'Uyku eğitimi' son dönemde sosyal medyada anneler arasında trend oldu. Bu konuda anneler, uyku koçlarından destek alıyor. Sosyal Medya'dan @irlandalianne adıyla uyku eğitimi ile ilgili paylaşımlar yapan Uyku Koçu Esra Şimşek ile 'uyku eğitimi' ve 'uyku koçluğu' üzerine konuştuk.
"BEBEĞE UYUMAYI DEĞİL, UYUMA BECERİSİNİ ÖĞRETMEYİ HEDEFLİYORUZ"
Esra Şimşek, yaptığımız röportajda uyku koçluğunu şöyle tanımladı:
Bebekler dünyaya sıfır bilgi ile yani hiçbir şey bilmeden gelirler ve anne-baba desteği ile hayatta kalmak için gerekli her şeyi çok hızlı bir şekilde öğrenmeye başlarlar. Uyku da bunlardan biri. Uyumak öğretilen bir şey mi? diye sorabilirsiniz. Aslında bebeklere tam olarak uyumayı değil, kendiliğinden yani emme, sallama gibi bir destek olmadan uykuya geçme becerisi kazandırmayı hedefliyoruz. Bunun için çeşitli teknikler ve metotlar var. Belli bir plan ve program gerektiriyor. İşte bu planı programı yapan ve bebeğe en uygun metodu bulup, anneye nasıl uygulanacağı konusunda destek olan kişiye 'uyku koçu' deniyor.
"UYKU EĞİTİMİ ANNENİN KARARINA BIRAKILMALI"
Şimşek, "Emerek veya sallayarak uyumak neden yanlış?" sorusuna, " Yanlış demedim. Bu konuda kesin doğru veya kesin yanlış diye bir şey yok. Uyku eğitimi verip vermemek tamamen annenin kararına bırakılmalı bence ve kararı ne olursa olsun saygı duyulmalı. Doğru veya yanlış demeden şöyle açıklayayım. Emerek veya sallanarak uyuyan bebek, uyumak için bir desteğe ihtiyaç duyuyor demektir. Hani bazı çocuklar görürsünüz, annesine niye ağlıyor diye sorulduğuna 'uykusu geldi' diye cevap verilen çocuklar. İşte bu çocuklar 'desteksiz uyuyamayan' çocuklar veya bebeklerdir. Yani uykuları geldiğinde yatağa yatıp uyumak yerine annelerinin desteğine ve ilgisine ihtiyaç duyarlar. 0-2 yaş bebeklik döneminde bu durum gece sık sık uyanıp ağlama ve kısa-düzensiz uykular gibi kendini gösterir. Gece deliksiz ve kaliteli uyuyamayan bebek veya çocuk kaç saat uyursa uyusun, uykusunu yeterince almış olmaz ve mutsuz uyanır. Aynı şekilde anne de öyle çünkü bebeğin tekrar uyuyabilmesi için istediği destek "annedir" ve her seferinde anne uyanıp ya emzirir ya da sallar. Böyle başlamış bir günde bebek iştahsız, neşesiz ve çevresine karşı ilgisiz olur. Anne de yorgun, bitkin ve stresli olunca anne bebek ilişkisi de yeterince kaliteli gelişemez" ifadeleriyle cevap verdi.
"ASLINDA PROBLEM YETERSİZ UYKU"
Bebeğin sadece uyku kalitesinin değil, hayat kalitesinin arttığını vurgulayan Esra Şimşek, " 0-3 yaş arasındaki çocuklar zamanlarının tamamını dünyayı ve çevrelerini keşfetmeye harcarlar. Yetersiz uyku uyuyan bebeklerin, en önemli temel ihtiyaçlarından biri olan uyku ihtiyacı karşılanmadığı için önce bu ihtiyacı karşılamak ister ve karşılanmadan da oyun öğrenmeye konsantre olamazlar. Annelerin 'huysuz, huzursuz, bana çok düşkün, sürekli eteğime yapışık' diye tabir ettiği çoğu bebeğin problemi aslında yetersiz uyku olabilir." dedi.
BEBEKLERİN GECE BOYU KESİNTİSİZ UYUMASI MÜMKÜN
Esra Şimşek, tespit edilen sorunun çözümü için, "Çözüm bebeğe desteksiz ve kesintisiz uyutmayı öğretmek. Yani uyku eğitimi. Uyku eğitiminde amaç, bebeğin anne-baba desteği veya emzik, biberon vs. gibi dış bir destek olmadan kendi başına uyuyabilme becerisi kazandırma çalışmalarıdır. Uyku eğitiminde başarı sağlamış, bu beceriyi geliştirmiş bir bebek, uyku saati geldiğinde her ortamda kolay bir şekilde uyur ve herhangi bir sağlık problemi yoksa gece boyu kesintisiz uyur. Bu anne ve bebek açısından çok büyük bir konfor demek. " ifadelerini kullandı. Sürecin nasıl işlediğini anlatan Esra Şimşek, "Uyku koçu ile çalıştıklarına bebeği inceleyip, bebeğe ve anneye uygun bir uyku planı yapma işini uyku koçu yapar ama uygulamayı yine anne yapmak zorunda." dedi.
ESRA ŞİMŞEK, UYKU DANIŞMANLIĞI SÜRECİNİN NASIL İŞLEDİĞİNİ ANLATTI
Esra Şimşek, kendisine yöneltilen "Nasıl uyku koçu olunur?" sorusuna, "Bir anne araştırma yapmış olabilir, uyku eğitimi konusunda çok fazla bilgi birikim sahibi olabilir hatta kendi bebeğine başarılı bir şekilde uyku eğitimi vermiş de olabilir ama her bebek ve her anne farklıdır ve kendi bebeğinizde uyguladığınız yöntem başka bir bebekte işe yaramayabilir. Bu konu hata kabul etmez yapacağınız en ufak bir hata veya yanlış yönlendirme bebeği ve anneyi psikolojik açıdan olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle uyku danışmanlığı veya uyku koçluğu yapmak isteyenlerin bunun için özel olarak hazırlanmış olan 'uyku koçluğu eğitim programlarına kayıt olması ve sertifika aldıktan sonra başlaması gerekir." ifadeleriyle cevap verdi.
"TARIK DOĞAR DOĞMAZ EMZİRME GURUBUNA BAŞLADIM"
Kendi uyku serüveninin nasıl başladığını anlatan Esra Şimşek, "Yıllarca çok keyifli bir şekilde dijital reklam ve internet reklamcılığı ile ilgilendim. Bu konuda da bir çok eğitime katıldım Google'dan sertifikalar aldım. Hala Google partneri olan reklam ajansım Melon Reklam'ın başındayım. Yıllarca ekip yetiştirdim, sistem kurdum artık çok iyi çalışıyor. Ekibim de çok çok iyi bir ekip, bana çok ihtiyaç olmuyor gibi. Şaka tabi ki İrlanda'ya taşınma sebeplerimden biri Melon Reklam zaten. Google'a daha yakın olmak, oradan programatik reklamcılığı daha iyi yönetebilmek."
"UYKU EĞİTİMİ İLE İLGİLİ TÜM KİTAPLARI OKUDUM"
"İrlanda'da anneler ve bebekler için o kadar güzel imkanlar var ki, workshop'lar, eğitimler, anne bebek grupları, oyun gurupları… Tarık doğar doğmaz emzirme gurubuna başladım ve bu vesile ile onlarca annelik eğitimine katıldım. Sonra uyku eğitimi ile tanıştım ve çok detaylı araştırdım, İngilizce, Türkçe bulabildiğim tüm kitapları okudum. Sonra Tarık'a başarılı bir şekilde uyku eğitim verdim. Gerçekten benim ve eşim için mucize gibiydi. Çünkü öncesinde Tarık geceleri neredeyse on defa uyanan bir bebekti. Kesintisiz uyuduğu ilk gece o uyuduktan sonra, "şimdi ne yapsak?" diye düşündük. Günümüz yarısı bize geri verilmişti. Bunu okuyan anneler beni çok iyi anlayacaktır." ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'DEKİ ANNELER ÇOK TELAŞLI"
"Irlanda'da anne olmak ve Türkiye'de anne olmak arasında nasıl farklar görüyorsun?" sorusuna cevap veren Esra Şimşek, "Türkiye'deki anneler çok samimi, çok sıcak ve çocuklarına karşı çok korumacı ama bazen 'korumacı' kısmı abartılabiliyor. Anne çocuk ilişkisine baktığımda Türkiye'deki annelerin çok telaşlı ve panik olduğunu görüyorum. Çocuğunu bir dakika yalnız bıraksa başına bir şey gelecek, ya da hasta olacak gibi davranıyor. Çocuklar aşırı steril bir şekilde yetiştiriliyor. İrlanda'da çocuklar daha özgür, annelerde "üstünü kirletme, koşma, terleme, cereyanda kalma gibi" kaygılar yok." dedi.
"AŞMANIZ GEREKEN ŞEY NEYSE ONA ODAKLANIN"
Esra Şimşek, son olarak annelere, "Rahat olun, sadece kendinize ve bebeğinize odaklanın… Anneliğinizi ve bebeğinizi kıyaslamayın, yarıştırmayın. Annelik zor evet ama sakin bir şekilde ve o anda aşmanız gereken şey neyse ona odaklanarak çok daha kolay çözersiniz. " mesajını vererek röportajı sonlandırdı.