Çağdaş ve Demokratik Eğitimden Geriye Dönüş
Çağdaş ve Demokratik Eğitimden Geriye Dönüş
Sevgili okurlarım, 1 Kasım 1928 de 1353 sayılı kanunla kabul edilen ve uygulamasına başlanan harf devrimi sonucunda, okuma yazma seferberliği başlatıldı. Okullarda Latin harfleriyle eğitim ve öğretime geçildi.
Ne var ki günümüzde bir takım siyası çıkarlar uğruna, bu sistemi ortadan kaldırmak isteyenler, Milli Eğitim Sisteminin ucundan kulağından kırparak yok etme pahasına yeni bir alt yapı oluşturdular. Bu oluşum çerçevesi içinde hesaba katılmayan, teknik ve teknolojisinin gelişmesini yok olacağını hesaba katmadılar. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın, öğrenim hayatında yerini alan müfredatı, ortadan kaldırmak için her türlü gayri ciddiliği esas aldılar. Ne bilimi nede bilim adamlarını dinlemediler. İnadım inat mantığıyla, “Ağaç yaşken eğilir” düşüncesiyle körpe beyinlere yerleştirilmemesi gereken düşünceleri sokmak için gerekli kanunları hazırlayarak, Türkiye Büyük Millet meclisinden geçirdiler. Getirdikleri sistem sonucunda 8+4 sistemiyle bir oluşum sağlanmış oldular.
Bu sistem bir derece olarak çocuklarımızın geleceği acısından faydalı bir sistem olarak düşünmüştük. Ne yazık ki bu sistemin ömrü uzun sürmeden 20. 12. 2013 tarihinde yeni bir kanunla 4+4+4 uygulamasına geçerek mevcut okulların bir derecede imam hatip okullarına dönüşü sağlanmaya çalıştılar. Bu sistemin bin bir güçlük içinde uygulaması sürerken, uygulamaya koymuş oldukları sistemden istedikleri randımanı alamayan birileri, yeni bir tasarıyla Milli Eğitimi yeniden dizayn etmeye ve yazboza çevirmeye hazırlandığı duyumunu almaya başlandık.
Sözüm ona 3+3+3+4 süresi içinde dört yaşından başlayan ve sübyan mektebi sisteme geçilmesi hevesine kapılmaktalar. “Âlem gider uzaya, biz kalırız yerde yaya.” Yerde yaya kalmamak için iki düşünüp bir karar verilmelidir. Aksi halde Türk Halkının eli yakanızda olur bilesiniz.
Bir ülkenin çağdaş, demokratik ve evrensel değerler ölçüsünde geleceğini tayin edecek kişilerin yetiştirilmesi, Milli Eğitimin, Millilik ruhuyla oluşur. Bu ruhun içini boşaltarak onun yerine azabı cehennemi koyarsanız, hem bu dünyanızı yakarsınız, hem de o dünyanızda çekeceğiniz azaptan huzur bulamazsınız.
Düşüncem odur ki, Milli Eğitimin başına gelen kim olursa olsun, ülkemizin çağdaş gelişmişliği için verimli planları uygulamaya koymalıdır. Din hepimizin dinidir. İman ise kimde olduğu bilinmez. Gösteriş adına çocuklarımızın geleceğini ateşe atmayalım. Onların adam gibi adam olması yönünde gayretimizi esirgemeyelim. Bundan başka çıkış yolumuz yoktur.
Mürsel ADIGÜZEL
Eğitimci Yazar ve Şair
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.