Başbakan Yıldırım: “Yeni Sistem Sürekli Istikrar, Güçlü Iktidar”

Başbakan Yıldırım: “Yeni Sistem Sürekli Istikrar, Güçlü Iktidar”
Başbakan Binali Yıldım, Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen 9.

Başbakan Binali Yıldım, Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen 9. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresine katıldı. Başbakan Binali Yıldırım, kongre kapsamında yaptığı konuşmada iş sağlığının önemine dikkat çekerek iş kazalarında ciddi azalmaların olduğunu söyledi.
9. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresinde konuşan Başbakan Binali Yıldırım, “Çalışan sayısı artmasına rağmen iş kazalarında yüzde 38’lik bir azalma sağlamışız. Ancak bunu yeterli olarak görmemiz mümkün değil. Hedef sıfır ölümlü iş kazası. Bu mükemmel bir hedeftir ama buna erişmek için daha çok eğitim, daha çok tedbir ve insan hatalarının daha aza indirilmesi için gereken tedbiri alacağız. 4 gün sürecek bu etkinlik esasen çeşitli ülke uygulamalarının masaya yatırılacağı, uzman görüşlerinin ortaya konacağı, herkesin birbirinden istifade edeceği uluslararası bir platformdur. İLO yaptığı testlere göre iş kazaları ve meslek hastalıkları ülkelerin gayri safi hasılasının yüzde 4’üne kadar bir ekonomik değeri oluşturuyor. Tabii yüzde 4 önemli bir oran ama önemi yok bir bakımdan da. Çünkü insan hayatının bedeli olmaz. Kaybolan serveti yerine getirebiliriz ama kaybettiğimiz canı yerine getiremeyiz. O bakımdan daha dikkatli olmalıyız. Tüm bu tedbirlere rağmen uluslararası çalışma örgütünün, uluslararası sağlık örgütünün ve diğer örgütlerinin kararlarına rağmen dünyada halen 2 milyon 300 bin kişi iş kazası ya da meslek hastalığı sebebiyle hayatını kaybediyor. Bu hala çok yüksek bir sayı” dedi.

“İş yerlerine yönelik yeni bir teşvik sistemini de hayata geçireceğiz”


İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yapılan çalışmaları anlatan Başbakan Yıldırım, “Türkiye olarak son 15 yılda yüzde 38’lik bir iyileştirme yapmış olmamız işin bittiği anlamına gelmiyor. Daha fazla kat edeceğimiz yol var. Bu alanda çok ciddi iyileştirmeye ihtiyacımız var. B unun için hükümetlerimiz döneminde iş sağlığı konusunda önemli düzenlemeler yaptık. 2012 yılında iş sağlığı iş güvenliği kanununu AB müktesebatına uygun hale getirdik. Ulusal iş sağlığı iş güvenliği politika belgemizi ve eylem planımızı bütün kurumlarımızla koordinasyon içerisinde yürütüyoruz. Ayrıca iş sağlığı ve güvenliği bilgi yönetim sistemi çalışmalarını hızlandırdık. Milli eğitim ve YÖK ile koordinasyon içerisinde gerek ortaöğretimde, gerek üniversitelerde iş sağlığı ve iş güvenliğinin müfredata dahil edilmesini gerçekleştirdik. Yakın zamanda da iş kazalarının az olduğu, hatta iş kazalarının hiç olmadığı iş yerlerine yönelik yeni bir teşvik sistemini de hayata geçireceğiz. Bunlar alınması gereken tedbirler. Ancak başta da söylediğim gibi ne kadar tedbir alırsanız alın, eğer farkındalık oluşturamazsanız, insanların kendi hayatını önemser hale gelmesini sağlayamazsanız bunların faydası yok. Cahil cesur olur üslubunca iş tutarsanız, kazalara davetiye çıkarırsınız. Onun için emniyet en önce gelir. Emniyetin tanımı ‘kabul edilebilir risk seviyesidir’. Ne yaparsak yapalım tedbiri elden bırakmayacağız. Hayatımızı cesaretimizle karşılaştırmayacağız. Hem iş yapacağız, hem de tedbiri alacağız. Bazen küçük tedbirler büyük felaketlerin önlenmesi için yeterli olabiliyor. Küçük tedbirsizlikler de büyük felaketlere sebep olabiliyor. Bir kıvılcım, bir ateş bir ormanı kül edebiliyor. Bir o kadar da canlıyı yok edebiliyor” diye konuştu.

“Milli irade sandıkta tecelli edecek”


24 Haziran seçimleriyle ilgili konuşan Başbakan Yıldırım, “Önümüzdeki yeni dönemde 24 Haziran seçimleri ile Türkiye bir yönetim sistem değişikliğine gidiyor. Bu yönetim sisteminin en önemli özelliği iradenin sandıkta belli olmasıdır. Parlamenter sistemde maalesef vesayet hevesleri zaman zaman ülkemizde demokrasinin kesintiye uğramasına sebep oldu. Geçtiğimiz 60 yıl kesintilerle, zayıf iktidarlarla kayıp yıllar olarak tarihe geçti. İstiyoruz ki bundan böyle Türkiye kalkınma ve büyüme yolunda artık zaman kaybetmesin. Ve muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkacak hedefleri yakalasın. Bunun için seçmenlerimizi sandığa gidecek ve Türkiye’nin gelecek 5 yılının meclisini oluşturacak ve cumhurbaşkanını seçecek. Böylece milli irade sandıkta tecelli edecek. Seçim bittiğinde her şey belli olacak. Ülkeyi yönetecek yürütme ve yasama milletin doğrudan tercihi ile başlamış olacak. Yeni sistemin tanımı kısaca nedir diye düşünürsek, sürekli istikrar, güçlü iktidar diye tanımlayabiliriz. İstikrarı sürekli hale getiren ve iktidarı yüzde 50’den fazla halkın desteği ile güçlü hale getiren bir yönetim sistemi ile Türkiye tanışmış olacak” şeklinde konuştu.  

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.