Başbakan Yıldırım, Engelli Vatandaşların E-KPSS ve Kura Yöntemiyle Kamu Kurumlarına Yerleştirilmesi Törenine katıldı. Burada bir konuşma yapan Yıldırım, “Bugün engelsizim ben çok akıllıyım diyen yarın engelli durumuna düşebilir. Bize düşen şu yavrulardan ders almaktır. Yolları, asansörleri, binaları bize göre yapın diyorlar. Bizim de olduğumuz bir şehirleşme yapın diyerek bize öğüt veriyorlar. Onlar ay yıldızlı bayrağın ne anlama geldiğini daha iyi anlatıyorlar. Ülkemizde hiçbir engelli kardeşimiz artık hayal kurmaktan korkmuyor. Kurduğu hayali nasıl gerçeğe dönüştüreceğinin planlarını yapıyor” diye konuştu.
Türkiye’de engellilerin engelsiz olduğunu ve yarınlarına umutla baktıklarını söyleyen Yıldırım, “Engel tanımayan mutlu bir ülke için gece gündüz demeden daha çok çalışacağız. En büyük servetimiz sizin gülen yüzünüzdür. Yeter ki yüzünüz gülsün. Son 16 yılda birçok işler yapıldı. Engelli vatandaşlarımıza hizmetteki yönetim zafiyeti ortadan kalktı. Engellileri yük gören, onları ihmal eden, yok sayan bir yönetim anlayışından engellileri baş üstünde tutan bir yönetim anlayışı. Engelli haklarını dünya standartlarına getirdik. Engellileri ilgilendiren müstakil bir kanunumuz yok. Kiminde çürük diyor, kiminde sakat diyor, kiminde engelli diyor. Rencide edici tabirler var. Bunların hepsini yasakladık ve tek tanım getirdik. Engellilere ilave bir iş yapmayı, başka vatandaşlardan ayrıcalık getirmeyi Anayasada güvence altına aldık. Engelliler için bir şeyi eşit değil de daha fazla yaparsan o eşitliğe aykırı olmasın diye bunun adı pozitif ayrımcılık. Otizm, spektrum bozukluğu ulusal eylem planı yaptık. Yasal hakların dışında sosyal haklarda da bir takım düzenlemelere gittik. Ağır engelli olan kişilere bakım hizmetlerine devam ediyoruz. Evde bakım desteği veriyoruz. Evdeki engellilere evde bakım desteği yoktu. Bugün 502 bin 508 kişi evde bakım alıyor. Bunun yanında 97 yatılı bakım merkezi var ve burada 6 bin 800 kardeşimiz hizmet alıyor. 2002 yılında 2 bin 600’den fazla engelli vatandaşımız bakımı için sıra bekliyordu. Bugün sıra bekleyen bir vatandaşımız yok. 2002 yılında 30 engelliye bir bakımcı düşerken şimdi 6 engelliye bir bakım elemanı düşüyor. Aile yanında bakımı imkansız olan engellilerimiz için toplum içinde hayatlarını sürdürmeleri bakımından umut evleri projelerini başlattık. Engelli vatandaşlarımızın daha fazla istihdamının önündeki engelleri kaldırdık. Engelli memur atamalarının atama kontenjan sınırlaması dışında tutulmasını sağladık. Engelliler için ayrı sınav sistemini getirdik. Engelli memurların yer değiştirmelerinde ciddi kolaylık sağladık. Çalışma şartları iyileştirildi. Engelliler vardiya işinden muaf. Bütün bu uygulamalarla beraber engelli memur istihdamında önemli artışlar oldu. 2002’de engelli kontenjanında çalışan memur sayısı 5 bin 777. Bugün 52 bin civarında. Bugün ki 2 bin 500 kişiyi de saymıyoruz. Yıl sonunda 2 bin 500 daha yerleştirme yapacağız. Özel sektörde çalışan engelli kardeşlerimizin hayatını kolaylaştırmayı da ihmal etmiyoruz. 2014’te bir değişikliğe gittik. Özel sektörde istihdamı arttırmak için teşvikler getirdik. Diyelim ki; engelli alma mecburiyeti yok ama engelli çalıştırırsa bu işverenler için kolaylıklar getirdik. Sigorta primi destek miktarını yüzde 100’e çıkardık. Engelli aldığın zaman kafadan sigorta primi ödemeyeceksin. Buradan işverenlerimize sesleniyorum; her engelli için sigorta primini bakanlık karşılıyor. Dolayısıyla sizin yükünüz azalıyor. Korumalı iş yerleri hakkında yönetmelik yaptık. Engelli vatandaşlarımızın eğitime katılmaları önündeki engelleri kaldırdık. Özel eğitimden faydalanmak için gereken yüzde 40 engel oranını yüzde 20’ye düşürdük, yaş sınırını da kaldırdık. Resmi özel eğitim kurumlarına devam eden engelli kardeşlerimizin evden okula ücretsiz gidip gelmelerini sağlıyoruz” diye konuştu.
Engelli öğrenciler için yüksek öğretimde de engelleri kaldıracaklarının müjdesini veren Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“YÖK karar aldı. Özel yetenek sınavı ile öğrenci alan programların yüzde 10 kontenjanını engellilere ayırıyor. Spor okulu, sanat okulu gibi özel yetenek gerektiren yerlere yüzde 10 kontenjan var. Böylece yüksek öğretimde de engelli gençlerimize yönelik pozitif bir ayrımcılık gerçekleştirmiş olacağız.”
Akkuyu Nükleer Santrali'nin temelinin dün Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin'in katıldığı törenle atıldığını hatırlatan Yıldırım, “Dün ülkemizin geleceği için çok güzel bir projeye imza attık. Nükleer Elektrik Santralinin temelini attık. 20 milyar dolarlık bir proje. Bu Türkiye’nin gücünü gösteriyor. Türkiye’nin 1950’deki milli gelirinin 2 katı. Türkiye nereden nereye geldi. Dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi konumundayız. Kendi rekorlarımızı kırıyoruz. Dünya ile ilişkilerimizde engelleri tek tek ortadan kaldırıyoruz. Dostluklarımızı arttırıyoruz, düşmanlıkları azaltıyoruz” dedi.
Terörle mücadeleye de değinen Yıldırım, “Dün Cerablus’tu, bugün Afrin, yarın başka yer. Tehdit nereden gelirse gelsin biz oradayız. Terörün Fırat’ın doğusu, batısı diye bir şey olmaz. Doğusunda varsa biz oradayız, batıda da varsa biz oradayız. Terör örgütünü tamamen yok edinceye kadar” açıklamasını yaptı.
Yıldırım, işe başlayacak olan engelli vatandaşları tebrik ederek konuşmasını tamamladı.
İlker Turak - Cem Geçim