Hava Harekâtlarını Önceden PKK’ya Bildirmişler
Güvenlik kaynaklarının açıklamaları, PKK’nın önemli liderleri ve yönetim kadrosunun TSK’nın ve MİT’in ortaklaşa yaptığı baskınlardan ve hava taarruzlarından her seferinde nasıl kurtulduğunu da ortaya çıkardı. Bir istihbarat yetkilisi hainlikte yapılan işbirliğini şu sözlerle anlattı:
“Geriye dönük baktığımda olup bitenleri ancak şimdi anlamlandırabiliyorum. İstihbarat kurumlarımız PKK’nın üst yönetim kadrosundaki hainleri son 2 yıldır çok yakından takip ediyor. Bunların toplandıkları anda imhası için bir harekât planlıyoruz, fakat her seferinde bombalamadan yarım saat ya da 1 saat önce bölgeden uzaklaşarak kurtuluyorlar. Defalarca kurtuldular. Bu bir tesadüf olamazdı. Sonra karar verdik. Bu bilgiyi sadece Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarı bilsin, pilot da yoldayken öğrensin. Hedefleri bu şekilde etkisiz hale getirme kararı aldık. Fakat yine başarılı olamadık. Yine bir şekilde haber aldılar ve bombalardan 10 -15 dakika ile kurtuldular. Şimdi anlıyoruz ki bu uçaklara istihbaratın verdiği hedefi işaretleyen, o noktayı pilotlara bildiren general maalesef FETÖ’cü çıktı. O general kim biliyor musunuz? O general Marmaris’e Sayın Cumhurbaşkanımıza suikast planlayan ekibin başındaki Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş... Meğer FETÖ’cüler PKK’nın üst kadrosuyla iş birliği içerisindeymiş. Hava harekâtlarını sürekli olarak önceden haber alıyorlarmış. Cemil Bayık, Duran Kalkan, Mustafa Karasu gibi PKK’nın önemli isimleri bu yüzden sürekli bombalardan kurtuldu. Bu hainlikteki asıl amaçları ise Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, PKK’nın önemli lider kadrosunun saf dışı edilmesi sonrasında siyasi başarı elde etmesini önlemek. Burada da hedef Cumhurbaşkanı.
FETÖ’nün 4 hain hedefi
İstihbarat kaynakları FETÖ’nün önümüzdeki dönemde hangi kalkışmalara gidebileceğini 4 başlıkta analiz etti. Bu başlıklar şöyle:
BİREYSEL SUİKASTLAR: FETÖ’nün firarda olan bazı eğitimli elemanları ile (Özel Kuvvet mensubu, keskin nişancı gibi) ile bireysel suikastlar yapabilecekleri veya bomba yüklü araç ve uçakları ele geçirerek intihar saldırıları yapabileceği, önemli kişilere bireysel suikastlar yapabilecekleri üzerinde duruluyor. Ana hedeflerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olacağı değerlendiriliyor. Bunun için birçok önleyici tedbir alınıyor.
MONTAJLANMIŞ GÖRÜNTÜLER: İkinci olarak Cumhurbaşkanı ve yakınları, Başbakan, bakanlar, önemli siyasetçiler, önemli devlet görevlileri hakkında dünya medyasına, sosyal medyaya, ekleme-çıkarma yaparak montajlanmış görüntüleri, konuşmaları servis ederek toplumda yöneticiler, siyasetçiler ve liderler hakkında olumsuz bir algı, hayal kırıklığı ve memnuniyetsiz oluşturmayı hedefleyebilecekleri belirtiliyor.
İSTİHBARATÇILARI DEŞİFRE EDEBİLİRLER: İstihbarat teşkilatlarının kullandığı yurt içinde ve yurt dışında haber kaynaklarını deşifre ederek, istihbarat kurumlarının imkân ve kabiliyetlerini etkisiz hale getirmek. Bu şekilde, kritik bölgelerde çalışan istihbarat elamanlarının zor durumda kalmasına yol açmak.
EKONOMİK KRİZE SEBEP OLMAK: Batı dünyasının liderlerini, mülteci sorunu ve küresel terörle mücadele gibi konularda Erdoğan’ın birlikte çalışması mümkün olmayan ve mutlaka gitmesi gereken bir lider olması gerektiğine inandırıp tüm batı kurumlarının da desteğini alarak Türkiye’de bir ekonomik krizin çıkmasını hedefleyebilirler.
PKK’YA HABER VEREN İSİM Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş
İstihbarat ikiye ayrılacak
Ankara kulislerine göre, Türkiye Cumhuriyetinin istihbarat ihtiyacının karşılanması için yeni bir yapılanmaya gidiliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yapılan teklifin detayları şöyle:
İstihbarat iç ve dış istihbarat olarak ikiye ayrılacak. Hükümetin, TSK’nın, devlet kurumlarının ve tüm güvenlik birimlerini içerideki her türlü istihbarat ihtiyacının karşılanması için İçişleri Bakanlığı bünyesinde İstihbarat Genel Müdürlüğü kurulacak. İstihbarat Genel Müdürlüğü, tıpkı Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı gibi İçişleri Bakanlığı’na bağlı olacak. Emniyet istihbaratın ve jandarma istihbaratın tüm birimleri ve unsurları bu yapı içerisinde değerlendirilecek. Emniyet istihbarat ve jandarma istihbarat lağvedilerek, buralarda görev yapan ve FETÖ’ye bulaşmayan tüm elamanların imkan ve kabiliyetleri bu yeni yapıya devredilecek. Bu yapının dışında MİT dahil hiçbir kurum iç istihbarat ve haber toplama faaliyetinde bulunamayacak. Milli İstihbarat Teşkilatı dış istihbarat birimi olarak görevine devam edecek. MİT, İstanbul ve sınır bölgelerindeki birimleri hariç tüm birimlerini kapatarak buraları İstihbarat Genel Müdürlüğüne devredecek. Bu alanlarda çalışan personeli yeni görevinde değerlendirecek.
Sınır bölgelerindeki istihbarattaki sorumluluğu şimdilik devam edecek olan MİT daha çok bölgesel ve küresel bazda Dış İstihbarat ve İstihbarata Karşı Koyma ihtiyacını karşılayacak. İstihbarat Genel Müdürlüğü İçişleri Bakanına, MİT ise Cumhurbaşkanı’na bağlanacak. Bu yapıyla ilgili çalışmalar son aşamaya getirildi. Üzerinde son rötuşlar yapıldıktan sonra 4. Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kanunlaştırılacak.
Kışlanın içinden istihbarat alınmalı
Güvenlik bürokrasisi, kışla içinden istihbarat alınamamasını bir eksiklik olarak nitelendiriyor: Yürürlükteki mevzuat, MİT’in ve diğer istihbarat birimlerinin TSK’ya ait kışla ve karargâhlarda istihbarat toplanmasına izin vermiyor. Bu nedenle askeri istihbarat hariç diğer istihbarat kurumlarının darbe hazırlıklarından haberdar olma imkanları yok. Kışla ve karargâhlarda yapılan darbe hazırlıklarından ancak sıralı amirlerin ve askeri istihbaratın haberi olabilir. Genelkurmay’ın talebi olmadığı sürece MİT, asker kişilerle ilgili haber ve bilgi toplayamıyor. Özellikle 14 Temmuz gecesi ve 15 Temmuz gündüz birliklerde o kadar hareketlilik yaşanırken sıralı hiç bir komutanın bu durumu fark etmemiş olması ilginçtir, bu durum incelenmelidir.
Darbeci uçaklara 3 füze atılmış
Darbecilerin hedefindeki Külliye ve MİT’in füzelerle de kendini koruduğu ortaya çıktı: Başbakan Binali Yıldırım, o gece MİT Başkanı Hakan Fidan’ı arayarak ‘ne oluyor’ diye soruyor. O da 2 helikopterden kendilerine ateş açıldığını bunun FETÖ’nün bir darbe girişimi olduğunu belirtiyor. Gece boyunca çatışıyorlar. Yerden havaya kullanabilen 3 füzeden 2’sini Külliye’ye 1’i ise MİT’e yerleştiriyorlar. Külliye’ye saldıran uçaklara 2 füze, MİT’e saldıran uçaklara ise 1 füze atılıyor. Uçaklar füzeleri savuşturuyorlar ancak füze savunma sistemi olduğunu düşünerek bölgeden uzaklaşıyor.
Nuri ELİBOL - Türkiye Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.