Star Rafinerisi Yarı Yarıya Tamamlandı
Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi'nin (SOCAR) Türkiye Başkanı Kenan Yavuz, Petkim kampüsü içinde yapımı devam eden Star Rafinerisi'nin yüzde 54'ünün tamamlandığını ve 2018 yılında hizmete gireceğini belirterek, rafinerinin devreye girdiğinde Türkiye'nin en büyük 500 şirketi sıralamasına ikinci sıradan dâhil olacağını söyledi.
SOCAR Türkiye Başkanı ve Petkim Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Yavuz, Petkim Yarımadası'nda devam eden yatırımlar hakkında bilgi verdi. 2018 yılı başında üretime başlaması hedeflenen Star Rafinerisi'nde gelinen son durumu değerlendiren Kenan Yavuz, inşaat sürecinin tüm hızıyla devam ettiğini ve yüzde 54 tamamlanma oranına ulaştıkları bilgisini verdi.
8 BİN 200 KİŞİ ÇALIŞIYOR
25 Ekim 2011 tarihinde temelleri atılan rafinerinin, 5,6 Milyar Dolarlık yatırım büyüklüğü ile Türkiye'nin tek noktaya yapılan en büyük yatırımı olduğunu hatırlatan Yavuz, bugüne kadar 15 milyon adam/saat çalışma yapıldığını, 2016 yılı Mart ayı itibarıyla rafineri inşaatında 8 bin 200 kişi çalıştığını kaydetti. Rafineri devreye girdiğinde Türkiye'nin en büyük 500 şirketi sıralamasına ikinci sıradan dâhil olacağının altını çizen Yavuz, inşaat süreci ile ilgili şu bilgileri verdi:
"İnşaatımız programladığımız süre ve bütçemiz sınırları içinde büyük bir başarı ile devam ediyor. Bugüne kadar 21 bin ton çelik montajı, 3 bin 500 ton ağırlığında 78 adet ana ekipman montajı tamamlandı. 95 bin 600 metrekare gabion duvar inşaatı, 27 milyon ton kazı ve 10,5 milyon ton dolgu yapıldı. 2 bin 117 adet 74 bin ton ağırlığındaki ekipmanların yüzde 60'ı önümüzdeki 3 ay içinde sahamıza intikal etmiş olacak. Elektrik ve enstrüman kabloları 7 bin 900 km'ye ulaşacak, 1.7 Milyon metreküp kapasiteli 75 tankın inşaatı hızla ilerliyor. STAR Rafinerisi İzmir'e ve Türkiye'ye çok yakışacak. SOCAR olarak böyle büyük bir projeye imza atmaktan gurur duyuyoruz."
Petkim limanının da tamamlandığını ifade eden Yavuz, limanı işletecek olan APM Terminals firmasına limanın devir sürecinin başladığını, çok yakında limanın hizmete girmesiyle İzmir'in yepyeni bir yapı ile tanışacağını kaydetti.
"GÜMRÜK BİRLİĞİ REVİZE EDİLMELİDİR"
Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi'nin (SOCAR) Türkiye Başkanı Kenan Yavuz, Türkiye'nin son 13 yılda altyapı yatırımlarında adeta bir devrim yaptığını belirterek, bu sürecin üretim devrimi ile taçlandırılması gerektiğini söyledi.
20 yılı geride bırakan Gümrük Birliği anlaşmasının, dönemin siyasi iktidarları tarafından okunmadan imzalanan bir anlaşma olduğunu savunan SOCAR Türkiye Başkanı Kenan Yavuz, "Bu anlaşma, Türk tarihinin en büyük kapitülasyon anlaşmasıdır. Avrupa Birliği'nin bize haber vermeden yaptığı anlaşmaların tümü bizi bağlıyor. Karar mekanizmalarının hiçbirinde yokuz. Bir sabah kalkıyoruz ki önümüzde yeni bir serbest ticaret anlaşması... Buna en ilginç örnek Güney Kore'dir. AB ile Güney Kore serbest ticaret anlaşması yaptı. Biz mallarımızı G. Kore'ye gümrüklü ihraç ederken, onların malları Türkiye'ye sıfır gümrükle girmeye başladı. "Bari karşılıklı gümrükleri kaldıralım" dedik ve biz de STA yaptık. Bugün Güney Kore'den yaptığımız ithalat, ihracatımızdan 10 kat fazla. Aynı durum şimdilerde Transatlantik Ticaret Anlaşması (TTIP) için de geçerli. Bu anlaşmaya Türkiye olarak dâhil olmazsak, ABD malları Türkiye'ye sıfır gümrükle girerken, biz mallarımızı ABD'ye gümrük vergisiyle satabileceğiz. Türkiye acilen ya AB'ye tam üye olmalı veya gümrük birliğinin Türkiye aleyhine olan unsurları temizlenmelidir" diye konuştu.
"ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ EN KRİTİK KONUDUR"
SOCAR Türkiye Başkanı Kenan Yavuz Türkiye'de "sürdürülebilir büyüme ve refaha sahip bir ekonomi olmak için, enerji arz güvenliğimizi tesis edilmesi gerektiğini belirtti. Türkiye enerji arz güvenliğine yönelik çok önemli adımlar attığını dile getiren Yavuz, şunları söyledi:
"Petrol ve Doğalgaz kaynağımızın olmamasını dert etmemeliyiz zira enerji kaynağına sahip olmak otomatik olarak mutlu olmak anlamını taşımıyor, enerji cenneti Irak bir yanda, sıfır enerji kaynağı olan Japonya bir yanda. 2035 yılına kadar dünya enerji talebi yüzde 50 daha artacak, enerji sektörüne yönelik yatırım ihtiyacı her zamankinden daha yüksek düzeylere ulaşacak, özellikle Uzakdoğu'daki yeni gelişmeler dünya enerji tüketim ihtiyacını artıran temel neden olarak ortaya çıkıyor. Türkiye enerji arz güvenliğine yönelik çok önemli adımlar attı, enerji köprüsü olma noktasında önemli projelerin kendi topraklarından geçmesini sağlayarak hem bu projelere ortak olarak kendi tüketimini garanti altına alıyor ve hem de projelerin ekonomisinden fayda sağlıyor. Türkiye'nin enerji oyununda etkin rol almaya başlaması bölgemizdeki politik karmaşanın da temel nedenidir."
"'NÜKLEERDEN VAZGEÇİLİYOR İDDİASI DOĞRU DEĞİL"
Nükleer enerjiden vazgeçildiğine yönelik iddiaların da yanlış ve bilimsel temelden yoksun olduğunu savunan Kenan Yavuz, "Dünyanın yüze 40'ı Hindistan ve Çin'de yaşıyor . O insanlar teknoloji ile yeni tanışıyorlar. Tüketimleri hızla artıyor. Bu üretimi karşılayacak enerji kaynağının da olması gerekiyor. Türkiye'de son yıllarda Almanya ve Japonya'nın nükleer teknolojiden vazgeçtiği şeklinde bir şehir efsanesi dolaşıyor. Bu bilgi doğru değildir. Almanya 40 yaşını geçen nükleer santralleri rehabilite etme kararı aldı. Ya kapatacak ye teknolojisini yenileyecek. Hali hazırda dünyada 50'ye yakın nükleer santral inşa ediliyor. Yenilenebilir enerjide özellikle Avrupa'da çok başarılı uygulamalar var. Su zaten kullanılan bir kaynak. Ama hiçbir kaynak tek başına ihtiyacı karşılayacak kapaside de değildir. Dolayısıyla herkes kaynak çeşitliliğini, arz güvenliğini ve maliyet yapısını düşünerek hareket ediyor" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin üretim yapısının, herkesin üretebildiği ürünlerden oluştuğunu vurgulayan Kenan Yavuz, buna karşılık toplumda "rekabet" kelimesinin önemsenmediğini belirtti. Yapılacak üretimin dünya ile rekabet eden yapıda ve uygun fiyatta ve kalitede olması gerektiğinin altını çizen Yavuz, "İhracat yapacaksan, rakibinden daha uygun maliyette üretmek, daha kaliteli üretmek ve satmak zorundasın. Çünkü sen ileri teknoloji ürünü, vazgeçilmez bir mal üretmiyorsun. Dünyada herkesin üretebildiği şeyleri üretiyoruz. Herkesin ürettiği malları herkesten pahalı nasıl satacağız? Yakında Bangladeş ve Pakistan gibi ülkeler bile bize rakip olabilir. Çünkü kolay işler yapıyoruz. Zor iş yapmıyoruz. Enerji maliyetimiz işgücü maliyetimiz mutlaka rekabetçi olmak zorunda. Devletimiz rekabetçi olmalıdır, bürokrasi rekabetçiliği özümsemelidir" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.