Rüzgar Türbinlerinin Bakım Ve Onarımını Yapan İşçiler Metrelerce Yükseklikte Cambazları Aratmıyor

Rüzgar Türbinlerinin Bakım Ve Onarımını Yapan İşçiler Metrelerce Yükseklikte Cambazları Aratmıyor
Türkiye'nin son yıllarda atağa geçen rüzgar enerjisi yatırımları, beraberinde yeni sektörlere de iş imkanı sağlıyor.

Türkiye'nin son yıllarda atağa geçen rüzgar enerjisi yatırımları, beraberinde yeni sektörlere de iş imkanı sağlıyor. Sektörün gelişmesi, Türkiye'de rüzgar kulesi ve kanadı üretimine doğrudan etki ediyor. Gelişen rüzgar enerjisi sektörü, devasa kulelerin bakım onarım işlerini yapanlar için de yeni iş kapısı oluyor. Özel eğitimden geçen rüzgar teknisyenleri, arıza veya bakım işleri olduğunda yaklaşık 100 metre yüksekliğe çıkarak çalışma yürütüyor. Bu işe yeni başlayanlar asgari ücretin iki katı maaş alıyorlar. (4 bin TL)

ÖZEL EĞİTİMLİ İŞÇİLER DEVREYE GİRİYOR

Her anı uzaktan elektronik olarak takip edilen rüzgar türbinlerinde en küçük arızaya müdahale ediliyor. Komuta merkezinden giderilemeyen sorunlar için özel eğitimli işçiler devreye giriyor. "Yıldırım" çarpması ihtimalinin bulunduğu zamanların dışında yaz kış demeden çalışan rüzgar teknisyenleri, arıza uyarısının ardından hemen hazırlığa başlıyor. İş güvenliğini alan teknisyenler, arıza tamiri için rüzgar türbininin içine giriyor. Arızanın durumuna göre bazen de 100 metre yükseklikteki türbine çıkan teknisyenler, burada sistemi tekrar faaliyete geçirmek için yoğun çaba sarf ediyor. Bazen asansörle bazen de merdivenle rüzgar türbininin tepesine çıkan ve neredeyse "cambaz" gibi hareket eden teknisyenler, kanat tamiri içinse iple sarkarak işlerini yapıyor.

"ASGARİ ÜCRETİN İKİ KATINI ALIYORLAR"

ABK Çeşme Rüzgar Enerjisi Santrali Genel Müdürü Erman Kaya, Türkiye'deki ilk rüzgar türbininin 1998'de Çeşme'de kurulduğunu hatırlattı. Türkiye'nin rüzgarda kurulu gücünün 2018'de 7 bin 340 megavata ulaştığını belirten Kaya, bu rakamın daha da artmasını beklediklerini söyledi.

Santralde çalışanların elektronik ve mekanik alanda eğitim görmesi gerektiğine işaret eden Kaya, şöyle konuştu:

"Bu sektörde çalışan arkadaşlarımızın yüksekte ve enerji nakil hattında çalışılabilir sertifikası almaları gerekiyor. Sektörle ilgili eğitim aldıktan sonra işbaşı yapıyorlar. Rüzgar türbinlerinde çalışmak için yoğun bir talep var. Eğitimleri ise çok zorlu geçiyor. Şu anda asgari ücretin iki katını alıyorlar. Kendilerini geliştirdikçe bu rakamlar yöneticilik seviyelerine çıkıyor. Sektörün önü çok açık."

"EĞİTİM BU İŞİN OLMAZSA OLMAZI"

Santralde çalışan Murat Güneş ise işin zorluğunun farkında olduğunu vurguladı. Çevresindeki insanların da mesleğini duyunca şaşırdıklarını anlatan Güneş, "Çok tehlikeli işte çalışıyorsun. Nasıl çıkıyorsunuz?' diyorlar. Bazen bize cambaz benzetmesi yapıyorlar. Eğitim bu işin olmazsa olmazı. Genç arkadaşlarımıza da tavsiye ediyoruz." dedi.

"HER ŞEYE HAZIRLIKLI OLMANIZ GEREKİYOR"

Burak Yılmaz, eğitim sürecinin zorluğundan bahsetti. Metrelerce yükseklikten iple türbinden aşağı indiklerini ve her türlü ihtimali düşünerek eğitim aldıklarını vurgulayan Yılmaz, "Sonuçta çalıştığımız enerji sektörü. Her şeye hazırlıklı olmamız gerekiyor. Yerden 100 metre yükseklikte başınıza gelen her olayla tek başınıza mücadele etmeniz lazım. Biz de bu eğitimleri alıyoruz." diye konuştu.

"BU İŞTE KİLO ALMAK MÜMKÜN DEĞİL"

Hasan Altınkaya da eğitim süresinde bazı arkadaşlarının işten vazgeçtiğini söyledi. Teknolojinin gelişmesiyle artık türbinlerin çoğunda asansör olduğunu belirten Altınkaya, "Önceden 100 metre yüksekliğe daracık merdivenlerden çıkıyorduk. Ayrıca dışarıda rüzgar var ama içerisi çok sıcak. Bu işte kilo almak mümkün değil. Sürekli fit bir vücudunuz olur." ifadelerini kullandı.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.