Fetö Davasında Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezasına Çarptırılan Nazlı Ilıcak: Neden Cezaevindeyim, Ben Bir Kadınım
* Gazeteci Nazlı Ilıcak,
"Darbeyle de bu yapıyla da ilişkim yok. Ben neden cezaevindeyim. Ben bir kadınım. Şeriata dayalı bir devlet kurmak isteyen bir cemaate neden yardım edeyim"
Haber: Serpil KIRKESER - Kamera: Yılmaz BEZGİN/ İSTANBUL DHA
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri gerekçesi ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan ve Mehmet Altan'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın İstinaf Mahkemesi'ndeki ikinci duruşması başladı. Mütalaaya karşı beyanda bulunan Nazlı Ilıcak, darbeci olmadığını belirterek tahliyesini ve beraatini istedi.
ILICAK: DARBECİ DEĞİLİM
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanıklar Nazlı Ilıcak, Fevzi Yazıcı, Şükrü Turgut Özşengül, Yakup Şimşek ile tutuksuz sanık Mehmet Altan hazır bulundu. Sanık Ahmet Altan ise tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS sistemiyle duruşmaya bağladı. Öte yandan CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile çok sayıda izleyici de salonda hazır buludu. Saat 11.00'da başlayan duruşmada mütalaaya karşı ilk savunmasını yapan Nazlı Ilıcak oldu. Darbeci olmadığını, suç işlemediğini 2 yıldır duruşmalarda söylediğini ve bunu delilleriyle ortaya koyduğunu belirten Ilıcak, hakkındaki iddiaların ise boş olduğunu savundu.
"FETÖ'NİN AMACINA HİZMET ETSEYDİM BALYOZ TUTUKLULARINI SAVUNUR MUYDUM?"
Ilıcak, "2011 yılında kitap yazdım. O dönemde paralel yapı yok. Ancak benim dezenformasyon yaptığım iddia ediliyor. Paralel yapı
olmadığı bir dönemde ben neyin dezenformasyonunu yapacağım. HTS kayıtlarında 5 kişiyle görüştüğüm iddia ediliyor. 3-5 telefon görüşmesi.. O dönemde görüştüğüm isimlerin örgüt üyesi olduğu bilinmiyor. 2016 yılında bu kişilerle hiç görüşmemişim. Örgüt bağı olması için yoğun telefon görüşmesinin olması gerekmektedir" dedi. Bugün gazetesinde maaşlı çalıştığını kaydeden Ilıcak, "Eğer maaş almasaydım benden şüphelenmeniz gerekirdi. Telif ile çalışıyorum. Yazılarımı evden yazdım. Kayyum atanınca da işime son verildi. 42 yıllık meslek hayatım boyunca cemaate ait olan Zaman ya da STV ile çalışmadım. 2013 yılında işime son verilince Zaman ve Bugün gazetesinden teklif geldi. Şahsa ait olduğu için Bugün gazetesini seçtim. Ardından Özgür Düşünce ve Can Erzincan'da çalıştım. Bildiğim kadarıyla bu medya kuruluşlarının cemaatle bir ilgisi yoktu. Bağlantısı varsa da ben bilmiyorum. Attığım twettlerle FETÖ'yü akladığım iddia ediliyor. Ben FETÖ'nin amacına hizmet etseydim Balyoz tutuklularını savunur muydum?" diye konuştu.
"DARBEYLE DE BU YAPIYLA DA İLİŞKİM YOK"
15 Temmuz darbe girişimi gecesi attığı darbe karşıtı twetlerini okuyan Ilıcak, "Darbeyle de bu yapıyla da ilişkim yok. Ben neden cezaevindeyim. Ben bir kadınım. Şeriata dayalı bir devlet kurmak isteyen bir cemaate neden yardım edeyim. 28 Şubat Davası'nda müebbet alan komutanlar tutuklanmadı ileri yaşları dikkate alınarak. Ben Yargıtay'ın koyduğu FETÖ kıstaslarına uymuyorum. Hiçbir eylemim suç teşkil etmiyor. Kitaplar, fotoğraflar, gazetede yer alan röportajlar suç değil. Örgütün hiyerarşik yapısı içinde yer almamak suretiyle bilerek ve isteyerek örgütün amacına hizmet etmiş olabilir miyim? Bir kere ben bu cemaatin suç işemek üzere kurulmuş, devleti ele geçirmeye kilitlenmiş, TSK içinde örgütlenerek darbe yapacak potansiyele ulaşmış bir yapı olduğunu 15 Temmuz öncesi idrak edemedim. Ben dindar insanlar diye saygı gösterirken onlar dini istismar ediyormuş. 15 Temmuz öncesi cemaati hayırsever dindar insanlardan oluşan bir sivil toplum örgütü gibi görmem, hiç bir suretle suç işlediklerini bilip göz yumduğum şeklinde değerlendirilemez. Benim yanılgıya düşmem onların suç işlemesini kolaylaştırmamıştır.42 yıl boyunca hak, hukuk, adaleti savundum. Çok bedel ödedim" şeklinde konuştu.
ILICAK GÖZYAŞLARINI TUTAMADI
FETÖ'nün işlediği suçları destekleyen önünü açan tek bir cümlesi olmadığını, kendisinin FETÖ'yle ideolojik bir bağlantısı ve menfaati olmadığını söyleyen Ilıcak, 2 yıldır terörist, darbeci, casus gibi haketmedim isnatlarla karşı karşıya kalmak, kelepçelenerek oradan oraya taşınan bir eşya muamelesi görmek. Türkiye'nin daha özgür, daha demokrat bir ülke olması için gösterdiğim çabanın kenara atılması. İşte bütün bunların biriktirdiği bir acı benim gözlerimden akan. Hayatım kadar sevdiğim memleketimde uğradığım haksızlık çok canımı yaktı. Bu haksızlığa son verin. Benim gibi köşe yazarlarının hemen hepsi tahliye oldu. Zaman Gazetesinde yazanlar da dahil. Ben hiç bir suç işlemedim, beraatimi talep ediyorum" ifadelerini kullandı.
Ilıcak savunmasını yaparken gözyaşlarını tutamadı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.