Demirtaş Diyarbakır’da Basın Açıklaması Yaptı
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin Diyarbakır'daki binasında yaptığı konuşmada, "Her gün saat 16.00'da Diyarbakır'ın bütün mahallelerinde, tek bir insanın canına, malına zarar vermeden, zarar verecek provokatörleri de engelleyerek, bulunduğumuz mahallede ve sokakta, demokratik tepkilerimizi göstermeye devam edeceğiz" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, beraberinde DTK Eş Genel Başkanları Hatip Dicle ve Selma Irmak, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek ile birlikte partisinin Diyarbakır'daki binasında basın açıklaması düzenledi. Dün yapılan yürüyüşlerin Sur'da devam eden sokağa çıkma yasağının son bulmasını talep etmek adına olduğunu belirten Demirtaş, dün 50'ye yakın noktadan Sur'a yürüyüşlerin olduğunu dile getirdi. Hükümetin bu mesajı doğru okumasını umduklarını belirten Demirtaş, "Diyarbakır'ın mesajını okumak yerine çarpıtmaya çalışanlar yanıldılar bugüne kadar, bundan sonra da yanılırlar. Halkımız asla zulüm politikalarına teslim olmadı, teslim almaya çalışanların kendisi siyasi tarihin çöp sepetine gitti ama Diyarbakır halkı hala dimdik ayaktadır" diye konuştu.
"YAPTIĞIMIZ ÇAĞRI SÜREKLİLİK ARZ EDİYOR"
Yaptıkları çağrının süreklilik arz ettiğini ifade eden Demirtaş, şu ifadeleri kullandı:
"Her gün saat 16.00'da Diyarbakır'ın bütün mahallelerinde ve dış ilçelerin bütün mahallelerinde herkes bulunduğu sokakta, mahallede demokratik tepkisini ortaya koymaya devam etmelidir. Çünkü Sur'daki vahşet politikaları bitmiş değil, Sur'daki insanlık dışı uygulamalar bitmiş değil. İnsanlık suçu işlemeye devam ediliyor. Bir yerde barikat kazıldı hendek kazıldı diye sivil yerleşim birimlerinin, sivil halkın tamamının hedef gözetilerek tankla topla ateş edilmesi, şehrin yakılıp yıkılması savaş suçudur. Bu Cenevre Sözleşmesi'ne Roma Sözleşmesi'ne aykırıdır. Şu anda Cenevre ve Roma Sözleşmesi'nin 25 ayrı maddesi ihlal ediliyor. Uluslararası bir suç işlenmiş, hiçbir şekilde barikatı, hendeği gerekçe göstererek Cizre ve Sur'da yaptıkları gibi bütün şehri yakıp yıkamazlar, sivil yerleşim birimlerinden ordu güçleri ile ağır silahlarla ateş açamazlar. Bunların hepsi suçtur, Diyarbakır halkı bilmelidir ki Sur'da yapılan vahşet, devletin hakkı hukuku değil. Hendek kazıldı dolayısıyla böyle yapılır gibi bir şey yok. Silahlı insanlarla mücadele edeceksen onu da bağlayan bir hukuk vardır. Biz Sur'daki durum netleşene kadar, Diyarbakır halkının demokratik tepkilerini göstermesi gerektiğini inanıyoruz. Sessiz kalmayacağız tehdit edebilirler, çarptırabilirler her türlü çılgınlığı yapabilirler ama biz geri adım atmayacağız. Bizim ve halkımızın sizin gibi çakallardan korkacak bir durumumuz yok, her gün binlerce tehdit alıyoruz, Allah'tan başka kimseden korkumuz yok biz halkımızla birlikte meydanlarda alanlarda olacağız. Her gün saat 16.00'da Diyarbakır'ın bütün mahallelerinde tek bir insanın canına malına zarar vermeden, zarar verecek provokatörleri de engelleyerek bulunduğumuz mahallede ve sokakta demokratik tepkilerimizi göstermeye devam edeceğiz."
"CUMA NAMAZINI HALKIMIZLA BİRLİKTE KILACAĞIZ"
Cuma akşamı tüm halkı mezarlıklara davet eden Demirtaş, şunları söyledi:
"Cuma akşamı biz bütün halkımızın aynı zamanda mezarlıklarda, parti şehitlerine bütün faşizm karşısında direnenlerin ruhuna sahip çıkmaya, anılarına sahip çıkmaya davet ediyoruz. Mezarlıkları ziyaret ederek bir manevi görevimizi de yerine getirmeye davet ediyoruz. Aynı zamanda yarın Cuma, cuma namazını da halkımızla birlikte yarın Sümer Park'ta kılacağız. Binlerce kişiyle barış için çözüm için dua edeceğiz ve cuma namazından sonra orada bulunan halkımıza da bizler hitabet edeceğiz. Gerekli mesajlarınızı da Sümer Park'ta halkımızla paylaşacağız, bu vesileyle yarın cuma namazı için bütün halkımızı birlikte cuma namazı kılmaya davet ediyoruz. Her gün saat 16.00'daki duyarlılığımızı da göstermeye devam edeceğimizi tekrar belirtiyorum."
"DÜN SUR'DAN 12 KİŞİ ÇIKTI"
Açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Demirtaş, "Dünkü yürüyüşler çerçevesinde Sur'dan sivil insanların bir kısmı tahliye edildi. Oradakiler birkaç grup halinde çıkabildiler. Bir kısmı hastaneye sevk edildi, gözaltına alınanlar oldu. Toplamda 12 kişinin oradan çıkabildiği bilgisini aldık. Bugün itibari ile çıkmak için uğraşan, çaba sarf eden yaralılar var siviller var onların da tahliyesi için uğraşıyoruz. Dün sabah saat 03.00'a 04.00'a kadar valilik yetkileriyle, Sağlık Müdürlüğü yetkilileri ile birlikte koordineli bir şekilde dünkü tahliyeleri gerçekleştirdiler. Bu konuda elimizden ne geliyorsa yapıyoruz, yapmaya da gayret gösteriyoruz. Bugün de gerçekleştireceğimizi düşünüyoruz tahliyeleri. Umut ediyorum ki sonuç alırız, bizim temennimiz oradaki bütün insanların çıkabilmesi hiç kimsenin yaşamına yitirmemesi. Her gün saat 16.00'da gerçekleştirilecek yürüyüşler tam da bu yıkım politikalarına karşı gerçekleştirilecek yürüyüşlerdir. Orada kaç kişinin olduğunu ne hükümet tam biliyor ne valilik ne biz tam biliyoruz çünkü iletişim yok 93 gündür insanlar oraya gidemiyor" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.