1 Yıl Önce İnşaatı Başlayan Taksim Camisinin Kubbesi Yükseliyor

İstanbul 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun kararının ardından Maksem'in arkasında bulunan Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait arazide geçen yıl 17 Şubat'ta temeli atılan caminin inşaatı sürüyor.

Yüksek Mimar Şefik Birkiye ve Dr. Mimar Selim Dalaman imzası taşıyan caminin ana taşıyıcıları tamamlanırken, küçük iki kubbesi inşa edildi, ana kubbesi ve minarelerin yapımına başlandı.

Cami bir taraftan yukarı doğru yükselirken, otopark olarak kullanılacak alt katlardaki çalışmalar sürdürülüyor.

TEMELLER ATILDI

Taksim Meydanı'nda silueti belirgin bir hal alan caminin etrafındaki bazı binalar da İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından istimlak edilerek yıkıldı ve cami alanına eklendi. Caminin hemen yanında bulunan ve nostaljik tramvayın depoları olarak kullanılan binanın temelleri de atıldı.

"KUBBE YAPIMI FİNALE DOĞRU GİDİYOR"

Cami yapımında bir yılda gelinen noktayı anlatan Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, bir yılda caminin ortaya çıkmaya başladığını belirterek, "Taksim camisinin inşaatında bir sene tamamlandı. Bu bir senede bayağı iyi mesafe aldık. Normal cami katı ve kubbe yapımıyla finale doğru gidiyor. Bir yıl sonra bugünden çok daha farklı bir durumda oluruz." dedi.

"4 KAT OTOPARK OLACAK"

Normal cami katının tamamlandığını belirten Demircan, "Cami kubbe yapımıyla finale doğru gidiyor. Birinci bodrum katı yani kültür-sanat merkezi olarak kullanacağımız mekan var. Ama bunun altında 4 bodrum kat var ki bu otopark olarak kullanılacak. Onların ikisi yapıldı, son ikisi kaldı. Bina bir yandan yukarı doğru yükselirken diğer yandan aşağıya doğru devam ediyor. Kaba inşaatın sonuna doğru yaklaştık. Minarelerin yapımına başlandı." diye konuştu.

"HAYATI ZORLAŞTIRMADAN İŞ TAMAMLANMIŞ OLACAK"

Bir sene içinde yapılanları "İnşaat hızlı bir şekilde gidiyor" diyerek anlatan Demircan, şöyle devam etti:

"Binanın yapımında önce bir hafriyat söz konusuydu. Temeli için yüzlerce kazık çakıldı. Etraftaki binaların tedbiri alındı. O kazıklarının çakılması, hafriyatların yapılması, peşinden işin başlaması önemliydi. Kazıkların çakılması bayağı bir zaman aldı. Geri kalan zamanda, 6-7 ayda çok ciddi bir mesafe alındı. İyi gidiyor diyebiliriz. En güzel tarafı da bölgede çok ciddi bir inşaat havası oluşturmadan, hayatı zorlaştırmadan, trafiğin akışına bir olumsuzluk yaratmadan bu iş tamamlanmış olacak."

"TARİH VERMEK ZOR"

Caminin ne zaman tamamlanıp ibadete açılacağı konusunda tarih vermenin şimdilik zor olduğunu dile getiren Demircan, "Bir yıl sonra bugünden çok daha farklı bir durumda oluruz. Cami, ramazan ayında alt katta, birinci bodrum katında namaz kılınacak hale gelir. Cami inşaatı devam ederken nostaljik tramvayın mekanı da yapılıyor. Yerin altı tramvayın mekanı, üstü de caminin avlusu olacak. Ayrıca burada uzunca bir süre boyunca bekleyen bir bina İstanbul Büyükşehir Belediyemiz tarafından istimlak edildi. O da buraya ayrı bir ferahlık kattı. Aslında yapılması gereken bir şeydi, yolun ortasında kalmıştı." ifadelerini kullandı.

Belediye Başkanı Demircan, bir taraftan yükselen bir cami diğer taraftan yıkımına başlanarak ilerleyen dönemde inşa edilecek yeni Atatürk Kültür Merkezi'nin hizmete alınmasının Beyoğlu'na ciddi kazanım sağlayacağını vurguladı.

"BEYOĞLU'NA FARKLI BİR RENK KATACAK"

Özellikle caminin bitmesi ve ibadet hizmeti vermeye başlamasıyla bunun Beyoğlu sosyolojisine ve hareketliliğine katkı sunacağını anlatan Demircan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Burada bir camiye zaten ihtiyaç vardı. Şimdi bu ihtiyaç karşılanırken ciddi artıları da ilave olacak. Caminin bazı katlarında ibadet edilirken aşağı katları kültür-sanat merkezi olarak ayrı bir etkinlik yapma imkanıyla bölgemize bir başka heyecanı da taşımış olacak. Bir yandan cami bir yandan AKM ile Taksim Meydanı başka bir meydan gelecek. Meydan giderek kendi şeklini buluyor. Çok da kullanılıyor. Gerçekten de kalabalık. Meydanı dolduracak aktiviteler. Bir yandan cami ve oraya gelenler, altında kültür sanat merkezine olan ilgi, öte yandan AKM'nin bitmesi, Taksim Meydanı'na apayrı bir canlılık, Beyoğlu ve İstanbul'a apayrı bir katkı sunmuş olacak."