Hamit Altıntop: "futbolcular Depresyonda"
Yayınlanma:
Avrupa'nın üst düzey kulüplerinde futbol oynayan Hamit Altıntop, "Burada, bir uyaran, eğiten, akıl veren, beklentisi olmayan kimse yok.
Avrupa'nın üst düzey kulüplerinde futbol oynayan Hamit Altıntop, "Burada, bir uyaran, eğiten, akıl veren, beklentisi olmayan kimse yok. Çoğu futbolcu depresyon yaşıyor. Endişeleri korkuları o kadar büyük ki... Onları yanlışa itiyor veya kendilerini kabuklarına çekiyorlar" dedi.
Futbolu bıraktıktan sonra idari veya teknik anlamda bir teklif geldi mi?
Burada sistem maalesef herkesi ziyan etmiş. A'dan Z'ye... Bir Fatih hoca bile yüzde 50 seviyorsa yüzde 50 sevmiyor. Neden? Sistem sizi yanlışlıklara zorluyor. Burada bir uyaran, eğiten, akıl veren hiçbir beklentisi olmadan bunu yapan kimse yok. Geri dönüp baktığımda inanamıyorum.
Ziyan olan çok örnekler var. Çoğu futbolcu depresyon yaşıyor. Endişeleri korkuları o kadar büyük ki... Onları yanlış itiyor veya kendilerini kabuklarına çekiyorlar ve yalnız bir dünyada yaşıyorlar. Özgürlük yok. Gündem şöhret sahibi olarak bakılıyor ama mutsuz, kendisi ile barışık değil.
Maalesef kelimesini çok kullanıyorsun? Mutsuz bir insan profili çiziyorsun dışarıdan bakınca...
Çok kullanıyorum. Çünkü bizim o kadar çok nimetlerimiz var ki bunları ziyan ediyoruz. Bunların değerini bilmiyoruz. Arkadaşların hiçbiri mutlu değil. Depresyondalar ve o yüzden maddiyata sarılıyorlar. Maddiyat bir nevi onları teselli ediyor. Bu sadece futbolda değil... Hedef, kafamı rahat yastığa koyayım değil. Ahlaki değerlerimiz ve sıkıntılarımız olmadığı için başarı da yok. Yenildiğimizde beraber üzülemiyoruz. Her sene başkan değişiyor. Ben 2012'de geldim. 5 başkan gördüm. Nasıl bir sistem oturtabilirsiniz ki?
Çocuk sahibi bunu bilir aslında. Siz çocuğunuza ne kadar alan verirseniz o kadarını kullanır. Sistem ne kadar müsaade ediyor? Ben diyorum, balık başından kokuyor. O da onun ürünüdür. Öyle bir gerçek var. Cristiano Ronaldo 6. Altın Top'unu kovalıyor bizdeki futbolcular ise ne kovalıyor belli değil. Adam hedef koymuş 100 veya 150 defa milli takımda oynamak için. Bizim hedefimiz ne? Hedefi olmayan bir insan çizgisini bozar. Türk futbolcusunun hedefi nedir? Üç büyüklerde oynamak, iyi para kazanmak. Milli formayı giymek. Ben bundan bahsediyorum. Öğretmen okulda matematik dersi verdiğinde bir hedefi var. Günün sonunda bu çocuk şu formüllerle bunu bunu çözmeye çalışacak. Günün sonunda not veriyor, düzeltiyor. Futbolda bu yok ki! Kim bunu yapacak? Yönetici ağabeylerimiz sağ olsun! Kendi işleriyle meşgul olduklarından böyle şeyleri takip edemiyorlar. Ondan sonra "Biz fedak,rlık yaptık. Elimizi cebimize attık." Hikaye yani...
Volkan Demirel de gündemde. Onunla ilgili neler söyleyeceksin?
Volkan'ın açıklamalarında veya hareketlerinde bir agresiflik var. Hiçbirinde kötü niyet olduğunu düşünmüyorum. Bu arkadaşların desteğe, uyarıya ihtiyacı var. Hiç kimse demez mi, "Bu sana zarar verir. Yakın bir gün sana geri döner" diye... Takım içinden ziyade, kulübün içinden birinin bu uyarıları yapması gerekirdi. Biz önce kırarız sonra toparlamaya çalışırız. Onu toparlayana kadar 5 maç gitmiş, puanlar gitmiş, şampiyonluk gitmiş, özgüven gitmiş.
Mehmet Topal bugün Fenerbahçe'de eleştirilerin merkezindeki isim. Aynı bölgenin oyuncusu olarak ne diyeceksin?
Mehmet yıllardır devamlılığı olan ve inanılmaz mücadele eden bir futbolcuydu. Karakterli bir insan... Takım oyuncusu olduğunu kabul eden bir insan. Hiçbir zaman gündemde olmak istemeyen bir insana bu derece yüklenmek doğru değil. Tekmeye kafasını koyan bir çocuk. Eleştirilecek en son kişi odur bu camiada.
Phillip Cocu için yorumun nedir? Doğru bir tercih mi?
Ben haddimi aşmak istemiyorum. Ama Ali Koç başkan geldi. Fikri düşünceleri inanılmaz. Kurumsal bir yapı oluşturmak istiyor. Ancak bir geçiş süreci vardır. Teknik ekipte; camiayı, takımı, ligi, rakipleri iyi bilen tarafsız yaklaşan bir kişiye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Böyle şeyler işlerini daha çok kolaylaştırır diye düşünüyorum. Bayern Münih'te Van Gaal geldiğinde ilk haftalar inanılmaz zordu. Takım 10. sıradaydı. Ama ondan bir seri yakaladık. Hocaya inandık ve o sene şampiyon olduk. Almanya Kupası'nı aldık ve Şampiyonlar Ligi'nde finali kaldık. Van Gaal'ın oyun tarzı ile Bayern Münih'te 6-7 milli futbolcu bulunduğu için Almanya'nın da futbolu ilerledi. Cocu'yu tanımıyorum ve kendisini tartamam. Onu değerlendirmek biraz zor.
Milli Takım için yorumun nedir? Işık görüyor musun?
Ne tartışılıyor bilmiyorum. Hoca mı, futbolcular mı? Böyle tecrübeli bir hoca, geçiş dönemi için başarılı olabilir. Ondan sonraki plan ne? Var mı? Burada herkes futbolu biliyor. Ancak haftanın 3 günü gidip gençlerle vakit geçirmiyor. Ya hoca olacaksın ya iyi bir yorumcu olacaksın. Böyle şeyler kovalanıyor. Az bir maaşa gidip altyapı hocası olmuyor. Züğürt Ağa filmi vardır bilirsiniz. Adam köyden geliyor, her şeyi deniyor. Batıyor. Günün sonunda ne yapıyor? En iyi bildiği şeyi çiğ köfteyi yapıyor. Ayağında terliği var. Mutlu mutlu evine gidiyor. Biz bunları yapamıyoruz. Bilmediğimiz ticari işlere giriyoruz. Politikaya giriyoruz. Müteahhit oluyoruz!
2002 ve 2008'de başarılar vardı. Ancak daha bu başarılar tekrarlanmadı. Kısa vadeli mutluluk yaşadık hep.
Biz de başarılar aslında başarısızlıktır! Selçuk'un o frikik golü Avrupa Şampiyonası'na gitmemiz bize ne verdi, ne aldı? Onu tartalım biz. 2008'de biz öyle bir turnuva oynadık. Baktığınızda o arkadaşlar bugün ne yapıyorlar? Mutlular mı? Buna bir bakın. Günün sonunda ne olursa olsun biz mutsuz veya yalnızız.
Mutsuz musun?
Elhamdülilah ben mutluyum ve huzurluyum.
Futbolu bıraktıktan sonra idari veya teknik anlamda bir teklif geldi mi?
Burada sistem maalesef herkesi ziyan etmiş. A'dan Z'ye... Bir Fatih hoca bile yüzde 50 seviyorsa yüzde 50 sevmiyor. Neden? Sistem sizi yanlışlıklara zorluyor. Burada bir uyaran, eğiten, akıl veren hiçbir beklentisi olmadan bunu yapan kimse yok. Geri dönüp baktığımda inanamıyorum.
Ziyan olan çok örnekler var. Çoğu futbolcu depresyon yaşıyor. Endişeleri korkuları o kadar büyük ki... Onları yanlış itiyor veya kendilerini kabuklarına çekiyorlar ve yalnız bir dünyada yaşıyorlar. Özgürlük yok. Gündem şöhret sahibi olarak bakılıyor ama mutsuz, kendisi ile barışık değil.
Maalesef kelimesini çok kullanıyorsun? Mutsuz bir insan profili çiziyorsun dışarıdan bakınca...
Çok kullanıyorum. Çünkü bizim o kadar çok nimetlerimiz var ki bunları ziyan ediyoruz. Bunların değerini bilmiyoruz. Arkadaşların hiçbiri mutlu değil. Depresyondalar ve o yüzden maddiyata sarılıyorlar. Maddiyat bir nevi onları teselli ediyor. Bu sadece futbolda değil... Hedef, kafamı rahat yastığa koyayım değil. Ahlaki değerlerimiz ve sıkıntılarımız olmadığı için başarı da yok. Yenildiğimizde beraber üzülemiyoruz. Her sene başkan değişiyor. Ben 2012'de geldim. 5 başkan gördüm. Nasıl bir sistem oturtabilirsiniz ki?
Çocuk sahibi bunu bilir aslında. Siz çocuğunuza ne kadar alan verirseniz o kadarını kullanır. Sistem ne kadar müsaade ediyor? Ben diyorum, balık başından kokuyor. O da onun ürünüdür. Öyle bir gerçek var. Cristiano Ronaldo 6. Altın Top'unu kovalıyor bizdeki futbolcular ise ne kovalıyor belli değil. Adam hedef koymuş 100 veya 150 defa milli takımda oynamak için. Bizim hedefimiz ne? Hedefi olmayan bir insan çizgisini bozar. Türk futbolcusunun hedefi nedir? Üç büyüklerde oynamak, iyi para kazanmak. Milli formayı giymek. Ben bundan bahsediyorum. Öğretmen okulda matematik dersi verdiğinde bir hedefi var. Günün sonunda bu çocuk şu formüllerle bunu bunu çözmeye çalışacak. Günün sonunda not veriyor, düzeltiyor. Futbolda bu yok ki! Kim bunu yapacak? Yönetici ağabeylerimiz sağ olsun! Kendi işleriyle meşgul olduklarından böyle şeyleri takip edemiyorlar. Ondan sonra "Biz fedak,rlık yaptık. Elimizi cebimize attık." Hikaye yani...
Volkan Demirel de gündemde. Onunla ilgili neler söyleyeceksin?
Volkan'ın açıklamalarında veya hareketlerinde bir agresiflik var. Hiçbirinde kötü niyet olduğunu düşünmüyorum. Bu arkadaşların desteğe, uyarıya ihtiyacı var. Hiç kimse demez mi, "Bu sana zarar verir. Yakın bir gün sana geri döner" diye... Takım içinden ziyade, kulübün içinden birinin bu uyarıları yapması gerekirdi. Biz önce kırarız sonra toparlamaya çalışırız. Onu toparlayana kadar 5 maç gitmiş, puanlar gitmiş, şampiyonluk gitmiş, özgüven gitmiş.
Mehmet Topal bugün Fenerbahçe'de eleştirilerin merkezindeki isim. Aynı bölgenin oyuncusu olarak ne diyeceksin?
Mehmet yıllardır devamlılığı olan ve inanılmaz mücadele eden bir futbolcuydu. Karakterli bir insan... Takım oyuncusu olduğunu kabul eden bir insan. Hiçbir zaman gündemde olmak istemeyen bir insana bu derece yüklenmek doğru değil. Tekmeye kafasını koyan bir çocuk. Eleştirilecek en son kişi odur bu camiada.
Phillip Cocu için yorumun nedir? Doğru bir tercih mi?
Ben haddimi aşmak istemiyorum. Ama Ali Koç başkan geldi. Fikri düşünceleri inanılmaz. Kurumsal bir yapı oluşturmak istiyor. Ancak bir geçiş süreci vardır. Teknik ekipte; camiayı, takımı, ligi, rakipleri iyi bilen tarafsız yaklaşan bir kişiye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Böyle şeyler işlerini daha çok kolaylaştırır diye düşünüyorum. Bayern Münih'te Van Gaal geldiğinde ilk haftalar inanılmaz zordu. Takım 10. sıradaydı. Ama ondan bir seri yakaladık. Hocaya inandık ve o sene şampiyon olduk. Almanya Kupası'nı aldık ve Şampiyonlar Ligi'nde finali kaldık. Van Gaal'ın oyun tarzı ile Bayern Münih'te 6-7 milli futbolcu bulunduğu için Almanya'nın da futbolu ilerledi. Cocu'yu tanımıyorum ve kendisini tartamam. Onu değerlendirmek biraz zor.
Milli Takım için yorumun nedir? Işık görüyor musun?
Ne tartışılıyor bilmiyorum. Hoca mı, futbolcular mı? Böyle tecrübeli bir hoca, geçiş dönemi için başarılı olabilir. Ondan sonraki plan ne? Var mı? Burada herkes futbolu biliyor. Ancak haftanın 3 günü gidip gençlerle vakit geçirmiyor. Ya hoca olacaksın ya iyi bir yorumcu olacaksın. Böyle şeyler kovalanıyor. Az bir maaşa gidip altyapı hocası olmuyor. Züğürt Ağa filmi vardır bilirsiniz. Adam köyden geliyor, her şeyi deniyor. Batıyor. Günün sonunda ne yapıyor? En iyi bildiği şeyi çiğ köfteyi yapıyor. Ayağında terliği var. Mutlu mutlu evine gidiyor. Biz bunları yapamıyoruz. Bilmediğimiz ticari işlere giriyoruz. Politikaya giriyoruz. Müteahhit oluyoruz!
2002 ve 2008'de başarılar vardı. Ancak daha bu başarılar tekrarlanmadı. Kısa vadeli mutluluk yaşadık hep.
Biz de başarılar aslında başarısızlıktır! Selçuk'un o frikik golü Avrupa Şampiyonası'na gitmemiz bize ne verdi, ne aldı? Onu tartalım biz. 2008'de biz öyle bir turnuva oynadık. Baktığınızda o arkadaşlar bugün ne yapıyorlar? Mutlular mı? Buna bir bakın. Günün sonunda ne olursa olsun biz mutsuz veya yalnızız.
Mutsuz musun?
Elhamdülilah ben mutluyum ve huzurluyum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.