Depremzede esnaf yarım asırdır mesleğini ayakta tutuyor
Osmaniye’de asrın felaketinde işyeri yıkılan 67 yaşındaki ayakkabı tamircisi Yılmaz Kartal Halitoğlu unutulmaya yüz tutmuş mesleğini konteyner çarşıda devam ettiriyor.
Osmaniye’de yaşayan Yılmaz Kartal Halitoğlu 11 yaşında babasının yanında başladığı ayakkabıcılık mesleğine 56 yıldır devam ettiriyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerinde işyerini kaybeden Halitoğlu, devlet tarafından kendisine tahsis edilen konteyner işyerinde bu zanaatını gelecek nesillere aktarmak istediğini ama mesleği devredebilecek çırak bulamıyor.
Severek yaptığı mesleğini 56 yıldır devam ettiğini depremde yıkılan işyerinin yerine konteyner çarşıda mesleğine yeniden döndüğünü söyleyen Yılmaz Kartal Halitoğlu, ’’Depremde işyerim yıkıldı işyerimde aletlerimde gitti. Devletimize başvurdum Cebelibereket konteyner çarşımızda sanatımı icra ediyorum. Devlet destekli, devletten de destek gördük zanatkarlara yardım elini uzattılar. Bu sanat baba sanatı olduğu için 1968-69’da babamın elinden tuttum, ortaokulu bitirdim ve sanata dahil oldum. Babamın ismi Muzaffer Usta, ünlü bir ustaydı ve yıllarca ayakkabı diktik, sipariş olsun ağlara, beylere, talebelere, memur arkadaşlara, yakın köylere biz hitap ediyorduk. Osmaniyeli olarak en güzel şekilde sanatımızı devam ettirdik 55-60 seneye dayandı. Babam 90 yaşında vefat etti ve 15-20 tane kalfa yetiştirdi ve diğer şehirlere dağıldı onlar. Kalkınma payında daha seri olarak onlar çalıştı büyük şehirlerde ama biz Osmaniyeli olarak sanatımı şu anda böyle en güzel şekilde icra ediyorum. Emekli oldum bu ayakkabıcılık sanatında çocuklarımı okuttum ve baş gözü ettim ve elimin emeğiyle, nasırlı ellerimle, göz nurumla en güzel şekilde geçinip gidiyorum. Bu sanatta en güzel değer güzel insanlardan tanışıp güzel şekilde eğitimli olarak bunlardan sohbeti bölüşüyorum. ’’diye konuştu.
-’Mesleğimi miras bırakacak çırak bulamıyorum’
El sanatlarında artık çırak ve kalfa yetişmiyor son kuşak olarak biz devam ediyoruz diyen Halitoğlu, ’’Çırak bulmakta zorlanıyorum onun için çok müteessirim olsa da böyle bir güzel, ahlaklı, terbiyeli bir çocuk, bu sanatı ona aktarsam. Bizim kazancımız kısıtlı ama sanat altın bilezik olduğu için, bu sanatı öyle bir şahsı bulsam, miras olarak bırakabilirim. Ama maalesef yok el sanatlarımızda çırak kalfa yetişimi bitmiştir. Bir son kuşak olarak devam ettiriyorum sanatımı. ’’dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.