İçişleri Bakanı Soylu, Ankara'daki bir otelde düzenlenen "Polis Merkezi Amirleri Eğitici Yetiştirme Kursu" programına katıldı. Programda konuşan Soylu, 2018-2019 eğitim-öğretim yılının açılışı vesilesiyle sabah saatlerinde Hakkari'nin Çukurca ilçesine yaptığı ziyarete değindi. Ziyaret sırasındaki gözlemlerini anlatan Soylu, "Manzarayı size şöyle ifade edebilirim; huzur içerisinde bir Çukurca. Kendisinden emin öğretmenlerimizin, devletimize güvenen, orada bulunan çalışanlarımızın Çukurcalı vatandaşlarımıza hizmet ettikleri bir Çukurca. Bir taraftan yollar, bir taraftan belediyenin yıllarca yapması gereken ama terör örgütüne yardım ve yataklık yaptığı için gerçekleştiremediği hizmetlerin çok kısa sürede vatandaşlarımızla buluşması. Hastanede doktoru, okulda öğretmeni, sokakta hizmetkarı Güneydoğu'nun en ücra köşesinde gözünüzle çok rahat şekilde sınır ötesini gördüğünüz Çukurca'da nazlı nazlı dalgalanan gücünü, kudretini ama aynı zamanda kucaklayıcılığını ortaya koyan ay yıldızlı bayrağımız. Biz büyük bir milletin, büyük bir devletin evlatlarıyız. O tabloda bir çok şey var. Bir taraftan ana okulunu görseniz Ankara'nın gelir seviyesi yüksek olan noktalarda böyle bir ana okulu tablosu ile karşılaşmanız mümkün değil. Kütüphaneyi görseniz son günlerin en revaçta kitaplarının olduğu bir kütüphane. Burada yaşanmayı imrenir hale getiren bir tablo vardı. Bunda karşımda bulunan emniyet teşkilatımızın payı çok büyüktür. Alkışlanması gereken biz değil sizlersiniz. Milletimizin hak ettiği, ülkemizin hak ettiği bu tabloyla bu milleti buluşturmak için gece gündüz büyük bir gayret ortaya koyuyorsunuz. Allah sizden, ailenizden razı olsun" diye konuştu.
"DEVLET HEM BABA, HEM EVLAT, HEM NAMUSTUR"
Soylu, Türk milletinin devlete bakışını, devletten beklentilerinin ve devlete atfettiği kutsiyetin diğer milletlerden farklı olduğunu belirterek, dünyanın birçok ülkesinde insanların devletlerine vergileriyle kurmuş oldukları bir şirket gibi baktığını ifade etti. Soylu, Türk milletinin ise devlete bu şekilde bakmadığını, devlete manevi bir anlam verdiğini kaydederek, "Devlet hem baba, hem evlat, hem namustur. Hem şefkat, hem de kudret elidir. Her problemin çözümünün beklendiği, her şeyi yapmaya muktedir görülen ama aynı zamanda korunması gereken bir yapıdır. Bu girizgahı yapmamdaki sebep, sizlerin yaptığı işler itibarıyla, tam da devletin halkla temas ettiği, tam da vatandaşın devleti gördüğü yerde duruyor olmanızla alakalıdır. Derdi olanın, canı yananın devletten yardım istediği ilk kapı, sizin görev yaptığınız yerlerdir. Vatandaş başı sıkışınca 'devlet' diye size gelmekte" şeklinde konuştu.
"TEKNOLOJİ HER ŞEYİ BESLEDİĞİ GİBİ, SUÇU DA BESLİYOR"
Sınırsız suçla mücadele edilen bir dönemin yaşandığına dikkat çeken Soylu, suç kavramının hem coğrafi açıdan hem de niteliği ve miktarı bakımından sınır tanımadığını söyledi. Her gün yeni yeni suç türleriyle karşılaşıldığını aktaran Soylu, "Adam evde oturuyor, bilgisayar başında kimseye temas etmeden, evinden çıkmadan suç işleyebiliyor. Kredi kartı hırsızlığı yapıyor, dolandırıcılık yapıyor, terör propagandası yapıyor. Teknoloji her şeyi beslediği gibi, suçu da besliyor" ifadelerini kullandı.
"SERİ KATİL DİZİLERİ YAYINLANIYOR TELEVİZYONLARDA"
Soylu, iletişimin gelişmesinin insanların ahlakını da bir yönüyle olumsuz etkilediğini belirterek, insanların televizyon veya bilgisayar üzerinden her türlü suçu gördüğünü, öğrendiğini ve bazen de uygulamaya geçtiğine vurgu yaptı. Bazı televizyon dizileri ve programlarda işlenen olumsuz konulara değinen Soylu, "Seri katil dizileri yayınlanıyor televizyonlarda. Banka soygunları, kasa hırsızlığı vesaire suçlar üzerinde eğlenceli filmler çekiyorlar. Bunlar elbette ki bir kesimi, özellikle suça yatkın insanları etkiliyor. Teknoloji, bilgiye erişimi kolaylaştırıyor ama maalesef, kötülüğün bilgisine erişimi de kolaylaştırıyor" dedi.
SUÇ ORANLARINDAKİ AZALMAYA DİKKAT ÇEKTİ
15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan "FETÖ temizliği" nedeniyle kolluk birimlerinde de önemli bir personel açığının doğduğuna işaret eden Soylu, gerçekleştirilen adımlarla bu açığı hemen hemen kapattıklarına dikkat çekti. İnsanlı ve insansız hava araçları alımlarıyla terörle mücadelede operasyon gücünü de arttırmak suretiyle güvenlik noktasında hem şehirde hem kırsalda ciddi bir atılım içinde bulunduklarını ifade eden Soylu, şunları kaydetti:
"Yapılanlar elbette ki rakamlara da yansımaktadır. Sadece konumuzla ilgili olarak bir kıyaslama yapmak gerekirse, 2017-2018 yıllarının ilk 8 ayları kıyaslandığında görüyoruz ki yankesicilik olaylarında yüzde 27, oto hırsızlığı olaylarında yüzde 35,4, kapkaç olaylarında yüzde 20,2, evden hırsızlık olaylarında yüzde 28,1 azalma olmuş. Mala karşı yoğun olarak işlenen suçların geneline baktığımızda ise geçen yılın ilk 8 ayına göre bu yıl ortalama yüzde 26,4 azalma görüyoruz. Ayrıca mala karşı işlenen tüm olayların aydınlatılma oranları da geçen yıl ilk 8 ayda yüzde 28,9'dan bu yılın ilk 8 ayında yüzde 33,6'ya çıkmıştır. Bu rakamlardan benim gördüğüm şudur; atılan her olumlu adım, rakamlara yansımaktadır. Demek ki dikkatimizi arttırırsak, işe dört elle sarılırsak, şehirlerimizi ve ülkemizi daha güvenli hale getirebiliriz. Bu rakamlara bakıp da yapılanları yeterli görmek sağlıklı bir yaklaşım değildir. Bu rakamlar, azalma olsa bile halen büyük rakamlardır. Bizim nihai hedefimiz, insanların kapısını kilitlemeden yatabileceği şehirler olmalıdır."
Programa, Bakan Soylu'nun yanı sıra İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce, Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya ile emniyet teşkilatından çok sayıda personel katıldı.