Kastamonulu Aileden İlginç Yöntem
Kastamonu'nun Ağlı ilçesinde hayvancılıkla uğraştığı için kızını ve oğlunu denize götüremeyen Sedat Şahin adlı vatandaş, evinin önünde bulunan traktörün römorkunu branda ile kaplayarak havuza çevirdi. Sıcak havalarda çocuklarıyla birlikte römorkun içerisinde suya girerek serinleyen aile, hem de eğleniyor. Sedat Şahin (34), hayvancılıkla uğraştıkları için denize gidemediklerini belirterek, bu yüzden traktörün römorkunu brandayla çevirip içerisini de suyla doldurduklarını söyledi.
Çocuklarının isteğine karşı duyarsız kalamadığını ifade eden Sedat Şahin, "Amca oğlu ile birlikte kurbanlık hayvan besliyoruz, bu yüzden biraz da sosyal hayat da lazım dedik. Sadece hayvan bakmakla vakit geçmez. Ailemle birlikte sıcak havada denize gidelim mi? Gidelim ama hayvanları bırakıp nasıl gidelim. Biz de düşündük ve denizi ayağımıza getirmeye karar verdik. Aklımıza böyle bir şey geldi ve biz de yaptık. Çok da güzel oldu" dedi.
"RÖMORKUN SUYUNU HER GÜN AKŞAM BOŞALTIP YENİLİYORUZ"
Havaların ısındığını ve sıcak havada hayvanları öğleye kadar otlatıp ahıra aldıklarını söyleyen Şahin, "Öğleyin de eve gelince bitkin bir halde her taraf sıcak ve yanıyor. Serinlemek için böyle bir şey yapmanın güzel olacağını düşündük. Oldu gibi işimize de yarıyor. Yaz sıcakları bitene kadar ya da Kurban Bayramı'na kadar burada serinlemeye devam edeceğiz. Römorkun suyunu da her gün akşam boşaltıp yeniliyoruz. Gece suyu takıp sabaha kadar römorku dolduruyoruz. Her gün yeni ve temiz bir suyla serinliyoruz" diye konuştu.
"SICAK HAVALARDA SERİNLEMEK İÇİN AKLIMA RÖMORKA SU DOLDURMAK GELDİ"
Evlerinin önüne ilk önce bir oluk yapmayı düşündüğünü aktaran Şahin, "4x1 metre boyunda tuğladan bir oluk düşündüm ama masraflı olacağından dolayı vazgeçtim. Daha sonra bir kepçeye çukur kazdırmak aklıma geldi. Bu da masraflı geldi, kepçe ücreti gibi giderler vardı. Bunları düşünürken traktörü gördüm. Traktör, kapının önünde duruyordu zaten. Çarşıdan hayvanlara yem falan almak için kullanıyorduk. Bunun dışında pek fazla traktörü kullanmıyorduk. Benim de aklına römorkuna su doldurmak geldi. Römorkta nasıl su tutarım diye düşünmeye başladım. Elimizde branda vardı. Römorka yaptığım ilk branda delik çıktı, bu yüzden römork su dolmadı. Bütün su etrafa akmış. İkinci branda denememde herhangi bir sorun çıkmadı. Bunu daha da geliştirebilirim. Römorkun kenarlarına 20 santimlik tahtalar döşeyebilirim. Bu sayede suyun derinliğini 30 santimetre daha derinleştirebilirim" şeklinde konuştu.
"RÖMORKTA SUYUN İÇERİSİNDE HARİKA ZAMAN GEÇİRİYORUZ"
Evlerinin çevresinde kimsenin bulunmadığını ifade eden Şahin, "Burada çevrede kimse yok. Kimse olmadığı için etrafta rahatlıkla suya girip çıkabiliyoruz. Günün her saatinde suya girebiliyoruz. Harika oluyor gerçekten, saatlerce suyun içerisinden çıkmasanız da oluyor. Ama işte iş güç, bu yüzden çıkmak gerekiyor. Hayvanlara bakmak zorundayız, arta kalan zamanlarda da kendi sosyal hayatımızı kuruyoruz" ifadelerini kullandı.
"SICAK HAVADA HEM SERİNLİYORLAR HEM DE EĞLENİYORLAR"
Şahin, serinlemenin dışında ayrıca hayvan baktıkları için asit kokusunun üzerlerine sindiğini, bir kere banyo yapınca üzerlerinden çıkmadığını ancak burada suyun içerisinde 1-2 saat kaldıkları zaman iyice temizlendiklerini belirterek, "Zaten evde sıcak suyumuz da mevcut, ondan sonra duş alıyoruz ve üzerimizdeki bütün koku ve asit de gidiyor. Böylelikle tertemiz günümüzü kapatıyoruz. Kurban Bayramı'na kadar inşallah böyle günümüzü geçireceğiz. Bunun dışında asıl benim oturduğum ev, 1 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Havalar ısındığı için çocuklarım da buraya gelip öğle sıcağında suya girerek serinliyorlar. Suyun içerisinde oynuyorlar, çocuklar için de bir değişiklik oluyor. Çocuklarımızla beraber burada hem eğleniyoruz hem de serinliyoruz hem de günümüzü gün ediyoruz" diye konuştu.
Amcasının oğlu Sedat Şahin ile birlikte Kurban Bayramı için kurbanlık hayvan beslemeye başladıklarını ifade eden İrfan Şahin (33) ise, "Biz buraya yerleştik. Burada kurbanlık hayvan besliyoruz. Amcamın oğlunun aklına böyle bir fikir geldi. Hayvanları sabah erken saatte çıkartıp, öğlenin sıcağında ahıra alıyorduk. Biz de serinlemek için böyle bir şey yaptık. Denize gitmeye gerek yok, deniz bizim ayağımıza geldi. Çok güzel oluyor" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.