Devletten Süper Projelere Süper Teşvik
Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde “Proje Bazlı Teşvik Sistemi Tanıtımı ve 2017 Yılında Hazırlıkları Tamamlanan Projelere Verilecek Teşvik Belgelerinin Dağıtımı Töreni” gerçekleştirildi. Törende Proje Bazlı Teşvik Sistemi kapsamında teşvik belgesi almaya hak kazanmış 19 firma temsilcisine teşvik belgeleri verildi. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu 23 projenin 135 milyar lira yatırım bedeli olduğunu görüyoruz. Bu yatırımlar sayesinde z34 bin 11 doğrudan, 134 bin de dolaylı istihdam ortaya çıkacak. İhracatımıza 6 milyar 318 milyon dolarlık katkı sağlarken, ithalatımızın da 12 milyar 312 milyon dolar azalmasını temin edecek. Böylece geçtiğimiz yıl 47 milyar dolara ulaşan cari açığımız da 19 milyar dolarlık bir iyileşme sağlamış olacağız” diye konuştu.
“Kıskançlık, başka bir şey değil”
Geçen 15 yılda milli geliri 236 milyar dolardan 860 milyar dolara çıkartarak Türkiye’yi 3,5 kattan fazla büyütmeyi başardıklarını söyleyen Erdoğan, “2003-2017 arasında ortalama büyüme oranımız yüzde 5,8 düzeyinde gerçekleşti. Geçtiğimiz yıl yüzde 7,4’lük büyüme oranı ile ortalamanın üzerine çıktık. Aynı şekilde yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Birileri şunu söylüyorlar, ‘fazla büyüme hayırlı değildir.’ Niye, kıskançlık, başka bir şey değil. Büyüme olmadıktan sonra ne işe yarar. Büyüme oranınız ne kadar artarsa o kadar güçlü olacaksınız. Çalışanlarımızın milli gelirden aldıkları pay 2002 yılında yüzde 25 iken bu oran geçtiğimiz yıl yüzde 30,5 düzeyine çıktı. Aynı şekilde 2005 yılında 19 milyon 600 bin düzeyinde olan çalışan sayımız, geçtiğimiz yıl 28 milyon 200 bine yükseldi. Neredeyse 10 milyona yakın bir istihdam artışı yaşandı. Kadınlarımızın ve gençlerimizin işgücüne katılım oranları istihdamdan daha hızlı arttığı için işsizlik hala yüzde 10’un biraz üzerinde görünüyorsa da inşallah en kısa sürede bunu da en kısa sürede tek haneli rakamlara indireceğiz. Burada hizmet sektörümüz, özellikle turizmdeki gelişmeler inanıyorum ki istihdamda da bize beklediğimiz başarıyı getirecektir. Türkiye sadece büyümüyor, bu büyüme ile ortaya çıkan gelirin adil şekilde dağılmasını da sağlıyor. İhracatımızın yıllık 36 milyar dolardan Mart ayı itibariyle 160 milyar dolara çıkarmış olmamız da tarihi bir başarıya işaret ediyor” şeklinde konuştu.
“Turizmde özellikle Van, Ağrı, Iğdır buraları ihmal etmeyin”
Turizmde, darbe girişimi ve terör olayları sebebiyle meydana gelen gerilimi büyük ölçüde telafi ettiklerini kaydeden Erdoğan, “Bu sezon hem turist sayısı hem gelir bakımından yeni rekorlara imza atacağız. Doğu’yu ihmal etmeyin. Turizmde özellikle Van, Ağrı, Iğdır buraları ihmal etmeyin. Bu üçlü zirvede Sayın Ruhani de ifade etti, ’15 gün içinde 169 bin turist geldi, Nevruz sebebiyle.’ Bizim o bölgedeki doluluk oranı yüzde 90’ın üzerine çıktı. Bizim başaramadığımız, oralarda bizim alt yapıyı hemen yapmamız lazım. İran’dan turistler geldiği zaman orada rahatlıkla, özellikle Nevruz kutlamaları yapsınlar. Oradan kalmıyor, Antalya, İstanbul’a geçiyor. Üstelik bu büyümeyi devletimizi borç batağına sürüklemeden, önemli ölçüde özel sektörümüzün dinamizmi ile gerçekleştirdik. Kamu borçlarının milli gelirimize oranı 2000 yılında yüzde 60 düzeyindeyken bu oran geçtiğimiz yıl yüzde 8,5’un altına düştü. Daha önce vergi gelirlerinin neredeyse tamamına yakını borç faizlerinin ödemesine giden bir Türkiye vardı. Yüzde 85’leri buluyordu. Öyle ki 2002 yılında 119 milyar lira bütçe gelirine sahip Türkiye, 87 milyar lirası faiz, 52 milyar lirası anapara olmak üzere 139 milyar lira borç ödemesi yapıyordu. 2017 yılında ise 630 milyar lira bütçe geliri elde eden Türkiye 86 milyar lirası faiz, 57 milyar lirası anapara olmak üzere toplam 143 milyar lira borç ödemesi gerçekleştirdi. Bütçe gelirlerimiz 5 kattan fazla artarken, borç ödememiz aynı kalmıştır. İşte ortaya çıkan bu kaynakla da ülkemizi her alanda büyüttük, kalkındırdık” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’nin bu süreçte aşması gereken hem teknik hem de psikolojik bir engel var”
“Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden birisi haline getirmek için bugünkü Türkiye’yi 2 kat daha büyütmemiz gerekiyor” açıklamasında bulunan Erdoğan, büyümenin yatırım, istihdam, üretim, ihracat, teknoloji, refah anlamına geldiğini kaydetti. Erdoğan, “Yeni yatırımlara ihtiyacı olan Türkiye’nin bu süreçte aşması gereken hem teknik hem de psikolojik bir engel var. O da cari açık sorunu. Yurt içinde ve yurt dışında ekonomimizle ilgili değerlendirme yapan herkesin önümüze koyduğu bu sorunu çözmenin yolu da teknoloji ve sermaye konusunda yeni yaklaşımlar geliştirmekten geçiyor. Ayın 3’ünde burada çok önemli bir adımı attık. Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’nin temelini attık. Cebimizden para çıkmıyor. 22 milyar dolarlık bir yatırım. 2023’te bunun ilk etabının açılışını yapacağız. Tamamı enerjimizin yüzde 10’unu buradan temin etmiş olacağız. Birileri bundan rahatsız oluyor. Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin ülkemize kazandırdığı aynı zamanda da kariyeri yüksek gençler. Şimdi bu mühendislerimiz Rusya’da yetiştiriliyor. Bunu diğerleri takip edecek. 3 bin 500 istihdam, inşaat safhası hızlandığında 10 bine ulaşacak. Bütün bunlar Türkiye’nin nereye gittiğini gösteriyor. Savunma sanayinde attığımız adım, S-400 diyoruz, birileri rahatsız oluyor. Türkiye kendi kaderini kendisi belirleyecek. Bu kaderine ortak paydalar bulabiliyorsa kimse bundan rahatsız olmasın. Bu ortak paydada kimler yer almak istiyorsa biz onlarla el ele veririz. Ama almak istemiyorsa kusura bakmayın, biz yolumuza devam edeceğiz. Yerli ve yenilenebilir enerji kaynakları ile enerji tasarrufu konusunda da önemli çalışmalar yürütüyoruz. Şimdi biz S-400 ile kalkıyoruz, buradaki hesapta hemen kredi, gayet uygun bir faiz oranı ile bize veriliyor ve biz bununla beraber bu adımı atıyoruz. Yüzde 3 faiz oranı ile biz bu krediyi alıyorsak ben artık bir yerden icazet mi alacağız. Enerji atılımımızı yüksek teknolojiye dayalı ürünlerin ülkemizde geliştirilmesi ve üretilmesi projeleri ile tamamlayarak cari açık sorununu kökten çözme irademizi ortaya koyduğumuza inanıyorum. Gelecekte cari açık, yüksek faiz, borç prangasından kurtulmak için bugünden bu tedbirleri almak mecburiyetinde olduğumuzu biliyoruz. ‘Cumhurbaşkanımız faizler konusunda devamlı konuşuyor.’ Ne yapacağım? Hepiniz dertlisiniz, biliyorum. Bizim faiz oranlarını aşağı düşürmedikten sonra, yatırım dedim, yatırım yapılabilir mi? Yatırım destekli Teşvik sistemi diyoruz, öncelikle bu yüksek faizden yatırımcıyı kurtaracaksın ki bu yatırımlar yapılabilsin. Yatırım olduğu zaman istihdam, üretim ve ihracat olacak. Proje Bazlı Yatırım Teşvik Sistemi bu ihtiyacın neticesi ortaya çıkmıştır” dedi.
“Meclis kürsüsünü panayır yerine çevirenlerin Türkiye’ye söyleyecek bir sözü yoktur”
Teşvik kapsamındaki yatırımlara sağlanan destekleri açıklayan Erdoğan, ”Teşviklerin ilk semeresini Mardin Mazı Dağı içinde 2,9 milyar liralık bir yatırım ile aldık. Burada yapılacak tesis 900 kişilik istihdam sağlayacak. Bakanlar Kurulu 24 Nisan 2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlandı. Şu ana kadar 23 proje için 19 firmamız bu yatırım teşviklerinden yararlanmaya hak kazandı. Bu firmalarımızı ülkelerine ve devletlerine güvenerek yola çıktıkları için bu yolda destekleyeceğiz. Firmalarımızı teşvik belgelerinin hayırlı olmasını diliyorum. Şimdi akdimizi yapmamız lazım, Türkiye’nin gerçek gündemi işte budur. Her kim ülkemizin bu asli meselelerini bir kenara bırakıp siyasetimizi ve milletimizi dedikodu ile iftira ile hakaret ile meşgul ediyorsa bilin ki onun heybesi boştur. Meclis kürsüsünü panayır yerine çevirenlerin Türkiye’ye söyleyecek bir sözü yoktur. Böylelerinin Türk milletine söyleyecek bir sözü de yoktur. Söyleyecek sözü olmayanın yüreğinin iyi ve güzel olan her şeye kin bağlaması, ağzının afedersiniz kanalizasyon borusuna dönmesi kaçınılmaz hale gelir. Bizim için burada olduğu gibi ülkemize yatırım getirecek, istihdamı ve ihracatı artıracak tek bir yatırımı konuşmak diğerleri ile bir ömür polemik yapmaktan çok daha evladır, makbuldür, heyecan ve tatmin vericidir. Ülkemde yatırım yapacak olan tüm yatırımcıların başımızın gözümüzün üstünde yeri var. Yetir ki bize inansınlar, güvensinler” diye konuştu.
“Teşviklere devletin kaybı olarak değil, ülkenin ve milletin kazancı olarak bakıyoruz”
Yatırımın, üretimin, istihdamın olmadığı bir yerde devletin alacak vergi bulamayacağının altını çizen Erdoğan, “İşadamlarımızın önünü açarken verdiğimiz teşviklere devletin kaybı olarak değil, ülkenin ve milletin kazancı olarak bakıyoruz. Ömründe hiç iş kurmamış, 5 koyun gütmemiş, aldığı koyunları da kaybetmiş, çalışmamış, çalıştırmamış, üretmemiş, böyle birilerine bunları anlatmak beyhude bir çabadır. Sene 2002 Kasım ve şuanda 2018, neredeydik, nereye geldik. Hesap bu kadar basit. Bizden size takoz olmaz, bizden size önünüzdeki takozların temizlenmesi olur” şeklinde konuştu.
Erdoğan, konuşmasının ardından teşvik belgesi almaya hak kazanan firmaların belgelerini verdi.
Proje Bazlı Teşvik Sistemi kapsamında teşvik belgesi almaya hak kazanan firmalar
Söz konusu sistem kapsamında desteklenecek yatırımların toplam tutarı 135 milyar lira olup, 23 adet yatırım projesi için teşvik belgesi düzenlenecek. Teşvik belgesi almaya hak kazanan firmaların isimleri ise şöyle:
“Alvi Medica, Assan, Atayurt, BMC (4 adet proje), CFS, Dow Aksa, Ekore, Ersan, SASA (2 adet proje), İpek Mobilya, Most Makine, Siirt Bakır, Metcap Enerji, TUSAŞ, Oyak Renault, Yıldız Metalurji, Vestel, Sütaş ve Tosyalı.”
Açıklanan projeler kapsamında desteklenecek yatırım konuları
Teşvik belgesi almaya hak kazanan firmaların üretim konuları; stratejik nitelikleri ve teknolojik özellikleri nedeniyle proje bazlı olarak desteklenecek yatırımlar arasında yer alıyor. Teşvik belgesi alan firmaların yatırım konuları ise şöyle: “Yenilenebilir enerji teknolojileri (Ingot ve hücre üretimi ile entegre güneş paneli üretimi), metalürji yatırımları (Alüminyum yassı mamul, entegre madencilik, külçe çinko, külçe kurşun, izabe ve katot bakır üretimi vb.), ham petrol işleme rafinerisi, petrokimya ürünleri (Polietilen, Polipropilen, Polimer-Çips, PTA-MEG vb.), karbon elyaf ve kompozit malzeme Tıbbi cihazlar ve sağlık teknolojileri (Kateter, stent, kalp kapakçığı üretimi), raylı sistem araçları (Hızlı tren, metro vb.), savunma sanayi teknolojileri (Muhtelif zırhlı araçlar, muharebe uçağı), motorlu taşıtlar-elektronik (Hibrit motor, dizel motor ve batarya üretimi), tarım teknolojileri yatırımları (Entegre teknik hayvancılık.)
Desteklenecek yatırım projelerinin öngörülen ekonomik katkıları
Proje Bazlı Teşvik Sistemi kapsamında desteklenecek 135 milyar lira tutarındaki 23 proje ile yaklaşık 35 bin kişiye doğrudan istihdam sağlanması öngörülüyor. Söz konusu projeler ile oluşturulacak dolaylı istihdamın ise 134 bin kişinin üzerinde olması bekleniyor. Diğer taraftan, söz konusu yatırım projelerine konu ürünlerin, ülkemizin dışa bağımlılığının yüksek düzeyde olduğu ürünler ile küresel rekabet gücü yüksek ürünlerden oluşması nedeniyle yatırımların ithalatı azaltıcı ve ihracatı artırıcı etkilerinin güçlü olması bekleniyor, anılan yatırımların hayata geçirilmesiyle cari açık üzerinde yıllık 19 milyar dolar olumlu etki yapacağı öngörülüyor.
Proje Bazlı Teşvik Sistemi nedir?
Proje Bazlı Teşvik Sistemi, 7 Eylül 2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6745 sayılı “Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 80. maddesi ile “Proje Bazlı Teşvik Sistemi”ne ilişkin usul ve esasları belirleyen 2016/9495 Sayılı “Yatırımlara Proje Bazlı Devlet Yardımı Verilmesine İlişkin Karar” kapsamında uygulanıyor.
Söz konusu destek sistemi ile kalkınma planları ve yıllık programlarda öngörülen hedefler doğrultusunda, asgari 100 milyon dolar tutarındaki, ülkemizin mevcut veya gelecekte ortaya çıkabilecek ihtiyaçlarını karşılayacak, arz güvenliğini sağlayacak, dışa bağımlılığı azaltacak, teknolojik dönüşümünü sağlayacak, yenilikçi, Ar-Ge yoğun ve katma değeri yüksek yatırımlar proje bazlı olarak destekleniyor.
Proje Bazlı Teşvik Sistemi kapsamında sağlanan destekler
Belirlenen amaçlara uygun olduğu tespit edilen ve proje bazlı olarak desteklenmesine karar verilen yatırım projelerine nitelik ve ihtiyaçları doğrultusunda çok çeşitli destek alternatifleri sunuluyor. Bu kapsamda yatırımcılara getirilecek destekler şöyle olacak: “Vergisel destekler; Gümrük Vergisi muafiyeti, KDV istisnası, bina inşaat harcamaları için KDV iadesi, yatırım tutarının 2 katına kadar Kurumlar Vergisi indirimi veya 10 yıla kadar Kurumlar Vergisi istisnası. İstihdam destekleri; 10 yıla kadar sigorta primi işveren hissesi desteği, 10 yıl süreyle Gelir Vergisi stopajı desteği, nitelikli personel desteği. Finansal destekler; yatırımın finansmanında kullanılan yatırım kredisi için 10 yıla kadar faiz veya kâr payı desteği, sermaye katkısı, 10 yıla kadar enerji desteği. Yatırım yeri ile ilgili destekler; yatırım yeri tahsisi ve belirli şartlarda söz konusu taşınmazın bedelsiz olarak yatırımcıya devredilmesi. Altyapı desteği. Diğer destekler; kamu alım garantisi ve ile izin, ruhsat, tahsis, lisans ve tescillerde kolaylık getirilmesi desteklerinden bir veya birden fazlasından yararlanabilmektedirler.”
Proje Bazlı Teşvik Sistemi kapsamında hâlihazırda desteklenen yatırımlar
Proje Bazlı Teşvik Sistemi kapsamında desteklenen ilk proje olan Mardin’in Mazıdağı ilçesinde gerçekleştirilecek 2,9 milyar TL tutarındaki 900 kişiye istihdam sağlayacak Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisi’ne yönelik olarak yatırımın niteliklerini ve sağlanacak destek unsurlarını içeren destek kararı 24 Nisan 2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmış ve anılan yatırım adına yatırım teşvik belgesi düzenlenmişti.
Bugün gerçekleştirilen Proje Bazlı Teşvik Sistemi Tanıtım Töreni kapsamında açıklanan 135 milyar lira tutarındaki 23 adet yatırım projesinin her biri için, Resmi Gazete’de yayımlanacak destek kararlarını müteakip yatırım teşvik belgesi düzenlenecek.
Proje Bazlı Teşvik Sistemi için müracaat nasıl yapılır?
Proje Bazlı Teşvik Sistemi kapsamında değerlendirilmek ve desteklerden faydalanmak isteyen yatırımcılar, Ekonomi Bakanlığının davet mektubu veya duyurusu üzerine Bakanlığa müracaat edebiliyor.
Bakanlığa sunulan yatırım projeleri, ülkemizin mevcut durumda veya gelecekte ortaya çıkabilecek kritik ihtiyaçlarını karşılayabilme, ülkemizde üretim kapasitesi yetersiz olan ürünlerde arz güvenliğini sağlayabilme, ülkemizin teknoloji açığı olan alanlarda teknoloji kapasitesini geliştirme, dış ticaret açığı verilen alanlarda ithalat bağımlılığını azaltma, yüksek katma değerli olma, ülkemizde üretimi olmayan, yeni nesil teknolojiler kullanılarak üretim yapılmasını sağlayabilme, farklı sektörlerde ülkemize rekabet gücü kazandırabilme, etkileşimde olduğu sektörlerde teknolojik dönüşümü hızlandırma ve bu sektörlere pozitif dışsallık sağlayabilme, yenilikçi ve ar-ge yoğun yatırım olma, cari işlemler dengesini olumsuz etkileyen ve hammadde sıkıntısı yaşanılan sektörlerde gerçekleştirilecek yüksek katma değerli işlenmiş ürünlerin üretimine yönelik olma, ülkemizin hammadde potansiyelinin değerlendirilmesine olanak sağlayan entegre üretime yönelik olma gibi niteliklere uygunlukları bakımından değerlendirmeye tabi tutuluyor.
Bakanlık tarafından uygun görülen projeler Bakanlar Kuruluna sunulmakta olup, Bakanlar Kurulu tarafından desteklenmesine karar verilen her bir yatırım projesi için Bakanlar Kurulu Kararı niteliğinde olan destek kararı düzenlenmekte, destek kararının Resmi Gazete’de yayımlanmasını müteakip, firmanın müracaatı üzerine, yatırım projesi için yatırım teşvik belgesi düzenlenmekte.
Proje Bazlı Teşvik Sisteminin vizyonu
Sistem sayesinde, dışa bağımlılığı azaltacak, ihracat potansiyelini artıracak, sanayide teknolojik ve dijital dönüşümü sağlayacak, ar-ge içeriği yüksek yatırımların hayata geçirilmesi ile ülkemizin sürdürülebilir büyümesine ve istihdam düzeyinin artırılmasına katkı sağlanacağı ve bu kapsamda kamu yararının sağlanarak orta-uzun vadede gerek ekonomik gerekse sosyal açıdan toplumsal refaha katkıda bulunulacağı öngörülüyor.
Derya Yetim
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.