Zeliha Nine’nin gözyaşlarını Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı dindirdi
Türkiye onu balkonunda gözyaşları içerisinde istemediği ekmeği aldığı için evi terk eden oğlunu beklerken tanımıştı. 76 yaşındaki Zeliha nine oğlunun evi terk etmesinin ardından yaşadığı evde de duramadı. Kayıp oğlunu ararken perişan olan talihsiz kadına devlet sahip çıktı. Zeliha ninenin gözyaşlarını kendisine kucak açan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı dindirdi. 44 yaşındaki oğlu Bülent Dalgın da 5 aydan bu yana hala kayıp.
Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde yıllar önce eşinden boşanan Zeliha Dalgın, oğlu Bülent Dalgın (44) ile beraber yaşamaya başladı. Kendisine arkadaş olan oğlu da yaklaşık 5 ay önce istediği uzun ekmek yerine, yuvarlak ekmek aldığı gerekçesiyle kapıyı vurarak evi terk etti ve bir daha geri dönmedi. "Akşamına sabahına eve gelir" diye bazen kapı önünde bazen de hiç uyumadan günlerce evinin balkonunda nöbet tutan yaşlı kadının ağlamaktan neredeyse göz pınarları kurudu. Üzerinden geçen zaman sürecinde oğlundan haber alamayan Zeliha Dalgın, televizyon programına çıkarak oğlunu aramaya başladı.
Ne ailesi, ne komşuları sahip çıktı
Bu süreçte kendi başına hayatını idame ettirmeye çalışan Zeliha ninenin aldığı yaşlı aylığı ne evinin kirasına, ne pazarına, ne de marketine yetti. Yaşlı kadın kimsesiz ve çaresiz ne yapacağını düşünürken yardımına Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koştu. Bakıma muhtaçlığı üzerine bakanlık, Zeliha teyzeyi İnegöl Fatma Göztepe Huzurevine yerleştirdi. Huzurevinde bakım imkanlarının çok iyi olduğunu söyleyen Dalgın, oğlunu ararken hastalandığını söyledi.
Halen haber alamadığı psikolojik sorunları olduğu öğrenilen oğlunun konusu açıldığında gözleri dolan Zeliha Dalgın, "Elimden geleni yaptım. Ama hastalandım. Buraya geldim. Bana çocuk gibi baktılar. Şimdi iyiyim. Devlet bana sahip çıktı. Allah razı olsun. Babası da çok sertti o yüzden babasının da sözünü dinlemiyordu. Eşim 80’lerindeydi ayrıldık. Bana sahip çıkacak kimse yok. Bir ablam var. Ama o da sahip çıkmıyor. İsteseydi arardı burayı” dedi.
Hala oğlunun döneceği günü bekliyor
Oğlunu aramak için televizyona bile çıktığını söyleyen Zeliha Dalgın, “Televizyona çocuğumu aramak için çıktım. Bana yardım ettiler. Çok güzel bir yere getirdiler. Oğlum uzun ekmek almadım diye evden kaçtı gitti. Bir daha onu görmedim. Çocuğumu kaç yerden arıyorlar hala bir haber gelmedi. Oğlum gidince buralarda kalmam dedim kendim çıktım evden. Benim yaşlı aylığım var oğlum daha hastaydı onun da aylığı vardı biz geçinip gidiyorduk. Kirada oturuyordum oğlum da gidince buralara düştüm ama güzel bir yere düşmüşüm. Televizyonda çıkıp çocuğumu arayacağım dedim onlar biz ararız dediler ama onlar da bulamadı. Kaç yaşında olursa olsun evlat olduğu için peşinden gideceğim. 44 yaşında ama ne yapayım çocuğum evlat. Daha öncesinde de İstanbul’da otururken böyle gitmişliği var, ara sıra esiyordu ama eve geri dönüyordu sonunda. Şimdi gelmedi. Oğlum benle yaşamak isterse ben de onunla yaşamak isterim ama istemezse burada kalırım. Oğlum bana sağ olduğunu söylesin, anne ben sağım desin bu bana yeter” dedi.
Çaresiz anne evladına seslendi : “Çocuğum çık gel”
Aylardır oğlunun yollarını gözleyen anne oğluna şöyle seslendi:
“Ben yalnız çocuğuma seslenirim. Çocuğum çık gel. Evladım ben sensiz yaşayamam çık gel. Sen beni biliyorsun evladım niçin böyle yaptın annene. Oğlum hastalanınca onun üstüne çok düştüm. Kendimi çok yıprattım ama bana burada çok iyi bakıyorlar sağ olsunlar. Bunları da yaşamak varmış kaderimde. Babasına gitti desem en son öldüğünü duymuştum oraya da gitmemiştir. Babası oğluna hiç sahip çıkmadı. Bana ‘Anne bir kere başımı okşamadı’ derdi. Ben de ona boş ver çocuğum ben seni seviyorum sil onu dedim. Tek çocuktu oğlum.”
Huzurevi Müdürü Yasin Topçu ise, Zeliha Dalgın’ın son durumu hakkında bilgiler verdi. Topçu, “Tabi ki tüm yaşlılarımız bizim için değerli, hepsinin başımızın üzerinde yeri var. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak sosyal devlet anlayışı çerçevesinde yaşlılarımıza hizmet vermeye çalışıyoruz. Şuan huzurevimizde 55 tane yaşlımıza hizmet vermeye çalışıyoruz. Tüm yaşlılarımızın her biri ayrı dünya, ayrı değer, her biri ulu çınar. Son yaşlılarımızdan olan Zeliha teyzemizi Mayıs ayında misafir etmeye başladık. Teyzemiz evladını aramış ama bulamamış. Bu olay televizyonlara da yansıdı ancak bir noktada sonuca ulaşmadı. Bakanlığımız bakıma muhtaçlığı üzerine teyzemizi kuruluşumuza tertibini gerçekleştirdi. Yaşlı teyzemiz buraya ilk geldiğinde evinden ve oğlundan ayrılmıştı, kolay bir şey değil. Burada çalışanlarımızın sıcaklığını gördükten kısa bir süre sonra o travmalarını aştı, şuan en uyumlu yaşlılarımızdan. Biz burada yaşlılarımız için sosyal ve kültürel etkinlikler düzenliyoruz” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.