TBMM’de AK Parti Grup Toplantısı’nda konuşan Başbakan Binali Yıldırım, bazı CHP’li vekillerin hükümetin PYD-YPG’yi terör örgütü kabul etmediği yönündeki iddialarına belgelerle cevap verdi.
28 Şubat’ın ve Necmettin Erbakan’ın vefat yıl dönümü olduğunu hatırlatan Başbakan Yıldırım, “Yarın bir kez daha takvimler 28 Şubat’ı gösterecek. ‘Bin yıl sürecek’ denilen o karanlık darbe girişiminin yıl dönümü. Aynı zamanda dönemin başbakanı cennet mekan Necmettin Erbakan’ın vefatının yıl dönümü. 7 yıl önce bugün ebedi aleme göçen Erbakan Hocamızı rahmetle, minnetle yad ediyoruz. İnançlarımızın, hayat tarzının ağır bir baskı altında olduğu o dönemde vakur ve şahsiyetli duruşu ile siyasetin onuru olmuştur Necmettin Hoca” diye konuştu.
Necmettin Erbakan’ın siyasette nefret değil muhabbet dilini kullandığını söyleyen Yıldırım, “Biz de yemin ediyoruz ki, Allah’ın izni ile birbirimizin kardeşlik hukukuna zarar verenlere fırsat vermeyeceğiz. Vatandaşımızın hukukunu terör örgütlerine karşı da, karanlık güç odaklarına karşı da koruyacağız” şeklinde konuştu.
28 Şubat’ta yaşananlara örnekler veren Başbakan Yıldırım, “Cuntacı zihniyeti unutmadık, unutmayacağız. 28 Şubat’ta sadece müdahalelerle insanımızın hukukunu çiğnemediler, aynı zamanda ekonomik olarak Türkiye’nin büyük bir krize girmesine sebep oldular. Bir yandan bankalar hortumlandı, enflasyon tavan yaptı ve Türkiye ekonomisi çöktü. Faturayı millet ödedi. 28 Şubat’ın yaralarını sardık ama acılarını unutmadık. Milletin oyları ile seçilen milletvekili kardeşimize yapılan zorbalık hala toplumun hafızalarındadır. Demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçen o günler artık yok, geride kaldı. Hiçbir güç de bir daha milletin hakkına, hukukuna, değerlerine karışamayacak, karışmak isterse buna asla fırsat bulamayacak” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’nin ana muhalefet partisine ne oluyor da aynı ağızdan konuşuyor”
CHP’li bazı milletvekillerinin hükümetin PYD-YPG’yi terör örgütü olarak kabul etmediği yönünde iddialarda bulunduğunu kaydeden Başbakan Yıldırım, “Bir bakalım acaba gerçekler böyle mi, ben onun için belgelerle geldim. 28 Şubat 2015’ten beri yapılan MGK toplantılarının tamamında PYD-YPG-PKK, DEAŞ ve bilimum terör örgütlerine karşı topyekün mücadele var. Bununla da kalmamışız, 19 Ekim 2016’da MGK Siyaset Belgesi'ni Bakanlar Kurulu kararına dönüştürmüşüz. CHP’nin profesör olan vekili bunu yaparsa diğerleri ne yapar siz düşünün. Bunların dünyadan haberi yok. Memleketin meselelerinden hiç haberleri yok. Allah bunlara yardım etsin. Demek ki bunlar MGK kararlarının hiçbirisini okumamışlar. Bu toplantıların ve sonuç bildirgesinin değişmez gündeminden birisi de PKK-PYD-YPG, DEAŞ ve FETÖ terör örgütleri ile mücadele olmuştur. Gel gör ki CHP’liler duymamış. Hadi bazı dost bildiğimiz ülkeler PYD’yi terör örgütü kabul etmiyor, onlarla iş tutuyor, bunu biliyoruz, sebeplerini de az çok anlıyoruz. Türkiye’nin ana muhalefet partisine ne oluyor da aynı ağızdan konuşuyor” açıklamasında bulundu.
“Teklif yakında Mecliste olacak”
Çocuk istismarına yönelik sebeplerin ortadan kaldırılması, mağdurların korunması, tedavisi ve çocukların ailelerinin bilinçlendirilmesi, eğitilmesi, cezaların caydırıcılığının daha da artırılması konusunda kapsamlı bir çalışma başlattıklarının altını çizen Yıldırım, “Bu konuda yapılacak yasal düzenlemeler için teklif yakında Mecliste olacak. Buna benzer olayların tekrarlanmaması ve toplumsal değerlerimizin korunması için sadece yasal düzenleme yetmez, eğitim başta olmak üzere aile ve toplumun her kesimine büyük görevler düşmektedir” dedi.
“Kara bir leke olan bu alçak katliamı bir kez daha lanetliyoruz”
Hocalı katliamına da değinen Yıldırım, “1992’de Azerbaycan topraklarında Ermeniler tarafından yüzlerce Azeri kardeşimiz katledildi. İnsanlık adına kara bir leke olan bu alçak katliamı bir kez daha lanetliyoruz. Ne yazık ki dünyanın batısı çifte standarttan vazgeçmiyor. Hollanda Parlamentosunda alınan 1915 kararı da bu gibi insafsız ve adaletsiz bir karardır. Bizim için yok hükmündedir. 1915 olaylarına ‘soykırım’ diyenler, tarihe bakıp kendi utançlarının hesabını önce versinler. Tarih kayıtları ortadadır. Katliamlar, sömürgecilik, insanlık dışı eylemler konusunda en kötü sicil bu iddiayı ortaya atan ülkelere aittir. Bizim ecdadımızın, bizim tarihimizin hiçbir yerinde katliam, soykırım, sömürgecilik yok. Hiç kimse Türkiye’nin şanlı geçmişini kendi karanlık mazisiyle karıştırmasın. Türkiye’ye ayar vermek isteyenler, utanç dolu mazileri karşısında yüzleri kızarmaya mahkumdur. Avrupa’nın kendi içinde yaşadığı mezhep, din, etnik kimlik savaşlarını yüz yıl boyunca konuşabiliriz. 90’lı yılların başında Bosna’da yaşananlar hafızalarımızda” diye konuştu.