Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla, “Kültürümüzün inancımızın değerlerimizin en önemli kavramı, hak ‘alın teri kurumadan emeğin hakkı ödenmeli’ diyen bir değerler sisteminin içinden geliyoruz. İşte bugün tam da bunların kendini ifade ettiği bir gündür” açıklamasında bulundu.
Bakan Soylu, 1 Mayıs Emek Ve Dayanışma Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Emeği, üretimin çarpanı olarak değil hak kavramını önceleyen merkeze oturttuklarını belirten Soylu, “Kültürümüzün inancımızın değerlerimizin en önemli kavramı, hak ‘alın teri kurumadan emeğin hakkı ödenmeli’ diyen bir değerler sisteminin içinden geliyoruz. İşte bugün tam da bunların kendini ifade ettiği bir gündür. 1 Mayıs çalışanın, işgücünün, işverenin, çalıştıranların tartıya çıktığı, bir kez daha olup bitene baktığı, geçen yılı, geçen yılları kıyasladığı; emek, çalışma hayatı tartışmalarının yaşandığı bir gündür. Artık çalışma hayatının kendi ülke sınırları içerisine hapsolmadığı, evrensel emek ve çalışma hayatı değerler zincirinin bir halkasına eklendiği, tüm dünyanın birlikte düşündüğü sorunlara çözüm bulunmaya, iyi örneklerin yaygınlaşmaya çalıştığı bir dönemdeyiz. Büyüyen Türkiye bu dönemi ıskalamadı” ifadelerini kullandı.
-“GÖZLERİMİZ TÜM DİKKATİMİZLE ÜLKENİN HER NOKTASINDAKİ DEMOKRATİK PLATFORMLARDA”-
Çalışma hayatı, istihdam politikaları, iş kanunu, sosyal güvenlik sisteminde 21. yüzyıla yakışan adımlar attıklarını aktaran Soylu şunları kaydetti:
“Oysa her 1 Mayıs'ta 1977 taksimi hatırlıyor vefat eden emekçilerimize rahmet diliyor, ‘Bu 1 Mayıs ne olacak’ diyorduk. Onun cevabını da ortak aklımız, sosyal diyaloğumuz ve hükümetimiz verdi. Üzüntülerimizi, gelecek tasavvurumuzu aydınlık günlerimizi, başkalarının senaryoları ile değil kendi yaşanmışlıklarımız ve heyecanlarımızla karar verdik. 1 Mayıs, emek ve dayanışma günü olarak ilan edildiği gün sadece bir bayrama değil emeğin, çalışma hayatının, alın terinin, hakkaniyetin platformuna büyük adım atıldı. Biz millet olarak bir başarıyı daha gerçekleştirdik. Onun için her 1 Mayıs birbirimizi daha iyi anlayacağımız ve empati medeniyetinin gereğini yerine getireceğimiz bir gün olmalı. Bunun kararını hep birlikte verdik. Bugün işçilerimiz meydanlarda taleplerini, arzularını, çalışma hayatında istediklerini zorluklarını ve itirazlarını haykıracaklar. Kulaklarımız açık, gözlerimiz tüm dikkatimizle ülkenin her noktasındaki demokratik platformlarda. Bilinmeli ki sadece onlar söylemiyor. Bu bir monolog değil. Dinliyoruz. Çanakkale'den Sakarya'dan İstanbul’dan Kahramanmaraş’tan Ankara’dan ve sevgili vatanımızın 74 meydanından on binlerce insandan yükselecek emek sesini dinliyoruz. Her 1 Mayıs adım attığımız baharda tazelendiğimiz gibi çalışma hayatının barışını, ahengini uyumunu ve insanlığın kardeşliğini tazelesin. Duamız ise, Allah emeğin hakkaniyetin yanında olanlardan etsin. Tüm çalışanlarımızın işçilerimizin 1 Mayıs emek ve dayanışma gününü kutluyoruz.”