Beyaz Sayfalar
Başbakan Binali Yıldırım, “Suriye ile beyaz sayfa açmak çok önemli” demiş…
Vay canına!..
Hani Esed’i yok etmeden dünyaya rahat yoktu? Hani Şam’da ikindi namazı kılınacaktı?
Ne oldu da yıllar sonra masaya beyaz sayfa konuluverdi şimdi?
Barış güzel şey elbet… Fakat iş çığrından çıkmadan önce yapılmalıydı bu… Yüzbinlerce Müslüman biribirine düşman edilip kırdırıldı, milyonlarcası aç-susuz yurdundan, evinden olup yollara döküldü…
Bunların kimisi paragöz komisyoncular aracılığıyla ucuz botlara bindirilip denizlerde boğduruldular… Ve geri kalanlar ya dilenci oldu şehrin sokaklarında ya da aç-bilaç sürünmeye mahkum edilip sığındıkları ülkelere bela kesildiler.
Ve şimdi beyaz sayfa öyle mi?
Hiç sanmıyorum bir yurttaş olarak… Bu olsa olsa bir kirli sayfanın devamı olur ancak!
Özetle çok geç kaldınız, çoookkk!
Fakat yine de eğer ki doğruysa, içsel bir mana ile buna yaklaşılacaksa güzel sayılır. Çünkü bu düşmanlık yanlış karardı ve Bağdat’ı varıp geçmişse de yine geri dönmesi sevindirici olabilir.
Hiçbir konuda düşmanlık hayır getirmemiştir ve getirmez de… Ondan ötürüdür ki, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk:
“Yurtta barış, dünyada barış..” özdeyişini vurgulamıştır.
Ve ne kadar haklı olduğu ortada olup, aklınızın jetonu anca düşmüştür.
Ehh, buna da şükür elbet! Ve mademki doğruya döndünüz, derhal bunun alt yapısını hazırlayıp milyonlarca insanın yaşama hakkı duyarlığının önünü açın! Esad’ın, buna hayır diyeceğini hiç sanmıyorum. Zira, hakkında söylenenler kadar kötü bir imajinasyonu yüzünde yoktur! Nereden kaynaklandığı bilinmeyen bu anlamsız düşmanlığa artık son verip, eski dostluk süreçlerine tam olarak dönülemese de; bir başlangıç için bu hamle iyi sonuçlara kapı aralayabilir.
Öte yandan, bu hamleyle birlikte biz yurttaşlar olarak yapılmasını istediğimiz şey ise, diğer cephelerde de doğrulara dönülmesidir.
Bunlardan en önemlisi, terör odaklarına fırsat verilmemeli ve kesinlikle desteklenmemelidir. Ülkedeki bütün mezhepsel tarikatlar düşmanlık yuvalarıdır ve ülkenin düşmanlığı adına fikir üretmektedirler. Onların hiçbirine güleryüz gösterilmemeli ve tamamının kapılarına kilit vurulmalıdır.
Çünkü buraları şeriat denilen karanlığın kaynak alanlarıdır ve sürekli biçimde milli birlikteliklere karşıtlıklar oluşturulmaktadır.
Kısaca onların milliyetleri yoktur. Yalnızca biat baskısı ve inanç haline dönüşmüş olan bizden-onlardan formatıyla şeytani bölücülük değirmenine sürekli su taşımaktadırlar.
Kısa bir süre önce Rusya ile de yapılan bir beyaz sayfa açılımı, hızla yararını göstermeye başlamıştır. Dost olmak ve güvenilmek varken, hiçbir komşumuzla düşman olmanın gereği yoktur ve olmamalıdır.
Özetle öncelikle bu iktidardan beklentimiz budur!...