Erdoğan'dan 3 Tehdite Karşı Uyardı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz sadece Allah’ın huzurunda eğiliriz. Başka yerde eğilme yok" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ırkçılık gibi bir anlayışın İslam’da olmadığını söyleyerek, "Irkçılık; bizim dinimizde böyle bir anlayış var mı yok. Ne Arap’ın Arap olmayana ne Arap olmayanın Arap’a üstünlüğü yoktur. Üstünlük sadece takva iledir. Allah’a yakınlık yönünde kim üstünse üstün odur. Türk’ü Kürt’ü Laz’ı Çerkez’i ile 79 milyon hiçbirinin bir diğerine üstünlüğü yoktur. Üstünlüğün ölçüsü belli. Biz yaradılanı Yaradan’dan ötürü sevdik" şeklinde konuştu.

“Biz 79 milyona eşit mesafedeyiz”

Birilerinin bu olayı farklı yere çekebileceğini de söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz Kürtlerin temsilcisiyiz demek suretiyle Kürt kardeşlerimizin oyunu almaya çalışabilirler. Bu onların düşüncesi bizi ilgilendirmiyor. Biz 79 milyona eşit mesafedeyiz. Biz asla bu ülkede ırkçılık yapmadık" dedi.

Salondakilerin "Mecliste terörist istemiyoruz" şeklindeki sloganları üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah bu dokunulmazlıkların kaldırılışıyla birlikte bu talebiniz yerine gelecektir. Bunlar meydan okumuyor muydu benim dokunulmazlığımı kaldırın. Peki dokunulmazlık kaldırılınca niçin feryada başladılar. Çünkü savunulacak hiçbir yanları yok. Demokrasiye inanmadılar. Dağdaki eşkıyaları silahıyla kendilerine parlamentoda yer buldular. Olayın aslı budur. Dağlardan o gücü arkada bulmamış olsaydılar bugün zaten parlamentoda olamazlardı" diye konuştu.

“Şia’ya tabi olanın da Sünniliğe tabi olanın dini de İslam’dır”

Mezhepçiliğe de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim dinimizde mezhepçilik var mı asla mezhep daha iyi yaşayabilmek için bir yoldur. Şiilik Sünnilik diye bir ayrım yoktur. Bizde tek ölçü İslam’dır. İslam’a teslim olduk. Onun için mezhebi bir yaklaşımla asla ayrıma gidemeyiz. Biz bunu da lanet ettik. Çünkü Şia diye bir din yok Sünnilik diye bir din yok İslam diye bir din var. İslam bizim dinimiz. Şia’ya tabi olanın da Sünniliğe tabi olanın dini de İslam’dır. Eğer burada bir şirke gidiyorlarsa vay hallerine. Hiçbir şey onları kurtaramaz İslam şekil dini değil" dedi.

“Bu operasyonlar duracak mı durmayacak”

Terörle mücadeleye de değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:

"Terörle ciddi bir mücadelenin içindeyiz. Ciddi kayıplar verdik. Bizim kayıplarımızın vasfı var. Onlar şehit. Bizim askerimiz, polisimiz köy korucumuz bunlar şehit. 600 civarında şehidimiz var. Rabbimiz ne buyuruyor. ‘Allah yolunda ölenlere ölü demeyin onlar diridirler ama siz bilemezsiniz’. Diğerlerinin durumu ne? Onlar pisi pisine gitti. Onların bir karşılığı var mı? Yok. Şu ana kadar 600 civarın şehidimiz var ama 7 bini aşkın teröristi etkisiz hale getirdik. Bu operasyonlar duracak mı durmayacak. Üzerine üzerine gideceğiz durmak yok yola devam. Ramazanda Mardin ziyareti yaptım. Cizre ziyaretimi yaptım. Askerlerimizle, polis, köy korucumuzla iftar yaptık. Sordum. ‘Ne düşünüyorsunuz? devam mı tamam mı?’ ‘Durmayacağız bunları bitirene kadar devam edeceğiz’. İçlerinde dokuz aydır evinden görevli olarak oraya giden polisimiz var. Aynı kararlılıkla yola devam ediyor. "İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür İmansız olan paslı yürek sinede yüktür."Mesele inanmak meselesi Bunu başarırsak hiçbir şey kalmaz. Bu gençlik basit elinde molotofkokteyliyle dolaşan gençlik değil. Bu gençlik ecdadından aldığı o istikamet üzere yoluna devam eden gençlik. Biz rastgele bir millet değiliz biz dünyayı avuçlarına almış içerisi içerisinde yoğuran bir milletiz. Zulmü hiçbir zaman kabul etmemiş bir milletiz."

“Gün safımızı seçme günüdür”

Suriyelilerin vatandaşlığa alınmasıyla ilgili de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Suriye’den ülkemize gelen iki milyon 700 bin muhacir var. Biz de hamdolsun ensarız. Ne büyük makam bu. Bazı siyasiler açıklama yapıyor. Bunun inceliğini anlamadan açıklama yapıyor: ‘ Vatandaşlık öyle bir kolay iş değil’ diye. Buralara takılıp kalacak kadar siyaseti bilmeyen tarihini bilmeyen kendi değerlerini bilmeyen kişilerle bu ülkede ne yapabilirsiniz. Bu ülkede hükümetimizle ortak çalışmasıyla inşallah bu insanlara vatandaşlığı vereceğiz. Bunların içinde çok kaliteli insanlar var. Biz almayalım da İngiltere’ye, Kanada’ya mı gitsin. Yeter ki bu vatana ben de sahibim, ben de bu vatanda yaşayanların kardeşiyim diyen kim olursa olsun biz bunları alacağız. Şu anda bu insanlar gözleri dolu dolu ağlıyor bu teklifi yaptığımız zaman. Her kim etnik köken, bölgecilik, ideolojik yaklaşırsa yazık eder. Malum terör örgütlerinin değirmenine su taşır. Ülke olarak, Müslümanlar olarak içimizi kemiren, iliğimizi kurutan bu kanser hücrelerinden kurtulmalıyız. Artık kaybedecek tek bir canımız ne tek bir dakikamız kalmamıştır. Hem ülkemiz hem İslam dünyası bu zillete daha fazla tahammül edemez. Buradan ülkemizdeki ve İslam dünyasındaki tüm kardeşlerime sesleniyorum. Gün safımızı seçme günüdür. Gün hak ve hakikatle adeta gözümüze sokulan bu proje örgütler arasında tercihimiz yapma günüdür. Türkiye terör örgütleri üstesinden gelecek güce sahiptir. İslam dünyasının da mezhep ve terör fitnesinden kendisini kurtaracak ferasete sahip olduğunu inanıyorum. Yeter ki bu terör örgütlerine doğrudan dolaylı destekler çekilsin. Kardeşliğimiz birliğimize hep beraber sahip çıkalım. Yarınlarımızdan ümitliyim. Rabbim bizlere asla umutsuzluğa kapılmamamızı emrediyor. Öyleyse üzülmeyeceğiz, korkmayacağız. Mücadele edeceğiz ve Allah’ın izniyle başaracağız. Rabiamızı unutmayın tek millet tek bayrak, tek vatan tek devlet diyerek bu yolda yürüyeceğiz."