Balıkçıların Tesadüfen Bulduğu Tarihi Alanı Çekmek İsteyen Görevliler Elbiseyle Suya Daldı
Adıyaman'da, tarih öncesi Paleolitik Dönem'e ait olan ve dünyada bugüne kadar hiç görülmemiş, içerisinde sunum çukurlarının yer aldığı 'dinsel' tarihi alan bulundu. 'Yamaç yerleşkesi' olduğu tahmin edilen ana kaya üzerindeki çizgisel motiflerin yer aldığı sahnede insan ve çeşitli hayvan figürleri bulunuyor.Olayı görüntülemek için elbiseleriyle sarp kayalıklardan suya giren görevli ve gazeteciler zor anlar yaşadı.
TARİHİ MEKANIN DİNSEL ALAN OLDUĞU TAHMİN EDİLİLİYOR
Adıyaman'da tarih öncesi Paleolitik Çağ'a ait izlere rastlandı. Atatürk Barajı'nın su seviyesi 10-15 metre düşünce bugüne kadar hiç görülmemiş Paleolitik Dönem'e ait duvar resimleri bulundu. Paleolitik Dönem'e ait olan ve kazıma tekniği ile yapılan stilize figürler ile 'av sahnesinin' resmedildiği ana kayada, sunum çukurları yer alıyor. Sunum çukurlarının da yer aldığı tarihi mekanın dinsel alan olduğu tahmin ediliyor. Paleolitik Çağ'a ait bu kadar fazla çizimin yer alması bilim insanlarını da heyecanlandırdı. Tarihe ışık tutacak olan figürler ilk günkü canlılığını korurken, dinsel alan içerisinde sunum çukurları olan ilk yer olduğu kaydedildi.
İNSAN VE HAYVAN FİGÜRLERİ YER ALIYOR
'Yamaç yerleşkesi' olduğu tahmin edilen ana kaya üzerindeki çizgisel motiflerin yer aldığı sahnede insan ve çeşitli hayvan figürleri bulunuyor. İnsan, dağ keçisi, at, kurt, tilki, leylek gibi çeşitli hayvan figürleri ve değişik şekiller yer alıyor. Resmedilen sahnenin uzunluğunun 8 metre, genişliğinin ise yaklaşık 70 santim olduğu öğrenildi.
TARİH ÖNCESİ ALANIN KAÇ YILLIK OLDUĞU ARAŞTIRILACAK
Adıyaman'ın Kahta ilçesi Atatürk Barajı kıyısındaki kayalıklarda görülen Paleolitik Dönem'in izleri bugüne kadar Anadolu'da sadece Karain Mağarası, Kars Kağızman Kaya Mezarları ve Adıyaman'da bulunan Palanlı Mağarası'nda görülürken, dünyada ise Paleolitik Dönem'e ait tarihlenen toplam 6 adet yer bulunduğu ifade ediliyor. Paleolitik Dönem'in 2 milyon yıl önce başladığı ve 10 bin yıl önce son bulduğu biliniyor. Adıyaman'da bulunan bu tarihi mekanın ise alt mı, orta mı yoksa üst döneme mi ait olduğu yapılan inceleme sonrasında ortaya çıkacak. Kaynaklarda 21 medeniyete ev sahipliği yaptığı belirlenen Adıyaman, 300'ün üzerinde tarihi ve turistik yapısıyla 'açık hava müzesi' olarak adlandırılıyor. Bir çok tarihi mekana ev sahipliği yapan Adıyaman'da her geçen gün yeni eserler çıkmaya devam ediyor.
GAZETECİLER VE GÖREVLİLER ELBİSELERİYLE SUYA GİRDİ
Balıkçılar tarafından tesadüfen keşfedilen tarihi mekanı incelemek ve kayıt altına almak için bölgeye giden Adıyaman Müze Müdür Vekili Mehmet Alkan ve görevliler zor anlar yaşadı. Olayı görüntülemek isteyen gazeteciler de ellerinde kamera ve fotoğraf makineleri ile sarp kayalıklardan suya girdi. Omuzlarına kadar suya batan görevliler ve gazeteciler hayatlarını tehlikeye atarak görevlerini yapmaya çalıştı.
DUVAR ÜZERİNDE AT ÜZERİNDE SÜVARİ FİGÜRÜ DE YER ALIYOR
Adıyaman Müze Müdür Vekili Mehmet Alkan konuyla ilgili olarak, "Adıyaman'ın Kahta sınırları içerisinde balıkçılar tarafından tespit edilen bu alanda duvar üzerine kazıma tekniğiyle yapılan hayvan figürlerin bulunmaktadır. Hayvan figürlerinden yaban keçisi, karşılıklı duruş şekilde verilmiş ve bir avcı tarafından ok ile vurulduğu resmedilmiştir. Diğer figürlere baktığımızda at üzerinde stilize şekilde ve kazıma şekilde çizilmiş. At üzerinde bir süvari figürü görülmektedir. Yine bu alanın duvar üzerinde 8 metre uzunluğunda 70 santim genişliğinde kazıma teknikleriyle çizilmiş olan çeşitli semboller ve insan ve hayvan figürleri bulunmaktadır.
"10-15 METRE BARAJ SULARININ ÇEKİLMESİYLE ORTAYA ÇIKTI"
Bu dönem Paleolitik Çağ dediğimiz döneme tarihlendirebiliriz. 40 bin öncesine var ama daha da geç tarihte tarihlendirebiliriz. Bundan sonra detaylı çalışmalar sonucu eğer tescilli değil ise Şanlıurfa Kültür Varlıklarını Koruma Kuruluna başvurarak tescil işlemini başlatacağız. Yaklaşık 10-15 metre baraj sularının çekilmesiyle ortaya çıkmıştır. Baraj suyunun tahribat çok az biçimdedir. Bu da geçmiş dönemdeki sanatın kaya üzerine işlenmiş sanatın iyi olduğunu göstermektedir" diye konuştu. Yeri keşfeden üç balıkçıdan biri olan Mustafa Aslıtürk ise "Biz hafta sonları hobi olarak olta balıkçılığı yapıyoruz. Balık tutmak için buralara pek sık geliyoruz. Yine bir gün geldiğimizde bunları fark ettik. Kültür ve Turizm İl Müdürlüğüne bunu bildirmeyi kendimize görev bildik. Onlar da gerekli incelemeyi yaptı" şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.