Diyanet açıkladı: Doğunca hayat belirtisi olan her bebek İslami usullere göre defnedilmeli

Diyanet açıkladı: Doğunca hayat belirtisi olan her bebek İslami usullere göre defnedilmeli
Sivas Müftülüğünde görevli baş vaiz Saffet Bölükbaşı, anne karnında kalp atışları başlamış bebeğin, annenin ölüm riski olmadığı takdirde alınmasının dinen caiz olmadığını ve bunun bir cinayet olduğunu değerlendirildiğini söyledi. Sivas’ta geçtiğimiz hafta boş bir arazide bulunan, sokak köpekleri tarafından parçalanmış bebek cesedi gündem olmuştu. Sivas Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin titizlikle yürüttüğü çalışma sonrası, bebeğin anne...

Sivas Müftülüğünde görevli baş vaiz Saffet Bölükbaşı, anne karnında kalp atışları başlamış bebeğin, annenin ölüm riski olmadığı takdirde alınmasının dinen caiz olmadığını ve bunun bir cinayet olduğunu değerlendirildiğini söyledi.


Sivas’ta geçtiğimiz hafta boş bir arazide bulunan, sokak köpekleri tarafından parçalanmış bebek cesedi gündem olmuştu. Sivas Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin titizlikle yürüttüğü çalışma sonrası, bebeğin anne karnında 8 aylıkken ölü olarak dünyaya geldi, ailesi tarafından daha önce 10 aylıkken ölen bebeklerinin mezarına defnedildiği anlaşıldı. 70 santimetre derinlikte toprağa verilen bebeğin sokak köpekleri tarafından mezardan çıkartılarak parçalandığı tespit edildi.


Sivas’ta gündem olayın ardından akıllara, bebeğin neden İslami usullere göre defnedilmediği, ölü doğma ihtimali yüksek bir bebeğin kürtaj yöntemiyle alınmasının uygun olup olmadığı yönünde sorular geldi.



“Anne için risk yoksa kalp atışı başlayan bebeğin alınması cinayettir”


Sivas Müftülüğünde görevli baş vaiz Saffet Bölükbaşı, anne için hayati bir risk teşkil etmediği sürece anne karnında kalp atışı başlayan bebeğin alınmasını cinayet olarak değerlendirip, “Din işleri yüksek kurulumuzun fetvasına göre, anne karnında kalp atışları başlayan bebek, anneye ciddi bir sağlık riski oluşturduğu takdirde aldırılabilir. Tabii bunu da alanında uzman konsültasyon ekibi uzmanların karar vermesi gerekiyor. Halk arasında bilinen ve toplumda da baya itibar edilen ‘hamileliğin 4. ayına kadar kürtaj yaptırılabilir’ diye bilinen eski bir fetva var. Bu belki eski tıbbın verilerine göre verilmiş bir fetva olsa da bugüne baktığımızda anne karnında kalp atışları başlamış bebeğin, annenin ölüm riski olmadığı takdirde alınmasının caiz olmadığını ve bunun bir cinayet olduğunu söylüyoruz. Bunun dışında engelli olacak, parmakları olmayacak veya beyni gelişmeyecek denildiğinde de kürtaj doğru değil. Biz bunu bir insanı direkt öldürmekle bir duvar arkasından öldürmeye benzetiyoruz. Anne karnındaki de bir canlıdır. Allah’ın verdiği bir lütuftur. Kürtaj, anne hayatını etkilemediği takdirde İslamiyette hiçbir şekilde onaylanmamaktadır” dedi.



“Hayat belirtisi görülen bebek İslami usullerle defnedilmeli”


Bölükbaşı, doğduktan sonra hayat belirtisi görülüp ölen bebeklerin İslami usullerle gömülmesi gerektiğini ifade edip, “Ölü doğan bebek durumları için kitaplarımızda bazı bilgiler var. Eğer bebek anne karnından ölü olarak doğmuşsa ismi konularak ve bir bez parçasına sarılarak defnedilebilir. Ancak eğer ses çıkarttı ve sonra hayatını kaybettiyse yıkanıyor, namazı kılınıyor ve defnediliyor. Son yaşanan olaylarda da gördük. Merhumun, hem hijyen açısından hem de yabani hayvanlardan korunması amacıyla en az bir veya bir buçuk metre derinliğe gömülmesini de tavsiye ederiz” şeklinde konuştu.


HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.