Sözcü Çelik'ten önemli açıklamalar!
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu. Çelik, MYK toplantısında Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir’in kongre sürecine ilişkin bilgi verdiğini ifade etti. Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir’in illerde değişecek yerleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunduğunu, bu çerçevede tecrübe ve yenilenme dengesini sağlayarak yola devam ettiklerini belirten Çelik, vetaf eden eski TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya ve sanatçı Ferdi Tayfur’a da rahmet dileyerek, yakınlarına başsağlığı dileklerinde bulundu.
Bu yıl da değişmeyen önceliklerinin deprem konusunda seferberlik olduğunu söyleyen Çelik, “Cumhurbaşkanımız, depremden etkilenen illerle ilgili olarak sürekli olarak oradaki yapılan çalışmaları gündemde tutuyor ve önceliğimizin bu olduğunu MYK'mıza, MKYK'mıza, partimize, bütün teşkilatlarımıza hatırlatıyor. Cumhurbaşkanımızın bize kapalı toplantılarda en önemli şekilde altını çizdiği hususlardan birisi deprem bölgesine dönük iklimin hiçbir şekilde kaybedilmemesidir. Zaten Değerli Bakanımız Murat Kurum da sürekli deprem bölgesinde mesai sarf ederek, orada hayatın normale dönmesi için elden gelen gayretin gösterilmesine öncülük ediyor” ifadelerini kullandı.
Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kongrelerde iç cepheyi güçlendirme mesajı verdiğine de dikkat çekti. Geçen yıl ve bu yıl değişmeyecek prensiplerden bir tanesinin demokrasiyi korumak için terörle mücadeleyi güçlü bir şekilde sürdürmek olduğunu bildiren Çelik, “Terör, hukuk devletimizi ve bütün medeni yaşam tarzımızı tehdit eden bir şeydir. Bununla ilgili hassasiyetimizi sürdürüyoruz. Hem ülkemizin güvenliğini, hukukunu, vatandaşlarımızı korurken aynı zamanda da yakın coğrafyamızda bölgemize dönük bir takım emperyalist projelerin terör yolunda gerçekleştirilmesine karşı da duruşumuzu daha da pekiştiriyoruz. Tabii terörün sadece teröristlerden ibaret olmadığını, terör çerçevesinde bir projenin yürürlüğe koyulmaya çalışıldığını, teröristlerin ve terör hükümetlerinin bir takım kötü projeleri, kötücül projeleri, aracı olduğunu defalarca ifade ettik. Son zamanlardaki gelişmeler tüm bunları daha net bir şekilde göstermiştir. Dolayısıyla bu mücadele kararlılıkla sürecektir” diye konuştu.
Çelik, Suriye'deki gelişmelerle her zaman yakından ilgilendiklerini ve partileri tarafından takip edildiğini aktardı. Çelik, AK Parti MYK olarak Suriye’de gerçekleşen devrimi tebrik ettiklerini söyledi. "Suriye'de iç savaş çıkar ya da Suriye'deki DEAŞ üzerinden, DEAŞ’le mücadele üzerinden bir takım terör örgütlerine terör devletçiği kurdururuz diyen bir takım projeler var" diyen Çelik, “Bu projelerin aslında Suriye halkı tarafından da yırtılıp bir kenara atıldığını, bölge halklarının iradesinin bunu net bir şekilde yansıttığını gördük. Burada tabii Türkiye'nin içinde de Sayın Devlet Bahçeli'nin ifade ettiği, Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü bir şekilde destek verdiği terörsüz Türkiye çerçevesindeki bu ziyaretleri ve tartışmaları görüyorsunuz. Biz de bunu tabii ki yakından takip ediyoruz. Öncelikle şunu söylemek isterim ki bu yaklaşımla ilgili doğru kavramlar kullanılması gerekir. Doğru kavramlar kullanılmazsa mesele başka yerlere gider” şeklinde konuştu.
“Türkiye'yi terörsüz bir Türkiye hedefine ulaştırmak için koyduğu çok güçlü bir inisiyatif var”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bütün siyasi birikimiyle, bütün siyasi tecrübesiyle Türkiye'nin gündeminden terörü çıkarmak, Türkiye'yi terörsüz bir Türkiye hedefine ulaştırmak için koyduğu çok güçlü bir inisiyatif var olduğunu söyleyen Çelik, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu güçlü inisiyatif özellikle de şimdiye kadarki tecrübeler ışığında Türkiye'nin gündeminden bu meseleyi çıkarmaya odaklanmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız hem başbakanlığı döneminde, hem cumhurbaşkanlığı döneminde zaten bütün bu çeşitli çalışmalara öncülük etti, başkanlık etti, saatler, günler süren mesailer harcadı. Bütün bu çerçevede aslında terör mekanizmasına başvuranların, terör üzerinden bir takım siyasi hedefler gerçekleştirmeye çalıştıklarını söyleyenlerin en çok kullandığı argümanlardan bir tanesi öteden beri Türkiye'de siyasal katılım yollarının kapalı olduğu şeklindeydi. Esasında bu da şiddete, teröre başvurmak için bir bahane değil. Ama siyasal katılım yollarının demokratikleşme süreçleriyle birlikte en doygun, en verimli şekilde açıldığı dönemlerde de terörün başka odaklara, başka gündemlere bağlı olarak ivmesini yükselttiğini gördük. Dolayısıyla burada Türkiye'nin içindeki bu tartışmaların sona erdirilmesi için büyük bir mücadele verildi, büyük bir yol yüründü, büyük bir şekilde enerji sarf edildi, mesai sarf edildi. Neticede bu Türkiye'nin gündeminden terör meselesinin çıkarılmasıyla ilgiliydi. Kürt kardeşlerimizin bu meseleyle birlikte anılmasına dönük her yaklaşımı bir emperyalist proje olarak gördük. Bugün de Kürt kardeşlerimizin bu terör mekanizmasına dönük en büyük iştahın, en büyük motivasyonun siyonistlerden geldiğini görüyoruz. Ama şimdiye kadar Kürt kardeşlerimiz ne bu emperyalist projelere ne de siyonizmin yalanlarına ve bir takım emellerine hiçbir şekilde yüz vermediler ve her zaman doğru yerde duruyorlar. Burada yanlış yerde duran, geçmişte bu emperyalist projelerine destek veren, şimdi siyonist projelerine yan yana durmaya çalışan terör hüküm tutumuydu. Biz bunu Kandil'de gördük, Suriye'de görüyoruz. Dolayısıyla buradaki bu hassasiyetimizi en nitelikli şekilde korumaya devam ettiğimizi ifade etmek istiyorum.”
Çelik, Dürzilerin lideri Velid Canbolat'ı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kabul ettiğini ve güzel bir yaklaşım ortaya çıktığını söyledi.
“Hedef, terörsüz Türkiye'ye ulaşmaktır”
Terörsüz Türkiye söyleminde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin mesajlarının çok açık olduğunu aktaran Çelik, “Bugün de gerek PKK gerekse Suriye'deki SDG esas itibarıyla hem bölgedeki Kürtlerin medeni, bilhassa kendi ülkelerinin vatandaşı olarak yaşama iradesine karşı bir duruş sergiliyorlar, hem de her türlü emperyalist projenin, her türlü siyonist projenin bir uzantısı olarak hareket ediyorlar. Bütün bu süreçle ilgili olarak şunu söylemek isterim; Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Devlet Bahçeli'nin mesajları çok açıktır. Hedef, terörsüz Türkiye'ye ulaşmaktır. Bu çerçevede Türkiye Cumhuriyeti'nin niteliklerinden herhangi bir taviz verilmesi söz konusu değildir. Birtakım siyasi partiler meselelerin geçmişini, bugününü, bölgedeki gelişmeleri hiç görmeden çok haksız yorumlar yapıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın Devlet Bahçeli'ye dönük olarak son derece hadsiz yorumlarda bulunuyorlar birtakım tavizlerin verildiğine dair. Böyle bir taviz söz konusu değil. Ne milletimizin birliğinden, ne Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin niteliklerinden herhangi bir taviz verilmesi söz konusu değil. Bu herhangi bir şekilde faraza diyerek bile düşünülemez” ifadelerini kullandı.
Kırmızı çizgilerinin açık olduğunun altını çizen Çelik, "İç cepheyi güçlendirme ve terörsüz Türkiye hedefine ulaşma çerçevesinin dışında sağda solda konuşulan, yapılan yorumlar, çeşitli iddialar, dedikodular, spekülasyonlar, temelsiz bir takım iddialar hiçbir şekilde bu süreçle ilgili değil. Bazı çevreler şöyle bir şeyler söylüyor; işte terörü bitirmek için teröristlerle müzakere ediyorlar. Böyle bir şey söz konusu değil arkadaşlar. Burada bir müzakere yok. Burada herhangi bir şekilde, herhangi bir terör grubuyla, herhangi bir terör odağıyla bir müzakere yok. Bir çerçeve var ve bu çerçeve Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkeleri, temel prensipleri çerçevesinde ortaya koyulan çerçeve. Buna destek veren herkesin de desteği olumlu karşılanacaktır. Bugün gelinen noktada bölgedeki Kürt kardeşlerimizi bir takım emperyalist ve siyonist projeler için lejyoner yapmaya çalışanlar var. Biz buna musallat etmeyeceğimizi açık ve net bir şekilde ifade ediyoruz. Kardeşlik diyoruz" dedi.
Esad rejiminin çökmesinden sonra Esad rejiminin türevi olarak orada şu anda kalmış tek yapının PYD/YPG olduğunu aktaran Çelik, "Dolayısıyla bu çökmüş bir rejimin türevidir. Burada herhangi bir şekilde bulunduğu bölgelerde Kürtleri temsil etme kabiliyeti de yoktur. Ayrıca Suriye'de, Suriye'yi şu anda yönetenlerin bütün silahlı gruplar silahlarını bıraksın ve bu çerçevede Suriye'nin önümüzdeki dönemde yeniden inşasında, siyasi sistemin yeniden kurulmasında eşit unsurlar olsun dediği bir dönemde bu terör yapılarının varlığı, Suriye'deki Kürt kardeşlerimizi bu yeni dönemin dışında bırakma, yeni dönemin kazanımlarından mahrum bırakma şeklinde son derece yanlış bir tutumdur. O sebeple doğru olan şey Suriye'deki terör örgütünün kendisini feshetmesidir. PKK bağlantılı olmayan oradaki siyasi partilerin de Suriye'deki sistem içerisinde bir siyasi parti olarak yollarına devam etmesi, orada Kürtleri temsil eden partiler olarak ya da başka partilerin içinde yer alan kişiler olarak Kürtler, Türkmenler, Araplar, bu şekilde Sünniler, Nusayriler, Aleviler, Dürziler, Suriye'nin milli egemenliği ve toprak bütünlüğü çerçevesinde yollarına devam etmelidir. Herhangi bir şekilde bölgede herhangi bir etnik unsura ya da herhangi bir mezhep unsuruna karşı dışlayıcı, onları ezmeye çalışan, onları haklarından mahrum etmeye çalışan bir yaklaşım olursa bunun karşısından önce Cumhurbaşkanımızın duracağından, Türkiye Cumhuriyeti'nin duracağından hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Bu çerçevede bölgedeki Kürt kardeşlerimize dönük hiçbir haksızlığa tahammül etmeyeceğimizi, hiçbir dışlayıcı yaklaşıma da müsamahayla yaklaşmayacağımızı bir kere daha belirtiyorum" şeklinde konuştu.
Batılı ülkelerin Suriye'ye ziyaretlerine değinen Çelik, "Bu ziyaretlerin bu şekilde olmasından büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Fakat burada Türkiye'yi bir patronaj kurmakla, Türkiye'de burayı yönlendirecek bir yapı kurmakla eleştirenlerin tüm söylediklerinin aslında hiçbir maddi karşılığı, hiçbir reel karşılığı yok. Türkiye başından beri şu ilkeye bağlı olarak hareket ediyor; Suriye, Suriyelilerindir. Suriye'nin birliği temelinde, üniter bir devlet olması temelinde ve Suriye'nin egemenliğinin korunması, birlik ve bütünlüğünün korunması, toprak bütünlüğünün korunması temelinde biz kardeşçe şimdiye kadar nasıl Suriye halkının en zor zamanlarında yanında olduysak, bu yolculukta da Suriye halkına yol arkadaşlığı yapmaya, Suriye halkının zor günleri aşması için aynı yolda kol kola, omuz omuza yürümeye hazır olduğumuzu ifade ediyoruz" diye konuştu.
Çelik, değişmez gündemlerinin ise Gazze olduğunu vurguladı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken yaptığı açıklama sonrasında gazetecilerin sorularını cevapladı. Çelik, Trump döneminde Türkiye ve ABD ilişkilerine ilişkin soru üzerine, "Biz ister Cumhuriyetçiler ister Demokratlar kazansın her ikisiyle çalışma ajandamız var demiştim. Seçilmiş Başkan Trump’la Sayın Cumhurbaşkanımızın hukukunu biliyorsunuz. Sayın Cumhurbaşkanımızla çok kez bir araya geldiler. Aralarında sorunlara yaklaşım ve çözümüyle ilgili yöntem oluştu. Gazze’de ateşkesin sağlanması ve soykırımın durması gerektiğini ifade ediyoruz. Gazze meselesinde bu durumun bir an evvel sona ermesi gerekir. Bu durumda yönetimin adım atması gerekir. Önemli olan atılacak adımlardır. Biz eylemlere bakacağız" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in "Külliye’den CHP’li bir belediyeye transfer teklifi gitti" iddiasına ilişkin soru üzerine ise Çelik, "Sayın Özel’in konuşmasını dinledim. Birtakım Da Vinci şifreleriyle konuşuyor. Buna gerek yok, açık konuşsun. O kişinin ağzından da birtakım açıklamalar yapılıyor. Böyle şifreli konuşmaya gerek yok. Sayın Cumhurbaşkanımız devletin başıdır. Kendisiyle görüşmek isteyen çok sayıda belediye başkanı oluyor, çok sayıda siyasi oluyor. Devletin başı olarak mesaisinin elverdiği ölçüde kapısı herkese açık. İl ziyaretleri sırasında bir sürü belediye başkanı görüşmeyi arzu ediyor. Ortada illegal bir durum yok. Komplo teorisine bağlanacak herhangi bir şey yok. Çıkar ’şöyle şöyle olmuş’ diye söyler. Decordere ihtiyaç olan konuşmalara gerek yok" şeklinde konuştu.
"Sabote edilmemesi konusunda yüksek hassasiyet var"
Mecliste DEM Parti heyeti ile görüşmesine ilişkin soru üzerine Çelik, "Bu ziyaretler normaldir. Terörsüz Türkiye hedefine ulaşmak için yapılan görüşmeler son derece kıymetlidir. Sayın Cumhurbaşkanımız terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda ortaya çıkan mutabakattan ve birtakım cümleler hariç, onları düşersek eğer genel olarak kullanılan dil ve yaklaşımdan, ortaya çıkan mutabakattan memnuniyetlerini ifade ediyorlar. Daha önceki süreçlerin içerisinde ben ve Efkan Bey bulunmuştuk. Bütün bu meselenin safahatından alarak bugün neler yapılması gerektiğini, biz buna ’iç cephenin güçlendirilmesi’ diyoruz. Muhataplarımızın kullandığı literatüre onay veriyoruz diye bir şey yok. Burada gördüğümüz geçmiş dönemde ortaya çıkan savrulmaların, sabotajların etki etmemesi üzerine yüksek hassasiyet var" ifadelerini kullandı.
"Şehit ailelerimizi incitecek bir durum söz konusu olamaz"
Bazı siyasi partilerin bu süreci konuşmak, cümle söylemek yerine konuları başka yerlere çektiklerini belirten Çelik, "Müzakere ediliyor, taviz veriliyor diyorlar. Böyle bir taviz bizim siyasi tarihimizde olmadı. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Bahçeli’nin ortaya koyduğu irade nettir; terörsüz Türkiye’dir. Buradan şehit ailelerimize en içten hürmetimi iletiyorum. Biz siyasi hayatımız boyunda şehit ailelerimizin ve gazilerimizin yanında olmayı şiar olarak kabul ettik. Burada herhangi bir şekilde şehit ailelerimizi incitecek, maneviyatlarına zarar verecek herhangi adımın atılması asla söz konusu olmayacaktır. Şehitlerimiz canlarını feda ettiler egemenliğimiz ve toprak bütünlüğümüzü korumak için" diye konuştu.
Siyasi partiler çerçevesi içerisinde bu kabulü gerçekleştirdiklerini söyleyen Çelik, "Gayet nezaketli ortamda karşılıklı olarak görüşlerimizi paylaştık. Görüşmenin içeriğiyle ilgili bir şey söylemeyeceğiz. Bu görüşme trafiği bu aşamada bu şekilde tamamlanmıştır. İlişkiler çerçevesinde onların ve bizim mesaimiz var. Ortak bir tarih, ilerleyen zamanlarda bir ziyaret tabii ki mümkün olacaktır. Ancak şu anda böyle bir şey hayata geçmedi" ifadelerini kullandı.
"Cumhurbaşkanımız varsa biz de varız"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden adaylığına ilişkin de Çelik, "Cumhurbaşkanımızla yol yürüyenler olarak bu bizim gündemimizde. Bunun orada gündeme gelmesi, bu şekilde bağlanmasından büyük memnuniyet duyduk. Sayın Cumhurbaşkanımızın Sayın Tatlıses’in sorusuna cevabı gibi biz de aynı şekilde cevaplıyoruz; siz varsanız biz de varız. Sayın Cumhurbaşkanımızın birikimi, siyasi dirayetinin ülkemiz ve bölgemiz için ne kadar kıymetli olduğu ortadadır. İnşallah bu süreçleri hayırlı bir şekilde yürütürüz" dedi.
AK Parti MYK toplantısı yaklaşık 2 saat 30 dakika sürdü.
Mehmet Kalay
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.