Güney Afrika'da düzenlenen BRICS zirvesi kapsamında 'BRICS Plus' oturumunda liderlere hitap eden Erdoğan, küresel sisteme yönelik eleştirilerini tekrarladı. Erdoğan, "Bu sistem, çıkarları garanti altına alınmış mutlu bir azınlık dışında hiç kimseyi tatmin etmiyor" dedi.
Hatırlanacağı üzere Başkan Erdoğan, Türkiye'deki sistemin yerinde saydığını patinaj çektiği eleştirilerini getirmiş 16 Nisan Referandumu'nun ardından 24 Haziran seçimleriyle Türkiye yeni sisteme geçmişti. Yeni sistemde kararlar daha hızlı ve etkin alınırken Başkan Erdoğan'ın şimdi ise dünya sistemini değiştirmek istediği adil, hakkaniyet tabanlı ve eşit bir düzen gelmesi gerektiğini istediği konuşuluyor.
İşte bu konuda sürekli eleştirilerini dile getiren "Dünya beşten büyüktür" çıkışını yapan Başkan Erdoğan son olarak katıldığı BRICS Zirvesi'nde "Bu sistem, çıkarları garanti altına alınmış mutlu bir azınlık dışında hiç kimseyi tatmin etmiyor." söylediği sözlerle niyetini açık açık ortaya koyuyor ve önemli dünya liderlerinden destek bekliyor.
"İŞ BİRLİĞİ GELİŞMELİ"
BRICS zirvesinde sadece Türkiye'yi değil İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) dönem başkanı olarak teşkilat üyesi tüm Müslüman ülkeleri de temsil ettiğini söyleyen Erdoğan, teşkilat ile BRICS arasındaki iş birliğinin ilerletilmesine ihtiyaç olduğunu kaydetti.
İKİ TARAFLI DESTEK TEKLİFİ
Erdoğan, "Daha adil bir dünya için güney-güney iş birliği süreçlerinden bu çerçevede istifade edebiliriz. İslam Kalkınma Bankası ile BRICS Yeni Kalkınma Bankası arasında özellikle Afrika'nın kalkınma çabalarının desteklenmesine matuf iş birliği imkanlarının değerlendirmesinde de fayda görüyorum" dedi.
"MEVCUT KÜRESEL SİSTEM KİMSEYİ TATMİN ETMİYOR"
Dünyanın oldukça sancılı bir dönemden geçtiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Son yıllarda savaşların, terör eylemlerinin, ekonomik krizler ve doğal felaketlerin insanlık üzerinde ne denli büyük yaralar açtığına hep birlikte şahit olduk. Mevcut küresel sistem çıkarları garanti altına alınmış mutlu bir azınlık dışında hiç kimseyi tatmin etmiyor. Neredeyse her 10 yılda bir tekrarlanan ekonomik krizlerle bugünlere geldik. Bu yapının günümüz şartlarına göre yeniden ele alınmadan, değişmeden devam etmesi mümkün değildir."