Cinayet Davasına 9 Yılın Sonunda Karar Çıktı

Malatya'da işlenen Zirve Yayınevi cinayeti ile ilgili olan davaya karar çıktı.

9 yıl önce Malatya'da işlenen Zirve Yayınevi cinayetleriyle ilgili davada Emre Günaydın, Cuma Özdemir, Hamit Çeker, Salih Gürler ve Abuzer Yıldırım'a 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi. Mahkeme dönemin Jandarma Alay Komutanı ile İstihbarat Servisi Komutanı hakkında da hapis cezası verdi.

Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 115'inci duruşmada sanıklar son kez savunma yaptı. Başka bir suçtan dolayı Adana Cezaevi'nde bulunan Varol Bülent Aral yaptığı savunmada cinayetin milli mutabakat cinayeti olduğunu savunarak, "Ben birçok olayı devlete haber verdim. Bugüne kadar beni dinlemediler. Zirve cinayeti milli mutabakat cinayetidir. Fetullahçılar bu cinayeti işleyen değil, bu cinayeti kameraya çekerek cinayetin işlenmesine müsaade edenlerdir. Önceki mahkemenin FETÖ'cü olduğunu önceden söylemiştim. Anlaşılan cinayetler kapatılacak, sizi Allah'a havale ediyorum" diye konuştu.

Cinayetin sanıklarından Emre Günaydın savunmasında, "Biz tahliye edildiğimizde kaçacağımız söylenmesine rağmen onları söyleyenin yüzünü kara çıkardığım ve devleti mahcup etmediğim için şükrediyorum" dedi.

Sanıklardan Cuma Özdemir de savunmasında 15 Temmuz sonrası FETÖ'nün hainliğinin ortada olduğunu ifade ederek, davanın araştırılması gerektiğini söyledi. Dönemin emniyet müdürü Ali Osman Kahya ile davanın hakim ve savcılarının FETÖ soruşturması kapsamında görevden alındığını söyleyen Özdemir, "Ali Osman Kahya ve davaya bakan bir kısım savcı ve hakimlerin gözaltına alınmış olmaları bu işte parmaklarının olduğunu göstermektedir. Emre'nin görüntüleri sümen altı edilmiştir. Ben cinayete karışmadım hatta engel olmaya çalıştım. Adaletinize ve vicdanınıza sığınıyorum" diye konuştu.

Cinayetin bir diğer sanığı Salih Gürler de 15 Temmuz sonrası, Türkiye'de işlenen bütün büyük cinayetlerde FETÖ parmağının çıktığını belirterek, "Emre'nin Abuzer'le bana bahsettiği istihbarat müdürü İsmail Bilgin, yine arkamda emniyet müdürleri var dediği dönemin emniyet müdürü Ali Osman Kahya araştırılmalıdır. Emre'nin FETÖ örgütünün 12 ilinin bağlı olduğu Gaziantep'e olay öncesi gitmesi hususu araştırılmalıdır. Bu işin asıl faillerinin elini kolunu sallayarak gezmelerine vicdanım el vermiyor" dedi.

Cinayetin sanıklarından Abuzer Yıldırım ise cinayeti işlemediğini iddia ederek, "Herhangi bir örgüt üyesi değilim. Cinayetin işleneceğini bilmiyordum. Olay yerine tehditle gittiğim sabittir. Beraatıma karar verilsin" ifadelerine yer verdi.

Tutuksuz yargılanan sanıklardan Haydar Yeşil ise daha önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirterek, "15 Temmuz darbe girişimi ve FETÖ'ye ilişkin yazılı beyanlarımı mahkemeye sundum" dedi. Sanıklardan Hamit Çeker ise "Hak etmediğim cezayı almak istemiyorum" diyerek beraatını talep etti. Sanıklardan Adem Gedik devletteki görevine hala devam ettiğini belirterek, özlük haklarının iade edilmesini talep etti ve beratını istedi. Bir diğer sanık Öğretim Görevlisi Ruhi Abat da savunmasında 9 yıldır heba olan hayatını geri istediğini belirterek, "15 Temmuz'da ulusalcı milliyetçi ve İslamcı yok edilmek istendi. Beratımı istiyorum" dedi.

Emekli Albay Mehmet Ülger ise savunmasında Zirve Yayınevi cinayetinin arkasında MOSSAD, CİA ve FETÖ'nün olduğunu iddia ederek, "Bu cinayet Türkiye Almanya ilişkilerinin zedelenmesi için yapılmıştır" diye konuştu. Karar mahkemesinde söz alan diğer sanıklar da daha önceki savunmaları tekrarladıklarını söyleyerek beraatlarını talep ettiler.

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti 9 yıl sonra cinayet davasında kararları açıkladı. Vedat Koç başkanlığındaki mahkeme heyeti cinayeti işleyen Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım, Cuma Özdemir, Hamit Çeker ve Salih Gürler hakkında "Tasarlayarak adam öldürmek" suçundan ayrı ayrı 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi.

Mahkeme ayrıca 5 sanık hakkında "kişiyi hürriyeti yoksun bırakma" suçlarından toplam 30, yağma suçundan da toplam 9'ar yıl 10 ay hapis cezası verdi.

Mahkeme ek iddianame ile davaya dahil edilen dönemin İl Jandarma Komutanı olan emekli Albay Mehmet Ülger hakkında ise "Haberleşmenin gizliliğini ihlal ve evrakta sahtecilik" suçlarından toplam 13 yıl 9 ay hapis cezası, dönemin İstihbarat Binbaşısı Haydar Yeşil hakkında da aynı suçlardan 14 yıl 10 ay 22 gün hapis cezası verilmesini kararlaştırdı.

Mahkeme davada yargılanan Emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un da aralarında bulunduğu toplam 21 sanık hakkındaki terör örgütü üyeliği suçundan beraat kararı verdi. Mahkeme beraat eden kişiler hakkında verilen yurt dışına çıkma yasağı ve adli kontrol kararlarının kaldırılmasına da karar verirken, ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılan 5 sanık hakkındaki elektronik kelepçe ile izlenme kararının da devam edilmesine hükmetti.

Davanın seyri 2011'de değişmişti

Dava 2011 yılında karar aşamasına gelmişken, o dönem Ergenekon Davası'na bakan Savcı Zekeriya Öz, operasyon yaparak bir grup asker ve akademisyeni kapsayan soruşturma başlatmıştı. Öz'ün görevinden alınmasından sonra dosya Malatya'ya gönderilmişti. 2012 yılında Cumhuriyet Savcısı İsmail Aksoy tarafından gizli tanık Deniz Uygar kodlu İlker Çınar'ın ifadelerinden yola çıkılarak ek iddianame hazırlanması ile davanın seyri de değişmişti.

Hazırlanan iddianamenin mahkemece kabul edilmesi ile Zirve Yayınevi cinayetlerinin bir numaralı sanığı olarak Emekli Orgeneral Ahmet Hurşit Tolon dava kapsamında tutuklanmıştı. Tolon ile birlikte dönemin jandarma alay komutanı olan emekli Albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil, İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi Ruhi Abat, Astsubaylar Murat Göktürk, Mehmet Çolak ve Abdullah Atılgan, Levent Ercan Gelegen, Adem Gedik, Adil Akçay, İlker Çınar, Cuma Özdemir, Salih Gürler, Hamit Çeker, Abuzer Yıldırım, Emre Günaydın, Hüseyin Yelki, Aykut Saka ve Varol Bülent Varol hakkında "Silahlı Terör Örgütünü Kurma ve Yönetme, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme - tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme - kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya azmettirme -konut dokunulmazlığını ihlale azmettirme -nitelikli yağmaya teşebbüse azmettirme" suçlarından ceza istenmişti.

Öte yandan, Zirve Yayınevi Davası'na geçmişte bakan savcı ve hakimlerden bazıları 15 Temmuz sonrası başlatılan FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklandı. FETÖ soruşturması kapsamında Zirve Yayınevi Davası'nın 2'inci ek iddianamesini hazırlayan savcı İsmail Aksoy, Zirve Yayınevi Davası'nın mahkeme heyetinde kıdemli üye olan Bülent Coşkun, Zirve Yayınevi Davası'nın mahkeme başkanı olan Hayrettin Kısa ile Zirve Yayınevi Davası'nın soruşturma savcısı Şeref Gürkan tutuklananlar arasında yer alıyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri