Balıkesir'in Edremit ilçesinde Cumhuriyet Meydanı’nda halkın demokrasi nöbeti dün gece de devam etti. Nöbete darbe girişiminin yaşandığı gece TBBM'ye evinden çıkıp koşarak gittiğini anlatan AK Parti Balıkesir Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Sema Kırcı da katıldı. Meydanda kurulan kürsüye çıkıp yaşadığı kabus gibi geceyi anlatan Kırcı, "Evim Meclis'e çok yakın. Saldırının yaşandığı sıralarda oğluma bizim orada olmamız lazım dedim. Oğlumla beraber Meclis'e gittik. Sayımız önce azdı, arkadaşlar gelmeye başladılar. Hiçbir milletvekilimizin yüzünde korku yoktu. Bir ara helikopter Meclis'e inmek istedi. Ben anneyim. O sırada oğlumu yanıma aldım, 'Burada asker görürsen, bu gece nasıl biter bilemem. Bizi burada bu gece milletimizin sokaklarda yaşadığı kaderi yaşıyoruz. Ya öleceğiz, ya kalacağız. Ama ya milletçe öleceğiz ya da milletçe kalacağız. Birileri buraya bir saldırı düzenlerse sakın ola ki beni kurtarmaya çalışma. Kendi başının çaresine bak. Senin hayatta kalman lazım. Ben de senin annenim, senden bir tek şey istiyorum. Hayatının sonuna kadar, son nefesine kadar, kanının son damlasına kadar bu memleket için çalışacaksın, senden başka bir isteğim yok' dedim" diye konuştu.
Kırcı sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizi öldürmeye çalıştılar, bizim şahsımızda milletin iradesini öldürmeye çalıştılar. Şimdi kendilerini topluyoruz. Nereden topluyoruz, şortları ile alışveriş yaparken alıyoruz. İşte Özel Harekat'a saldırı düzenleyen terörist Sincan’da yakalanmış, rezil olsun, beter olsun. Orada bulunan şehit olan iki kardeşimiz, iki pırıl pırıl vatan evladı. Arkalarında gözü yaşlı evlatlar bıraktılar. Arkalarında gözü yaşlı ama kale gibi dimdik duran mert eşler bıraktılar. Gözlerinde yaş var ama içlerinde hüzün yok. Gurur var, mağrur var, bize sarılıp bir damla gözyaşı dökmeden diyor ki, 'Gözümüzde yaş var ama dökmeyeceğiz. Ordu bizim ordumuz, biz şanlı bir destan yazdık'. Senin ne hakkın var bu ordumuza leke sürmeye. Oradaki 3- 5 çapulcu, 3 -5 ahlaksız, aklını fikrini satmış, o gece şanlı ordumuza leke sürdüler. Şunu unutmayacağız. Asker bizim, polis bizim, memleket bizim, Türkiye bizim, geleceğimiz bizim.”