Efes-2016 Tatbikatı Nefesleri Kesti

Efes-2016 Birleşik Müşterek Fiili Atışlı Tatbikatı'nın ikinci günü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar'ın katılımıyla icra edildi. Batı Anadolu, Orta Ege, İzmir Körfezi ve Doğanbey Atışlı Tatbikat Bölgesi'nde düzenlenen tatbikat, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından bu yıl ilk kez uluslararası çapta icra edildi. Tatbikatta; ilk kez terörle mücadele, siber savaş ve psikolojik harbi de kapsayan hibrit harekat ortamı esas alındı. Bu yılki tatbikatın ardından Efes-2016 Birleşik Müşterek Fiili Atışlı Tatbikatı; iki yılda bir milli, iki yılda bir de uluslararası olarak icra edilecek. Erdoğan ve Yıldırım da alana birlikte gelerek nefes kesen tatbikatı ilgi ile izledi. Hava, deniz ve kara unsurlarının yer aldığı Efes-2016 Birleşik Müşterek Fiili Atışlı Tatbikatı'nda ayrıca, atak helikopterler ilk atışını marşlar eşliğinde yaptı.

Tatbikat sonrası konuşma yapan Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar, Atatürk'ün sözlerinden örnekler vererek "Harpte başarı sağlamak için askerlerin ve subayların savaşta sahip olmaları gereken vasıf ve üstünlüklerin barışta onlara kazandırılması gerekir. Diğer bir ifade ile "barışta ter dökmeyen, savaşta kan döker." Risk ve tehditlerin sürekli değiştiği günümüz güvenlik ortamında, ülkemizin her türlü tehlikeden uzak tutulabilmesi, diğer milli güç unsurlarının yanı sıra, Türk Silahlı Kuvvetlerinin de güçlü olmasını zorunlu kılmaktadır. Ancak güçlü bir ordu; etkin, caydırıcı ve saygın olabilir. Bir ordu için en büyük başarı savaşlarda zaferler kazanmaktan ziyade, savaşa meydan vermemektir" diye konuştu.

Yine Atatürk'ün sözlerinden örnekler veren Akar, "Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir. Bu nedenle, güçlü bir ordunun esas varlık sebebi; barış ve kriz dönemlerinde caydırıcılık sağlamak, savaşı başlamadan bitirmektir. Bu anlayışı en veciz bir şekilde atalarımız "hazır ol cenge, ister isen sulh-u salah" diyerek ifade etmişlerdir. Dost ve müttefik ülkeler olarak benzer tehditlerle mücadele ediyoruz; hepimizterörizm, sınır güvenliği, yasadışı göç ve benzeri güvenlik sorunlarıyla karşı karşıyayız. Bunun yanı sıra, günümüzde vekâlet savaşlarının modern ve güncel uygulamalarını da görmekteyiz. Böyle bir dönemde icra edilen bu tatbikat; birliklerimizin ve personelimizin birbirini tanıması, eğitim ve tecrübe paylaşımı için uygun bir ortam oluşturmuştur. Bu ve benzeri tatbikatların, katılımcı ülkelerin birlikte çalışma ve harekat icra etme kabiliyetine büyük katkı sağladığı ve sağlayacağı da aşikardır" ifadelerini kullandı.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en öncelikli görevinin terörle mücadele harekatını, siyasi direktif doğrultusunda büyük bir azim ve kararlılıkla sürdürmek olduğunu kaydeden Akar, şöyle devam etti: "Asker, polis, korucularımızın omuz omuza ve ölürsem şehit, kalırsam gazi inancıyla yürüttüğü bu mücadelede hiçbir sivil ve masum vatandaşımızın zarar görmemesi için azami gayret ve dikkat sarf edilmektedir. Mücadelemiz, etnik ve mezhep ayrımı yapmadan tüm vatandaşlarımızın güvenliği sağlanana ve terör bitene kadar devam edecektir. Bu vesileyle, aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyor, değerli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Türk Silahlı Kuvvetleri, karada, denizde ve havada ülke sınırlarımızın güvenliğini sağlamak için gerekli her türlü tedbiri almaktadır."

"Yasadışı sınır geçişlerini engellemek amacıyla özellikle Suriye ve Irak hudutları ile Ege Denizi'ndeki birliklerimiz ve varlığımız; personel, teknoloji ve kaynaklar bakımından takviye edilmiştir" diyen Akar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Üstün nitelikleri haiz kahraman ve fedakar personeli ve milli kaynaklarla her geçen gün daha da geliştirilmekte olan imkan ve kabiliyetleri ile etkin, caydırıcı ve saygın bir ordu olan Türk Silahlı Kuvvetlerimizin öncelikli hedefi; ülkemizde, bölgemizde ve dünyada güvenlik, huzur, barış ve istikrara katkı sağlamaktır. Türkiye, komşularıyla dostane ilişkiler geliştirilmesi ve sorunların çözülmesi için diplomatik ve askeri iletişim kanallarını her zaman açık tutmaktadır. Türk Silahlı Kuvvetleri daima sorunların öncelikle diyalog yolu ile çözümünden yana olmuştur. Ancak Türk Silahlı Kuvvetlerinin ülkemiz ve bölgenin huzur ve güvenliğini bozan ihlallere duyarsız kalması, bunlara müsaade etmesi beklenemez. Türk Silahlı Kuvvetleri, bölgemizde ve dünyada, barış ve istikrarın sağlanması için kurulan ittifaklara da destek sağlamaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki ittifaklar kurulurken verilen sözler ve varılan mutabakatlar, karşılıklı bir ahittir."

Tatbikata; Genelkurmay Başkanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, sivil kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte; Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Azerbaycan, İngiltere, Katar, Pakistan, Polonya ve Suudi Arabistan'dan birlik ve unsurlar katıldı. 79 yabancı ülkeden gözlemcinin ve yaklaşık 900 yabancı personelin katıldığı, 7 bin 500 askerin görev aldığı tatbikata, kamu kurum ve kuruluşlarıyla sivil sanayi kuruluşları da dahil oldu. Bu yılki tatbikatta, Karayel ve Bayraktar isimli insansız hava aracı ve atak helikopter de kullanıldı. Atak helikopterler, ilk kez Efes-2016 Birleşik Müşterek Fiili Atışlı Tatbikatı'nda atış yaptı.

Klasik harbin yanında ilk kez hibrit ortamın esas alındığı tatbikatta, senaryo gereği Torrik isimli hayali bir ülkenin, Arnlad isimli başka bir hayali ülkenin adasını işgal etmesi üzerine Arnlad, Birleşmiş Milletler'den (BM) yardım istedi. Bunun üzerine Türkiye'nin liderliğinde Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Azerbaycan, İngiltere, Katar, Pakistan, Polonya ve Suudi Arabistan'ın katılımıyla dost birlikleri oluşturuldu. Dost birlikleri de, temsili ülke Torrike'nin işgal ettiği adayı kurtardı. Dün dondurulan tatbikatın devam eden safhasında, inme ve hava başının genişletilmesi amacıyla ÇNRA destek silahları havadan taşındı. Yaralı personeller, helikoptere bindirilerek seyyar Sahra Hastanesine kaldırıldı. Suudi Arabistan'dan iki adet F15 ile amfibi hücum harekatına yönelik yakın hava desteği sağlandı. Tatbikatın ilerleyen safhalarında dost topçu atışları ve dost taarruz helikopterlerinin atışları icra edildi. Tatbikatta, iki ayrı bölgeye bot harekatı icra edilirken, yamaç çökertmesi ve geçit açılması yapıldı. Görmeyerek atış yapan silahlar ile amfibi harekatın ateş desteği sağlandı, zamana duyarlı hedefleme kapsamında araç ile intikal halinde olan yüksek değerli hedefe müdahale edildi. Türkiye, Polonya, Katar, Suudi Arabistan ve Azerbaycan kuvvetlerinin nişancı unsurları ile kritik bir hedef etkisiz hale getirildi. Tatbikatta, müttefik hava gücü hücum harekatına yönelik yakın hava desteği verirken, zırhlı birlik taarruzu tarafından karşılaşılan hedefler, tanklar tarafından etkisiz hale getirildi. Tatbikat, hava hücum harekatı ile sona erdi.