Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na Sert Tepki
Afyonkarahisar, Ağrı, Ardahan, Aydın, Bayburt, Çankırı, Düzce, Iğdır, İstanbul, Kahramanmaraş, Karaman, Kilis, Manisa, Muğla, Trabzon, Tunceli, Uşak ve Yalova'dan gelen muhtarlarla birlikte Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde iftar yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iftar öncesinde muhtarlara hitaben yaptığı konuşmada, bir televizyon kanalında yaptığı açıklama üzerinden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi. Bölücü terör örgütü mensuplarının hastanede ziyaret edilmesinin milletin değerleri ile uyuşmadığını kaydeden Erdoğan, her vatan evladının gerektiğinde gözünü kırpmadan ölümün üzerine gidecek cesarette olduklarını, fakat arada kanı bozukların da çıktığını söyledi.
"Dün İstanbul Vezneciler'de, bugün Mardin Midyat'ta patlayan bombalar yüreğimizi yaktı, ciğerlerimizi dağladı" diyerek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitlere rahmet, yaralılara şifa diledi. Erdoğan "Merhum Arif Nihat Asya'nın şu şiirini hep okurum, diyor ya, "şehitler tepesi boş değil, biri var bekliyor, bir göğüs nefes almak için rüzgar bekliyor." Ülkemizde şehitler tepesi hiç boş kalmıyor. Biz bu tepeyi beklemeye talip bir milletiz. Şehitlik bizim inancımızda mertebelerin en yücesidir. Bu milletin ekmeğini yiyen, suyunu içen, bu ülkenin havasını soluyan her vatan evladı, gerektiğinde gözünü kırpmadan ölümün üzerine gidebilecek cesarete sahiptir. Arada bazı kanı bozuklar çıkıyor elbette, milletimiz onlara da hak ettiği dersi veriyor. Bunu adı kimi milletine ve devletine kurşun sıkan terörist oluyor, kimi zaman onlara destek bildirisi yayınlayan sözde aydın, akademisyen oluyor, bunun adı kimi zaman arabasında teröriste silah taşıyan, evini teröriste tahsis eden milletvekili oluyor, bunun adı kimi zaman da kendi ülkesini soykırım ile itham eden Almanya'da milletvekili oluyor. Ben kanı bozuk derken biyolojik bir kanı bozukluktan, ırkçılıktan söz etmiyorum. Bizim kültürümüzde kanı bozuk ifadesi karakterle ilgili bir göndermedir. Anlamı da kendi milletine, toplumuna karşı kötülük yapandır. Bu ülkeye silah çeken teröristin biyolojik olarak hangi milletten olduğunun ne önemi var, bizim gözümüzde o kanı bozuktur" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir televizyon kanalında söylediği sözleri hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bakıyorsunuz bir televizyon kanalında bir siyasi partinin başındaki şahıs, bu siyasi parti ana muhalefet partisidir, ben bu ana muhalefet partisine gönül veren vatandaşlarıma sesleniyorum, söylediği "biz yeri geldi hastanelerdeki PKK'lıları, yeri geldi DHKP-C'lileri ziyaret ettik." Şu ifadeye bak, ne kadar rahatlıkla bunu söylüyor. Bu ülkede ana muhalefetin başı olacaksın, bölücü terör örgütünün mensuplarını hastanede ziyaret edeceksin. Neymiş, hastaymış. DHKP-C'liyi hastanede ziyaret edeceksin. Ben bunları milletimin iradesine havale ediyorum. Benim polisimi, Mehmet'imi, köy korucusu kardeşlerimi şehit edenleri kalkıp da hastanede ziyaret ederek hasbihal etmek, DHKP-C'nin mensuplarını ziyaret ederek hasbihal etmek bu milletin değerleri ile uyuşmaz. Siz böyle yaparsanız Almanya'da kendi ülkesini soykırım ile itham eden adam kanı bozuk değil de nedir? Toplumumuz içinden çıkan veya çıkacak olan kanı bozukların hiçbiri bu milletin asaletini, şanlı tarihini, İslam'a yaptığı hizmetleri asla gölgeleyemez. Bir yerde üç beş terörist milletin huzurunu kaçırabilir, buna karşılık yüz binlerce kahraman hayatı pahasına milletini ve vatanını korur" diye konuştu.
GATA'da terör saldırılarında yaralanan güvenlik görevlilerini ziyaret ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kimisinin gözlerinde sıkıntı var, kimisinin vücudunda kırıklar var, ama Genelkurmay Başkanımız kendilerine "hazır mısınız" dediklerinde, "hazırım komutanım" diyor. Bu iman meselesidir. Bu işe farklı bakanlar istedikleri kadar alçalsınlar biz kararlılığımızı kaybetmeden mücadelemize devam edeceğiz. Çünkü bizim başka vatanımız, ülkemiz, devletimiz yok. Tüten son ocağa, çarpan sol kalbe, savrulan son yumruğa kadar bu topraklar vatanımız olarak kalmaya devam edecek. Türkiye'yi üzerinde diledikleri gibi operasyon yapabilecekleri ülke sananlar bir asırdır defalarca yanıldıklarını gördüler. Çanakkale'de, Dumlupınar'da, Kut'ül Amare'de gördüler, şimdi Güneydoğu'daki ilçelerde görüyorlar. Onlar vazgeçmediler vazgeçmeyecekler, biz de vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Yeni Türkiye'nin inşası yolunda adım adım ilerliyoruz. 2023 hedeflerimizi birer birer hayata geçiriyoruz. Dünyada mağdurlar, mazlumlar Türkiye'nin sesini bekliyor" şeklinde konuştu.
Dünyadaki mazlumların, mağdurların sesi deyince Muhammed Ali'yi anmadan geçmek olmaz. Allah rahmet eylesin. Bu gece Muhammed Ali'nin cenazesine katılmak üzere bir heyetle Amerika'ya gidiyoruz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençliği döneminde Muhammed Ali'nin müsabakalarını nasıl izlediğini anlattı. Erdoğan, "O insanlar neden gecenin bir vakti televizyonların önünde toplanıyordu biliyor musunuz? Çünkü Muhammed Ali onlar için dövüşüyordu, çünkü Muhammed Ali Amerika gibi zor bir ülkede Müslümanlığını açıkça ifade eden ve bunun mücadelesini veren korkusuz bir yürekti. Onun vurduğu her yumruk rakibine değil dünyadaki tüm katillere, zalimlere gidiyordu. Antrenörünün ifadesi ile "Muhammed Ali kimsesizler için, çocuklar için, hastalar için, yoksullar için, işsizler için, hastalar için, mahkumlar için, mağdur edilmiş genç kızlar için, yalnızlar için, hatta meyhanelerdeki zavallı ayyaşlar için vuruyordu" diyor. "Vietnam'a" dedikleri zaman o Vietnam'da savaşmaya gitmeyi kabul etmemişti. Orada 5 yıl mahkumiyet de vardı. O 5 yıl mahkumiyete, para cezasına rağmen Vietnam'da savaşmaya gitmeyi kabul etmedi. İşte yürek buna denir, dik durmak buna denir, omurgalı olmak buna denir" ifadelerini kullandı.
Ramazan ayında muhtarlara önemli görevler düştüğünü belirten ve muhtarlara bölgelerinde kapısı çalınmadık, derdi tespit edilmeyen tek bir evin kalmaması gerektiğini belirten Erdoğan "Bir Cumhurbaşkanı olarak ben ülkemin her yerine ulaşamam ama sizler bir köyde, bir mahallede Cumhurbaşkanınızın temsilcisisiniz. Bir yerde bu fakirin siz gözüsünüz, veren elisiniz, duyan kulağısınız" dedi. Konuşmasında Hazreti Ömer ile ilgili bir menkıbe de anlatan Erdoğan, "Benim muhtar kardeşlerim, mahallenizde fakir fukara bırakmayın. Bütün kaymakamlıklarımızın fakir fukara fonundan onlara destek verme mecburiyetleri var. Devletimiz kaymakamlıklara belli miktar parayı sürekli aktarmaktadır. Biz bu fakirleri sahipsiz bırakmayacağız. Sahipsiz olan vatanın batması haktır, sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır. Biz madem ki muhtarız, kapı kapı dolaşacağız. Sıkıntı varsa kaymakamla paylaşacağız. Kaymakam ilgilenmiyorsa size verilen numara ile bunu paylaşacaksınız. Hiçbir şey olmadıysa Cumhurbaşkanlığını arayacaksınız" diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.