Erdoğan Emniyet Mensuplarıyla Orucunu Açtı

Erdoğan Emniyet Mensuplarıyla Orucunu Açtı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Emniyet mensuplarının düzenlediği iftarda, Avrupa Parlamentosu'na seslendi; "Sizler parlamento binasının koridorlarına asmış olduğunuz o bölücü terör örgütlerinin...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Parlamentosu'na seslenerek, "Sizler parlamento binasının koridorlarına asmış olduğunuz o bölücü terör örgütlerinin bayraklarıyla nereye mesaj vermeyi istiyorsunuz? O paçavralarla nereye mesaj vermek istiyorsunuz? Bilesiniz ki bunlar Türkiye'nin gönlünü yapmanıza yetmez" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde düzenlenen iftar yemeğinde emniyet mensupları ile bir araya geldi. İftar yemeğine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra İçişleri Bakanı Efkan Ala, Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar, Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz ve çok sayıda polis katıldı. İftar yemeğinin ardından konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan emniyet mensuplarının Ramazan'ını tebrik ederek, ülkemizin ve milletimizin bekası uğrunda hayatını feda etmiş tüm polislere ve şehitlere Allah'tan rahmet diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin 81 vilayetinde milletin güvenliğini, huzurunu sağlamak için gece gündüz görev yapan 260 bin emniyet teşkilatı mensubumuzun her birini ayrı ayrı kutladığını belirterek, "Devlet olmanın en başta gelen vasıflarından biri vatandaşlarının can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Emniyet teşkilatımız işte bu vazifesiyle devlet millet kaynaşmasını sağlamasında çok önemli misyona sahiptir. Özgürlük dengesi büyük ölçüde, polislerimizin görevlerini hangi bilinçle yaptıkları ile ilgili bir tartışmadır. Şayet emniyet teşkilatı elindeki gücü ve imkanı milleti için kullanıyorsa orada huzur vardır, orada güven vardır. Ama bu güç, adı ne olursa olsun şu veya bu vesayet odağının, şu veya bu grubun çıkarlarının emrine verilirse işte o zaman çok ciddi sıkıntılar yaşanır. Türkiye bu tip sıkıntılı dönemleri zaman zaman yaşamıştır ve halen yaşamaktadır" diye konuştu.

"1980 öncesi polis teşkilatının nasıl ikiye bölündüğünü, bu durumun ülkenin güvenliğine ve huzuruna nasıl zararlar verdiğini gayet iyi biliyoruz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:

"O dönemleri çok acı yaşadık. Aynı şekilde 17-25 Aralık darbe girişimi ile ifşa olan gurubun adeta yargı teşkilatı polis içinde ayrı bir polis teşkilatı oluşturduğunu dehşetle gördük. Diğer alanlarda da benzer oluşumlara giderek devlet içerisinde paralel devlet yapılanması kurmaya çalışan bu yapı ile kararlı bir mücadele içindeyiz. Emniyet teşkilatımız bu yapının öncelikli hedeflerinden biri olduğu için en ciddi zararı gören ve en ciddi mücadelenin yürütüldüğü kurumlarımız başında geliyor. Ülkenin ve milletin menfaatlerine saldırmayı kendisine görev bilen bu ihanet çetesi dünyanın her tarafında Türkiye aleyhine çalışıyor. Gittiğimiz yerlerde paralel yapılanması örgütünün üyelerinin, bölücü terör örgütü mensuplarıyla, Ermeni çetecilerle omuz omuza ülkemize karşı eylem yaptıklarını görüyoruz. Bizzat Amerika'da konferans vereceğim bir kuruluşa girerken orada bu çetenin, PKK ile Ermeni terör örgütü ile nasıl şahsıma ve heyetime karşı gösteriler yaptığını bizzat gördüm. Bunlar ne millidir, ne yerlidir ne de bu milletin evlatlarıdır. Açık söylüyorum; bu yapı terörle mücadelemizi baltalamak içinde elinden gelen her şeyi yaptı, yapıyor. Mit TIR'ları meselesi sadece ihanetin bilinen örneğidir. Sizler bizzat yaşadığınız için diğer meselelere çok daha vakıfsınız. Milletimiz paralel yapının işte bu karanlık yüzünü, sinsiliğini, ihanetlerini gördüğü için bunlara karşı yürütülen mücadeleyi samimiyetle destekliyor. Milletin arkasında durduğu bir mücadelenin başarıya ulaşmaması söz konusu değildir. Allah'ın izniyle bu iş sonuçlanacaktır ve bu iş başarıya ulaşacaktır."

"TERÖRİSTLER BÖLGE HALKININ CANINA, MALINA, MAHREMİYETİNE, NAMUSUNA, ONURUNA SAYGI DUYMAZ"

Bölücü terör örgütünün ilçelerde, mahallelerde eylemlere başladığında bölge halkının ve kamuoyunun en azından bir kısmının güvenlik güçlerine karşı kendisini destekleyeceğini sandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Fakat kısa sürede bölge halkının da üç baş hain dışında, kamuoyunun da teröristlerin değil güvenlik güçlerimizin yanında yer aldığı görüldü. Çünkü teröristler bölge halkının canına, malına, mahremiyetine, namusuna, onuruna saygı duymaz. Ona hayatı zindan ederken güvenlik güçlerimiz, özellikle de polisimiz vatandaşlarımıza kendi ailesi gibi ihtimam göstermiştir. Kendisi şehit olma pahasına masum insanların hayatını korumak için çırpınan güvenlik güçlerimizin bu hasbi tutumu bölge halkının kalbini daha fazla kazanmasını sağlamıştır. Terör örgütünün baskı, şiddet ve kan diliyle onun güdümündeki partinin yalan ve zehir saçan siyaset diliyle değil gönül diliyle kurulan bu ilişki inşallah bölgede yeni bir dönemin habercisidir. Rabbim bu mücadele de bizzat yer alan, destek olan herkesten razı olsun" şeklinde konuştu.

"ADETA YIKIMA UĞRAYAN O BÖLGELERİ SIFIRLAYACAĞIZ VE İHYA EDECEĞİZ"

"Terörle mücadelenin sadece polisin, askerin sırtına yüklenemeyecek kadar çok boyutlu bir iş olduğunu biliyoruz" diyen Erdoğan şunları kaydetti:

"Güvenlik güçlerimizi temmuz ayından bu yana üzerine düşenleri başarıyla yerine getirdi. Şimdi askerlerimiz kırsaldaki teröristleri, polisimiz de şehirdeki yapılanmaları ortadan kaldırmak için yoğun bir mücadele içindedir. Bu operasyonların başarısı terörle mücadelenin diğer boyutlarının hayata geçirilmesi noktasında çok önemlidir. Hiçbir vatandaşımızın mağduriyetlerine mahal vermeden bölgeyi yeniden ayağa kaldırmak mecburiyetindeyiz ve bunu yapacağız, çok kısa sürede yapacağız hiç endişe etmeyin. Sizler dimdik durdukça, imanınızı, azminizi şu ana kadar nasıl koruduysanız biz de devletin başları olarak da inşallah bunu nihayete erdireceğiz. Adeta yıkıma uğrayan o bölgeleri sıfırlayacağız ve ihya edeceğiz. Bunu çok farklı yerlere çekmek isteyenler var. Bu vatan bizim, bu topraklar bizim ve bizler bu teröristlerin yaptıklarını bilin ki bunlar bizim sakalımızı kestiler. Ama kesilen sakal çok daha gür çıkar. Ecdadımız böyle yürümüştür biz de böyle yürüyeceğiz. O toprakları inşa ederken batıya da bir ders vereceğiz. Bunları yayınladınız değil mi televizyonlarınız da? Bunları gösterdiniz. Türkiye de iç savaş var dediniz. Türkiye de iç savaş yok. Üst akıl olarak beslediğiniz o beslemelerinizin tahribatları var ve o tahribatlar giderilmiştir ve şimdi yeniden buralar inşa edilmiştir. Ya silahlarını bırakacaklar, gömecekler, betonlayacaklar, koordinatlarını da verecekler, ya da bu topraklardan çekip gidecekler. Bu konuda kararlılığımız var. Bu konuda imanımız var. Bundan taviz veremeyiz. Çünkü bu topraklar alışılmış bir toprak değildir. Bu vatan bizim ve tek vatanımız bizim. Terör örgütü yakar, yıkar, tahrip eder, devlet ise inşa eder, ihya eder. Terör örgütü gerekli önlemler alınarak eylem yapamaz hale getirilebilir. Ama bölge halkının terör örgütü ile arasına mesafe koyması sağlanamazsa o örgüt yeniden dirilir, yeniden güçlenir. Geçmişte bunun örnekleri defalarca görüldü."

"BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTLERİNİN BAYRAKLARIYLA NEREYE MESAJ VERMEYİ İSTİYORSUNUZ?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terör örgütü ile birlikte hareket eden, imkanlarını ve iradesini örgütün emrine veren yapıların üzerine de süratle gidilmesi şarttır. İşte dokunulmazlıkların kaldırılması önemli bir adımdır. Meydan okuyorlardı, "dokunulmazlıkları kaldıralım hazırız diyorlardı." Dokunulmazlıkların kaldırılması gündeme geldikten sonra feryat ettiler. Şimdi bakın batıda dolaşıyorlar. Ben buradan, bu akşam, bu anlamlı toplantıda Avrupa parlamentosuna sesleniyorum. Sizler parlamento binasının koridorlarına asmış olduğunuz o bölücü terör örgütlerinin bayraklarıyla nereye mesaj vermeyi istiyorsunuz? O paçavralarla nereye mesaj vermek istiyorsunuz? Bilesiniz ki bunlar Türkiye'nin gönlünü yapmanıza yetmez. Türk milleti bunların hesabını vakti zamanı geldiğinde gereken kişilere de sormasını bilecektir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütüne yardım eden milletvekilleri ve belediyeleri de eleştirerek, "Bundan sonra terör örgütünün adeta birer militanı gibi hareket eden, arabalarıyla terörist taşıyan, silah taşıyan, imkanlarını teröristlere tahsis eden milletvekilleri yaptıklarının hesabını adalet önünde verecekler. Şuan da dosyalar, fezlekeler mahkemelere gönderilmeye başladı. Hepsi de gitsinler yargı önünde bunların hesabını versinler. Aynı şekilde belediyeler konusunda gerekli adımları süratle atmamız gerekiyor ve onunda adımlarını atmaya şuanda hazırlanıyoruz, o adımları da atacağız. Öyle belediye başkanı devletten gelen bütçe payını alacak bunu dağa gönderecek. Yok böyle şey, bunun da hesabını soracağız. Terör örgütünden sipariş, başkan yardımcıları, bütün bunların hepsini adım adım hesabını soracağız. Kanun gerekiyorsa kanun çıkartılarak, idari işlem gerekiyorsa işlem yapılarak. Bölgedeki belediyelerin örgütün tasallutundan kurtarılmasına ihtiyaç vardır ve bunun devlet olarak hükümet olarak yapacağız" açıklamasında bulundu.

"DEVLET İÇİNDE DEVLET ASLA KABUL EDİLEMEZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadeleri kullandı:

"Kamu kurumları içinde bölücü terör örgütüyle irtibatlı kimler varsa derhal tespit edilip, hem memuriyetten men edilmeli hem de haklarında gerekli adli işlemler yapılmalıdır. Terör örgütüne eleman kazandıran öğretmen, teröriste ilaç taşıyan sağlık memuru, örgütün propagandasını yapan memur... Bunlar asla kabul edilemez çarpıklıklardır. Bu devlet, kendi parasıyla kendi aleyhine çalışan kişileri besleyemez. Bunun için de devlet memurlarıyla ilgili mevzuatın köklü bir şekilde değiştirilmesi gerekiyor. Devlet içinde devlet asla kabul edilemez. Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devlet tanımıyoruz. Bu tür gayretler içerisine girenler bilsinler ki yanlış yoldalar ve çok ciddi bir duvara toslamayla karşı karşıya kalacaklar ve zaten artık ecelleri geliyor. Kimisi kaçıyor, kimisi Pensilvanya, kimisi şurası, kimsi burası gidiyorlar, gidecekler. Başka bu işin çaresi yok. Şahsımla ilgili, arkadaşlarımla ilgili birçok tehditleri vesaireleri geliyor. Biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek çıktık. Onun için geri dönüş yok. Sonuna kadar bu işin üzerine gideceğiz."

"BU BİR KÜFÜRDÜR, BU BİR ŞİRKTİR"

Allah'tan başka hiçbir mabut tanımadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aklımızı kimseye kiraya vermedik. Ve biz rububiyet yani Rab edinme Allah'tan başka bizim Rabbimiz yok. Bu yolda olanlar yanlıştadır. Ne demek o? "Bize Pensilvanya'daki zat şah damarından daha yakındır'. Böyle bir şey söylenebilir mi? Bu bir küfürdür, bu bir şirktir. Bize şah damarından yakın sadece Rabbimizdir, Rabbimiz. O'ndan başka yok. Bu kadar açık ve net konuşuyorum. Ve bizler bu kararlılığımızı sürdüreceğiz" dedi.

Erdoğan Emniyet Mensuplarıyla Orucunu Açtı

Erdoğan Emniyet Mensuplarıyla Orucunu Açtı

Erdoğan Emniyet Mensuplarıyla Orucunu Açtı

Erdoğan Emniyet Mensuplarıyla Orucunu Açtı

Erdoğan Emniyet Mensuplarıyla Orucunu Açtı

Erdoğan Emniyet Mensuplarıyla Orucunu Açtı

Erdoğan Emniyet Mensuplarıyla Orucunu Açtı

Erdoğan Emniyet Mensuplarıyla Orucunu Açtı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.