Erdoğan'dan Avrupa’ya Sert Eleştiri
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği toplantısının yapıldığı Brüksel'de terör örgütünün paçavralarının dalgalandırılması ve posterlerinin asılmasına izin verilmesini eleştirerek, "Buradan bir kez daha terör örgütlerine, doğrudan veya dolaylı kucak açan destek veren ülkelere sesleniyorum, koynunuzda yılan besliyorsunuz" dedi.
18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferinin 101. yıldönümü, Çanakkale 18 Mart Stadyumu'nda törenlerle kutlandı. Törenler, Çanakkale Valisi Hamza Erkal, Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Serdar Ahmet Gündoğdu ve Belediye Başkanı Ülgür Gökhan'ın, 1994 yılında Çanakkale şehrine verilen ve üzerinde "Çanakkale geçilmez" yazan altın madalyayı Türk bayrağına takması ile başladı. Çanakkale şiirinin okunması esnasında, sahada yap-boz şeklinde hazırlanan Türkiye haritası üzerinde "Biz birlikte Türkiye'yiz" yazısı yazıldı. Yap-bozun son parçası olan "Çanakkale" bölümünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yerleştirdi.
Bir asır evvel Çanakkale'de destan yazan gazileri, şehitleri ve evlatlarını hiç düşünmeden vatan için ölüme gönderen aileleri rahmetle yad ettiğini söyleyen Erdoğan, "Çanakkale zaferini bilmeyenler, bu savaşın hangi şartlarda yapıldığını anlamayanlar bugün yaşadıklarımızın manasını da kavrayamazlar. O havayı teneffüs etmeyen hiçbir evladımız kalmamalıdır. Bugün ortaokuldan liseye, liseden üniversiteye geçişte sınavlar var. Ben Çanakkale'nin ziyaret edilmesini aynı şekilde önemli bir hadise olarak görüyorum. Çanakkale destanını okuyan yavrumuzu gözlerinden öpüyorum. Bu destanı bu nesil de aynı şekilde yazacaktır. Mili Savunma Bakanlığı'mızdan, Milli Eğitim Bakanlığı'mızdan, ilgili tüm kurumlarımızdan bunu öncelikli bir mesele olarak görmelerini istiyorum" dedi.
"ŞAHADET BİZİM İÇİN KORKULACAK BİR MAKAM DEĞİL, ULAŞILMASI GEREKEN BİR MAKAMDIR"
'Çanakkale geçilmez destanıyla düşmana dur diyen Çanakkale boğazı, Çanakkale 1915 köprüsüyle Cumhuriyet'in inşallah 100. yılına geçecek" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hükümetimizi bu noktada inşallah 23'e bu köprüyü yetiştirme azmiyle o gayret içerisinde temennimiz o ki, daha önceden bunu bitirerek artık buradan Gelibolu'ya, gemilerle değil, araçlarımızla rahatlıkla geçelim ve bu merasimlerimizi çok daha farklı bir şekilde kutlayalım. Çanakkale'nin anlamını öğretemediğimiz, bu mücadelenin geçmişi ve bugünümüz için ifade ettiği manayı zihnine ve gönlüne nakşedemediğimiz her evladımızın vebali bu işin sorumluların üzerindedir. Biz şehitlerin suladığı bu topraklarda yetişmişiz. Şahadet bizim için korkulacak bir makam değil, ulaşılması gereken bir makamdır. Onlar ölü değildir. Onlar diridirler ama siz bilemezsiniz. Onların rızkının kefili Allah'tır ve bu müjdeyle onlar yürürler. Kabrinden sonra da oradaki halini görünce 10 kez tekrar bu dünyaya dönmek isterler ama birileri anlamaz. Onlar tabutta götürülen cenaze zannederler ama değil. Bunu anlamamız lazım. Burası önemli. Çanakkale'de verilen mesaj sadece milletimize değil, tüm dünyaya hitap etmektedir. Dünyada tüm savaş yöntemlerinin en üst seviyede kullanıldığı Çanakkale'de asıl gücün teknoloji değil, inanç olduğunu tüm dünyaya göstermiştir. Gözü olup da bunu göremeyenler var".
"BENİM POLİSİMİN, MEHMETÇİĞİMİN KARŞISINA DİKİLENLER KİMLER?"
Erdoğan, "Buraya gelen Avusturyalılar, Yeni Zelandalılar "Biz buraya niye geldik?" diye soruyorlardı. Senegal'den aldatılmış buraya getirilen Müslüman kardeşlerimiz ezan seslerini duyunca "Nereye geldik?" deyip, saf değiştirip gerçek yerlerine döndüler. Ben "Müslüman kardeşime nasıl silah çekerim" dediler ama bugün 6-7-8 Ekim tarihlerinde benim Kürt kardeşimi sokağa dökenler, Kürt kardeşimi öldürenler kimler? Benim polisimin, Mehmetçiğimin karşısına dikilenler kimler? Millet olmak kolay değil, ama illet olmak kolay. Bölgemiz bugün tarihi bir yol ayrımında bu önemli süreçte yollar bir kez daha Türkiye'ye yönelmiştir. Karşımızdaki zorluklar ne kadar büyük olursa olsun, başarıya ulaşmak bizim için en önemli vasfımızdır. Biz bir ölür bin diriliriz. Bunu böyle biliriz. Onun için tek millet diyoruz. 97 milyonuyla tek bayrak diyoruz. Bayrağımızın dışında bir bayrak tanımıyoruz. Paçavraları bu milletin evladına bayrak diye sunanlara karşı bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır toprak eğer üstünde ölen varsa vatandır. 780 bin kilometre kareyle tek vatan. Devlet içinde devlet tanımıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nden başka devlet tanımıyoruz. Yok paralel devletmiş, oymuş buymuş tanımıyoruz. Dün Çanakkale'ye en modern toplarıyla, eğitimli askerleriyle gelenler hiç ummadıkları bir mağlubiyetle karşılaşmışlardır. Çanakkale'nin mezarları olacağını herhalde hiç düşünmemişlerdi" diye konuştu.
"ZOR OYUNU BOZAR"
"Çanakkale savaşının o dönemde nasıl çok önemli sonuçlara yol açtığını tarih kitaplarından biliyoruz" diyen Erdoğan, "Şu anda bölgemizde yaşananların kimler için ne tür değişimlere vesile olacağını hep birlikte inşallah göreceğiz. Zor oyunu bozar diye bir sözümüz var. Bölgemizde ve üzerimizde oynanan oyunları bozan en büyük kozumuz, 2023 hedeflerimizdir. Şayet bu rotadan sapmaz, projelerimizden taviz vermezsek, Allah'ın izniyle Çanakkale 2015 köprüsünü de yaparız. İstanbul'da 150 milyon yolcu kapasiteli havalimanıyla da dünyaya bir örnek koyarız. Ülke olarak yeni bir destan yazmamıza kimse engel olamaz. Yeter ki birlik ve beraberliğimizi, kardeşliğimizi güçlü şekilde muhafaza edebilelim. İşte bayrağımızın önüne Türkiye haritası yerleştirildi. Üzerinde de "Birlikte Türkiye'yiz" yazıyor. Yeter ki rengini kanımızdan alan bayrağımızın indirilmesine, şahadetleri dinimizin temeli olan ezanların susturulmasına izin vermeyelim. Yeter ki devletimizi yaşatalım, büyütelim, güçlendirelim, müreffeh hale getirelim. Dün Çanakkale geçilmez diyerek üzerimizde oynanan oyunları bozmuştuk. Bugün de yeni Türkiye'yi 21. Yüzyılın büyük ülkesi haline getireceğiz" şeklinde konuştu.
"BU MANKURTLARIN AŞAĞILIK EYLEMLERİ KARŞISINDA ÖFKEYE KAPILMAMAK MÜMKÜN DEĞİL"
Erdoğan, Türkiye'nin terörle mücadele ederken yılmayacağını, korkmayacağını, mücadeleden kaçmayacağını belirterek, "Biz millet olarak karşımıza mertçe çıkan kim olursa olsun, ne kadar güçlü olursa olsun yılmayız, korkmayız, mücadeleden kaçmayız. Ama terör denen ve karşımıza en alçak en sinsi en ahlaksız en insanlık dışı yöntemlerle çıkan musibet işimizi gerçekten zorlaştırıyor. Son örneğini geçtiğimiz Pazar günü Ankara'da Kızılay Meydanı'nda yapılan bombalı saldırı ile yaşadık. Masum insanların arasına giren bir bombalı araç 35 vatandaşımızın hayatına mal oldu. Mankurt olarak nitelendirdiğim bu aşağılık varlıkların hainlikleri karşısında öfkeye kapılmamak mümkün değil. Bölgemiz ve ülkemizde faaliyet gösteren ne kadar terör örgütü varsa hepsi de Türkiye'ye karşı birleşti. Buna karşılık başta batı ülkeleri olmak üzere pek çok devlet hala bu örgütler karşısında ilkeli bir tavır ortayak koyamıyor" dedi.
"KOYNUNUZDA YILAN BESLİYORSUNUZ"
Belçika'da bugün toplantı olduğunu hatırlatan Erdoğan, Brüksel'de toplantının yapıldığı yerin arkasında bölücü terör örgütü PKK'ya ait çadırın kurulmasına izin verildiğini ifade ederek, "Belçika orada kalkıp onların paçavrasını dalgalandırmak suretiyle çadır kurmalarına izin verebiliyor. Bunlar dürüst değil, bunlar samimi değil, bunlar ikircikli davranıyorlar. Bugün bayrağı indirmişler, posterleri kaldırmışlar. Kimi aldatıyorsunuz ya, dürüst olun dürüst, samimi olun. Karşınızda aldanacak bir Türkiye yok, bir Türk Milleti yok bunu böyle biliniz. Bunun adı teröre teslim olmaktır, bunlar teröre teslim oldular. İşte Ankara'da patlayan bombanın şehrin göbeğinde terör örgütü yandaşlarına şov yapma imkanının sağlandığı Brükselde patlamaması için hiç bir sebep yok. Bu açık gerçeğe rağmen Avrupa ülkelerinin hala aymazlık içinde hareket etmeleri mayın tarlasında dans etmek gibidir. Ayağınızın ne zaman mayına basacağını asla bilemezsiniz. Ama bunun kaçınılmaz bir son olduğu da açıkça ortadadır. Buradan bir kez daha terör örgütlerine, doğrudan veya dolaylı kucak açan destek veren ülkelere sesleniyorum, koynunuzda yılan besliyorsunuz. Beslediğiniz o yılan her an sizi de sokabilir. Türkiye'de patlayan bombaları televizyon ekranlarından seyretmek size birşey ifade etmeyebilir. Aynı bombalar sizin şehirlerinizde patlamaya başladığında bizim ne hissettiğimizi mutlaka anlayacaksınız. Ama o zaman herşey için geç olacak. Kendi ülkenizi hedef aldığınızda asla tahammül edemeyeceğiniz faaliyetleri sırf Türkiye'ye yönelik oldukları için desteklemekten vazgeçin" diye konuştu.
"AVRUPA EMPATİ YAPSIN"
Türkiye'nin hukuk devleti ilkelerinden taviz vermeden batı ülkelerine göre çok daha hoşgörülü mücadele ettiğini kaydeden Erdoğan, "Ülkenizde bombalı saldırı olduğunda, sizin bir milletvekiliniz bombacının taziye çadırına gittiğinde, akademisyen sıfatı taşıyanların ülkenizin birliğine yönelik eylem yapan terör örgütüne destek verdiğinde sizin tavrınızın ne olacağını da gayet iyi kestirebiliriz. Türkiye bugüne kadar benzer bir tehdide maruz kalacak batılı ülkelere göre çok daha hoşgörülü, çok daha hukuk devleti ilkelerine uygun mücadele pratiği ortaya koyuyor. Biz bundan sonra da yolumuza devame deceğiz. Avrupa ülkeleri biraz empati yapsınlar. Bizdeki terörle mücadele yöntemleri, Fransa, Amerika'dakilerinden çok daha insaflı, temel hak ve özgürlüklere çok daha uygundur. Biz ne yaptığımızı nasıl mücadele, kimlere karşı mücadele ettiğimizi gayet iyi biliyoruz. Avrupa Birliği'nin diğer uluslararası kurumların eleştirilerine bakarken, gerçekten adilse kulak veririz, değilse kusura bakmasınlar. Ülkemizin bekası olduğunda hiç kimse kusura bakmasın" diye konuştu.
"AVRUPA UTANÇ VERİCİ HALDE, BİR AVUÇ MÜLTECİYE YER BULAMADILAR"
Erdoğan, Türk tarihinde kıyım ve katliam olmadığını vurgulayarak, "Bizim tarihimizde insanların ve toplumların iliğini sömürme anlayışı hiç yoktur. Bizim terörle mücadelemizin de bir ahlakı, bir ölçüsü, bir meşruiyeti vardır. Birileri bizi zorladığı talep ettiği için değil, zaten kendi kültürümüzde var olduğu için bu şekilde davranıyoruz, davranmayı sürdüreceğiz. Türkiye 3 milyonu aşkın sığınmacıya ev sahipliği yaparken, bir avuç mülteciye yer bulamayıp Avrupa'nın ortasında bu mazlumları utanç verici şartlara mahkum edenler önce dönüp kendilerine baksınlar. Bizler, Çanakkale'deki kahramanları olarak onların şanına şerefine mücadelesine gölge düşürecek en küçük yanlışın içinde olmayız. Şehitlerimizin ruhlarını muazzeb etmedik etmeyeceğiz" şeklinde konuştu.
Genel Kurmay Başkanlığı Mehteran Bölüğü gösterisinin ardından resmi geçit töreni ile buradaki törenler sona erdi. Törenlere Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Aile, Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakan yardımcısı Mehmet Daniş ve bazı milletvekilleri katıldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.