Fecri Polat: Troya Müzesi’nin En Önemli Eseri

Poliksena Lahidi, 1994 yılında Çanakkale Müze Müdürlüğü tarafından Biga ilçesinin Gümüşçay beldesindeki Kız Öldün Tepesi’nde gerçekleştirilen bir kurtarma kazısında bulundu. Lahit, Troya Savaşı sonrası kurban edilen Troya Kralı Priamos’un küçük kızı Poliksena’nın ölüm sahnesini tasvir ediyor.

Kazılar sırasında lahit içinde 20’li yaşlarda bir erkek iskeleti de bulundu. Arkeologlar, bu iskeletin, dönemin yöneticilerinin erken yaşta ölen oğullarını defnettiklerini ve Poliksena’nın acısının lahit üzerinde simgelendiğini düşünüyor. Poliksena Lahidi, şu anda Troya Müzesi’nde sergileniyor ve müzenin en değerli eserlerinden biri olarak kabul ediliyor. Poliksena ile ilgili bir başka ilginç bağlantı ise Tevfikiye köyünde bulunan iki kurnalı çeşme. Köy halkı için bir buluşma noktası olmuş ve yıllarca gençlerin sosyalleşebileceği bir alan sağlamış. Efsaneye göre, Akhilleus, Troya yakınlarındaki bu çeşme başında Poliksena’yı görüp ona aşık olmuş. Fecri Polat, bu olaya dikkat çekerek efsanelerin bölgenin kültürel zenginliğini yansıttığını ifade ediyor.

Kız Öldün

Poliksena ve Akhilleus’un trajik hikayesi, Troya’nın düşmesinin ardından başlıyor. Akhilleus, Poliksena’yı çeşme başında gördüğünde ona aşık olur. Ancak, Poliksena’yı istemeye gittiği gün ölüme gider. Troya’nın düşmesinin ardından Akhilleus’un ruhu, mezarından çıkarak Akhalara, Poliksena’nın kurban edilmesi gerektiğini bildirir. Akhilleus’un ruhunun talebi üzerine Poliksena kurban edilir. Cesur Poliksena, ölümünden önce kimseye yalvarmadan, boynunu uzatarak büyük bir kahramanlık gösterir ve Neoptolemos tarafından boğazı kesilerek öldürülür.

Sembollerde Kavuştular!

Fecri Polat’ın anlatımına göre Lahidin üzerindeki semboller, Poliksena ve Akhilleus’un hikayesinden derin anlamlar taşıyor. Lahidin bir uzun bir kısa kenarında ölüm sahnesi, diğer uzun ve kısa kenarında ise düğün sahnesi işlenmiş.

Bu sahnelerle ilgili iki ana yoruma değinen Polat, İlk yorumda Poliksena’nın kanının Akhilleus’un kemikleriyle birleşmesiyle ruhlarının birleştiği ve bu birleşmenin bir düğünle taçlandığı olduğunu söyledi.

İkinci yorumda ise, eğer Akhilleus Troyalılar tarafından öldürülmeseydi, Poliksena ile evleneceği ve düğünlerinin olacağına dair bir inanç olduğunu ifade etti. Fecri Polat, Poliksena Lahidi’nin sadece arkeolojik bir değer taşımadığını, aynı zamanda Troya’nın kültürünü ve halkının duygusal bağlarını anlamamızda önemli bir yer tuttuğunu vurguladı. Poliksena Lahidi, hem tarihi hem de duygusal anlamda, Troya’nın kadim halklarının hayatlarına ışık tutan eşsiz bir eser olarak önemini koruyor.

Şu anda Troya Müzesi’nde sergilenen bu eser, müzenin tam ortasında ve ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken eserlerden biri olarak duruyor.

Hande Demir