Jpost: Türkiye Ve İran, Irak’ta Güç Mücadelesi Veriyor

Türkiye ve İran'ın, Irak'ın kuzeyinde "hakimiyet için yarıştığı" öne sürülüyor. Jerusalem Post gazetesi, Musul operasyonunu "En merak uyandırıcı yönünü" operasyonun bileşenlerinin farklı gündemleri ve Ankara ile Bağdat arasındaki "söz düellosu"nun oluşturduğunu düşünüyor.

İsrail'in önde gelen gazetelerinden Jerusalem Post, "İran ve Türkiye, Irak'ta güç mücadelesi içinde" başlığı ile verdiği haber analizinde halen sürdürülen Musul operasyonunun en merak uyandırıcı yönünü, operasyonun bileşenlerin farklı gündemlerinin oluşturduğunu belirtiyor ve bu operasyonun başlamasından sonra Ankara ile Bağdat arasında yaşanan "söz düellosu"na vurgu yapıyor.

Şii milis Haşdi Şabi'nin Telafer'e doğru ilerlediğine dikkat çekilen haberde Haşdi Şabi'nin bileşenlerinden en önemli olan üç grubun doğrudan Tahran'dan eğitim ve destek aldıklarının altı çizildikten sonra Haşdi Şabi içindeki Şii milisler için "Klasik bir İran prodüksiyonu" nitelemesi yapılıyor.

JPost, İran'ın projesinin Türkiye'nin "benzer bir projesi"yle çatıştığını savunduğu analizde bu çerçevede Irak'ın kuzeyindeki Başika kampına dikkat çekerek, "Türkler, Aralık 2015'de Musul'un doğusundaki Başika'da askeri bir üs kurdular. Orada Türk subaylar, Sünni milisleri eğitiyorlar. Milis de, Türklere yakın olan eski Parlamento Başkanı Usame El Nuceifi ve eski Ninova valisi olan kardeşi Esil Nuceyfi​ tarafından organize edildi" diyor.

Nuceifi kardeşlerinin Musul operasyonu tamamlandığında "özerk Ninova ili" oluşturulmasından yana tavır aldığını söyleyen gazete, "Açık ki niyet, Irak'ın kuzeyinde Türk ve Sünni nüfuzu tesis etmektir" iddiasında bulundu. "İranlılar ve müttefikleri, şimdiden Suriye'nin kuzeyinde Türkiye destekli milislere karşı mücadele veriyor. Onlar için Irak'taki savaşın aynı mücadelenin bir parçasıdır" yorumu da yapılıyor.

Jpost, bunun ardından Osmanlı geçmişi ve Türkmen nüfusu nedeniyle Telafer'in taşıdığı öneme vurgu yaptığı haberinde Türkiye'nin Silopi bölgesine yaptığı tank ve zıhrlı araç sevkiyatına ve Telafer'e yönelik uyarılarına dikkat çekiyor.

Buna karşın "Bu aşamada Telafer'de bir katliam olmadığı sürece muhtemelen Türk tankların sınırı geçmeyeceğini" düşünen gazete, "Ancak Ankara ile Bağdat ve Tahran arasındaki gerilimin şimdiden çeşitli oyuncuların Musul operasyonu sonrası hakimiyet için yarıştıklarını gösterdiğini" savunuyor.

Gazete, "Vekil güçlerini kullanma tercübesi ve Bağdat hükümetinin müttefiki olmaları nedeniyle şimdiden ve genelde İranlıların ellerinde daha iyi kartlar olduğunu, ABD ve Batı'nın da İran'la nükleer anlaşması sonrası döneminde faaliyetlerinde pek bir tehlike görmediğini" değerlendirmesini yapıyor.

Bunun ardından Suriye'nin kuzeyinde yürütülen "Fırat Kalkanı" operasyonuna gönderme yaparak Türkiye'nin "risk" alma istekliliğini "kanıtladığını" yazan gazete, "İran-Türkiye ve Şii-Sünni rekabeti, Ninova ilinde ve ötesinde güç mücadelesinin merkezinde bulunuyor. Bütün bunların anlamı ise, Irak'ın kuzeyi artık egemen bir toprak olmaktan çıktı. Başka güçler, yani Türk askerler, İran Devrim Muhafızları, Kürt gerillaları, Şii milisler, şimdi toprakları ve kaynakları için mücadele veriyor."