Batuhan Yaşar'ın "Kılıçdaroğlu şapkadan tavşan çıkarabilecek mi?" başlıklı yazısının tamamı ise şöyle:
"Herkes birbirine soruyor:
“Nedir bu CHP’deki sağcı aday aşkı?”
“Kemal Kılıçdaroğlu’ndaki” demek sanki daha doğru olur..
Seçmen çileden çıktı..
Örgüt kazan kaldırdı..
Parti kaynıyor..
Yükselen sesleri her yerden duyabiliyorsunuz..
KILIÇDAROĞLU’NUN SON SEÇİMİ
Partiden birçok isimle görüştüm..
CHP’liler rahatsız..
Kemal Bey “eşim bile adayımızı bilmiyor” demişti..
CHP’liler “bu mudur yani?” diyerek soruları birbiri ardına sıralıyor:
-“Referandumdaki oyları Abdullah Gül mü aldı?”
-“Solcu birini çok daha önce aday gösteremez miydi?”
-“Kemal Bey neden başkalarının çöplüklerinde dolaşıyor?”
Hemfikir olunan iki konu daha var..
-“Cumhuriyetle yaşıt Atatürk’ün kurduğu CHP doğranıp biçildi.. Başka bir forma sokuldu..”
-“CHP’yi FETÖ’nün operasyon sahası hâline getirenler artık yolun sonuna geldiler..”
NİYE SON ANA KADAR BEKLİYOR?
Cevabı yine CHP’lilerden dinleyelim:
-“Şapkadan tavşan çıkartabilir miyim derdinde.. Gözü hâlâ dışarıda.”
Gerçekten de CHP içinden çıkabilecekler belli:
-İlhan Kesici
-Yılmaz Büyükerşen
-Muharrem İnce
4’üncü yok zaten..
-“Peki niye cuma günü bekleniyor?”
-“CHP dışından birini bulabilmek için.”
BU KADARINA DA PES!
Neler oldu neler..
Cumartesi günü Abdullah Gül aday olmayacağını açıkladı..
Buna kuşkusuz en çok üzülen isim...
-Evet tahmin ettiğiniz gibi Kemal Kılıçdaroğlu oldu..
-Aldığımız bilgilere göre Kılıçdaroğlu, cumartesi akşamı Gül’e tekrar haber göndermiş:
-“Ben Meral Hanımla bir kez daha görüşeceğim.. İkna edersem bu konuyu bir daha gözden geçirir misiniz?”
Yuh ki ne yuh..
Bu kadarına da pes..
Çocuk oyuncağı mı bu işler?
Papatya falı gibi:
-“Aday olacağım.”
-“Aday olmayacağım..”
Her şey son beyaz çiçeğe bağlı yani!
Bir de Ali Babacan’ın isminin CHP ile yoğun bir şekilde anıldığını belirtelim..
İçeriden gelen bilgilere göre Abdullah Gül olmayınca Ali Babacan’la görüşmelere başladı..
Bir başka kulis bilgisi daha:
-Kemal Kılıçdaroğlu il başkanları toplantısı için Kayseri’yi özellikle seçti..
-Gül’ün memleketi olduğu için..
“2018 maskelerin düşeceği bir yıl olacak” demiştik..
Öyle oldu..
SAADET PARTİSİ DÜNYA SİYASET TARİHİNE GEÇTİ
Seni Cumhurbaşkanı çağırıyor:
İş birliği teklif ediyor..
-Sen ne yapıyorsun?
-Hiçbir değerlendirme yapmadan FETÖ ağzıyla saçma sapan laflar edip, koşup CHP’nin kucağına oturuyorsun..
Siyaset retoriği olarak bakalım..
Saadet ve CHP bir araya gelebilir mi?
-Hayır..
Birbirine 180 derece zıt iki parti okyanus ötesinden gelen talimatla aynı kareye sokuldu ya...
MERAL AKŞENER KARARINI VEREMEDİ
Meral Akşener hâlâ kararsız..
-CHP’den transfer edilen milletvekilleri tarafından mı aday gösterilecek?
-Yoksa dediğini yapıp 100 bin imzaya mı gidecek?
Belli değil..
Yeri gelmişken..
CHP, siyasi rakibi partiye “benden oy çalsın” diye yol veriyor, 15 milletvekili gönderiyor..
Bu da çok ilginç..
Bakarsınız 15’ler Meral Akşener için imza atmadan CHP’ye geri dönüverir..
MİLLETVEKİLİ SEÇİMLERİNDE CHP-HDP İŞ BİRLİĞİ
Her şey belli oldu aslında:
CHP, HDP, İyi Parti ve Saadet kendi cumhurbaşkanı adayları ile seçime gidecekler..
Ama milletvekili seçimlerinde iş birliği yapacaklar..
Bunun için de önlerinde çok kısıtlı bir süre var..
YSK’ya başvurmaları gerekiyor..
Kimse görmedi veya anlamadı ama Kılıçdaroğlu HDP’ye bir adım daha yaklaştı..
Dünkü sözlerine bakalım:
-“Ne kadar geniş yelpaze ile seçime girilirse o kadar iyi olur..”
-“Sonuçta meşru siyasal partiyse demokrasi için bir araya gelmelerinde hiçbir sakınca yok.”
-“Bir partiyi blok olarak şeytanlaştırma, demokrasi düşmanı ilan etmek, bazı partilere karşı çıkmak, biz böyle bir düşünce içinde değiliz.”
Yukardaki üç cümlenin de öznesi HDP..
Anlaşılan Kılıçdaroğlu dağılan “Hayır cephesini” toparlamaya çalışıyor..
Evet, önümüzde çok kritik 2-3 gün daha var.."