Boyunu aşan sel sularına rağmen sörf tahtasıyla 4 kişiyi kurtardı

Sel felaketinin yaşandığı Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde ikamet eden bir üniversite öğrencisi, önce bidon yardımıyla kendi ailesini, daha sonra boyunu aşan sel sularına rağmen sörf tahtasını kullanarak 4 kişilik aileyi kurtardı.

Kastamonu'da 11 Ağustos'ta etkili olan şiddetli yağmur sonrasında meydana gelen sel felaketi Abana, Azdavay, Çatalzeytin, Pınarbaşı, Bozkurt, Cide, İnebolu ve Küre ilçelerinde büyük yıkıma neden oldu. Sel felaketiyle birlikte birçok bina ve iş yeri hasar gördü, onlarca otomobil ise sele kapılarak kullanılamaz hale geldi. Sel felaketi sırasında İnebolu ilçesine bağlı Özlüce köyünde sel sularının arasında mahsur kalan 4 kişilik bir ailenin kurtarılma hikayesi akıllara durgunluk verdi.

Kastamonu Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Grafik Tasarım Bölümünde okuyan Yiğiter Şentürk isimli genç, evinde oturduğu sırada seli yaşadı. Şentürk, sel sırasında bacağı kırılan annesi ve ikiz kardeşini bir bidon yardımıyla kurtardı.

Daha sonra evinin çatısına çıkarak dürbün ile etrafı gözlemleyen Şentürk, evine yaklaşık 200 metre uzaklıkta anne, baba ve iki kız çocuğunun olduğunu gördü. İkiz kardeşinin de yardımıyla evin camından dışarıya merdiven dayayan balçığın arasına dalan Şentürk, sörf tahtasını alarak 4 kişilik ailenin yardımına koştu. Hobi olarak kullandığı sörf tahtasıyla 4 kişiyi sel sularından kurtaran Şentürk, aileyi suların çekilmesinin ardından eve gelen ekiplere telim etti. Şentürk daha sonra annesi ve kardeşini alarak İnebolu'ya gitti.

Öte yandan, sel sularının ortasında mahsur kalan ve Yiğiter Şentürk tarafından kurtarılan ailenin 13 yaşındaki Rabia Aydemir'in ise, sel sularına kapılarak kaybolduğu öğrenildi. Rabia'nın ise bulunması için arama çalışmalarının devam ettiği belirtildi.

“Sel nedeniyle her şeyimizi kaybettik”

Staj döneminde olduğu için sel sırasında evde bulunan Kastamonu Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Grafik Tasarım Bölümünde okuyan Yiğiter Şentürk, evlerinin sel nedeniyle kullanılamaz hale geldiğini ve her şeylerini de kaybettiklerini söyledi. Şentürk, “Bulamıyoruz kayıplar. Evin altını boşalttık, yok” dedi.

“Çatıdan dürbünle bakarken mahsur kalan aileyi gördüm ve kurtarmam gerektiğini düşündüm”

Yaşadıkları korku dolu anları anlatan Yiğiter Şentürk, “Evin altında ikizim, ben ve annem vardı. Annemin bacağı kırık. Su basıncıyla evin demir kapısını kırdı. İki ayrı odaya bölünmek zorunda kaldık. İkizim ile annem sağa, bende sola gitmek zorunda kaldım. Sel suları beni sıkıştırdı. Boğamıza kadar sular geldi. İki çekyatın arasındaydım.

Sonra cama yöneldim. Su boğazıma kadar dayandı. Oradan güçlükle çıktım. Balkonun altına geçtim. Annem ile ikizimin yanına gittim sinekliği açmaya, oradan onları çıkarttım. Bir bidon geldi büyük, annemi ona tutundurup evin yukarısına çıkarttık. Anahtarlar falan her şey alt katta kaldığı için odun ile camı patlatmak zorunda kaldık üst katın. Bu şekilde eve girdik. Ondan sonra annemi güvenli bir yere oturttuk. Dürbünü alıp çatıya çıktım, etrafa bakınıyorum birileri var mı diye.

Aşağı yukarı 100 metre uzaklıkta ağaçta annesi ile yanında çocuk vardı, birde 200 metre ileride biraz çaprazda 9 yaşlarında bir kız çocuğu vardı. Akıntının biraz dinmesini bekledik. Onlara akıntı var gelebilir misiniz dedim. Gelemeyiz dediler. Bizde zorlamadık. Bende aşağıya inemedim, çünkü beni de alacaktı. Akıntının biraz dinmesini beklerken çatıya çıkıp yangın merdivenini indirdim. Ben üst kattan camı açtım, ikimiz alttan merdiveni tutup bataklığa sapladık” diye konuştu.

“Sörf tahtası ile aileyi mahsur kaldıkları yerden güçlükle kurtarabildim”

Evde deniz yataklarının ve botlarının olduğunu fakat sel nedeniyle o esnada bulamadıklarını söyleyen üniversite öğrencisi Yiğiter Şentürk, “Bizim deniz yataklarımız, botlarımız vardı. Onları bulamadık. Bodyboardımız yani sörf tahtamız vardı. Oradan aşağıya indirdik. İkizime ben getireceğim sen yukarı çekeceksin dedim. Ondan sonra ben aşağıya inip koluma sörf tahtasını bağladım. İlk başta küçük yaştaki kız çocuğunu kurtarmaya gittim.

Oradan yakında akrabam vardı, hatta akrabam ile sürekli konuşturduk. Bilinçleri kaybolmasın diye. Ben aşağıya gidip biraz ondan sonra yüzdüm oraya doğru. Sonra kız çocuğunu gördüm. Kız çocuğunu alıp koluna bilekliği bağladım. İlk başta zemin hazırladım, sonra ikizimin olduğu yere getirdim, boğulmasın ya da batmasın diye. Sonra yukarı çıkarttım, oradan ikizim aldı kızı. Sonra anne ile çocuğun yanına gittim. İlk başta çocuğu aldım, talimat verdim, çünkü üstünden düşebilir ya da batabilir, ne yapması gerektiğini söyledim. Koluna bağladım, oradan getirdim, sonra üst kata çıkardık. Sonra annesi vardı. Çatıda birisi daha vardı ama ona gücüm yetmedi.

Nefesim kesildi soğuk sudan dolayı. Hatta batıyordum artık. Sörf tahtasına tutundum. Ondan sonra annesini almaya gittim. Annesinin bacakları aşırı üşüdüğü için bacakları tutmuyordu. Koluna sörf tahtasını bağladım, ne yapması gerektiğini söyledim. Tek kolunla önden tutacaksın ben de seni çekeceğim dedim. Hatta orada demir teller olduğu için vücudumu kesti. Odun parçaları vardı, vücuduma battı. O yürüdüğümüz yerlerde zamanında yüzmüştük. Sonra annesini getirdik, biraz merdivende dinlendirmek zorunda kaldık çünkü merdiven ile camın arası bu kadar yüksekteydi.

Oradan zor çıkardık. Ondan sonra ben dördüncü seferi atamadım. Babası çatıdaydı onların, çatıda olduğu için biz tamamen yukarı çıktık. Yani babasının güvende olduğunu düşünerek iş bitti diye düşündük. Sonra kız ateşlenmeye başladı. Çünkü su çok soğuktu insanın nefesini kesiyordu. Jandarmalardan yardım istedik, yarım saat veya 1 saat gibi zamanda oraya bot indirdiler bizim oraya, tekne ile ilk başta kız çocuğunu aldılar. Ondan sonra anne ile diğer çocuğunu çıkardık. En son bizler çıktık evden. Ondan sonrada hepimiz İnebolu'ya gittik. Ev kullanılamaz şu anda, her şeyim gitti. Şu anda evi temizlemekle meşgulüz. Laptopum kayıp, garanti ile konuştum, evraklarını istiyorlar. Olay bundan ibaret” şeklinde konuştu.

“Ailenin diğer kızı Rabia ne yazık ki halen kayıp bulunamadı”

Kurtardığı ailenin diğer çocuğu olan 13 yaşındaki Rabia Aydemir'in halen kayıp olduğunu ifade eden Şentürk, “Ailenin diğer çocuğu var Rabia aranıyor, nerede olduğu bilinmiyor. Şu anda ekipler onun cesedini her yerde arıyor. Bulunmuş mudur bilemiyorum. Acaba nerededir. Burada duruyordu, evlerinden yaklaşık 500 metre öteye sürüklendiler. Ailenin diğer fertlerini de bizler kurtardık. Demek ki Allah korumuş, yaşayacak ömürleri varmış. Bu şekilde onları kurtardık” ifadelerini kullandı.

Vedat Yunus İkizoğlu
 

İLGİLİ HABER
Sel felaketi sonrası kayıp ihbarı yapılan 10 kişi didik didik aranıyor

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ülke Haberleri