Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Bursa’nın Gemlik ilçesinde düzenlediği mitingle 3 binden fazla vatandaşa hitap etti. İskeleme Meydanı’nda toplanan partililer Muharrem İnce lehine sloganlar atarak, Türk bayrağı ve Atatürk portreli bayraklar salladı. Gemlik mitingini dün akşam 23.00’de planlamalarına rağmen kalabalığın toplandığını belirten İnce, “Gece 11.00’de haber veriyorsun, geliyorsun miting alanı dolu. Bu iş olmuş, bu iş tamam” dedi.
“Televizyon kanallarının önünde miting düzenleyeceğim”
Siyaseti ilkeli bir şekilde yaptığını savunan İnce, “İnandığım bir şey neyse onu yaptım. Dokunulmazlıkların kaldırılmasına ‘hayır’ oyu verdim. Bugün olsa yine ‘hayır’ oyu veririm. Bursa, benim komşu memleketim. Büyük işler yapacağız. Burada ikinci mitingim, ilkini Yalova’da yaptım. Buradan özel televizyon kanallarına ayrı, TRT’ye ayrı sesleneceğim. Cumhuriyet tarihinin en büyük mitingini Yalova’da yaptım. Yer gök insan. Halk TV’nin haricinde hiçbir kanal vermedi. Şimdi ister versinler, ister vermesinler. Hangi kanal vermezse o kanalın önünde miting düzenleyeceğim. Bunlar, teslim olmuşlar. Biz teslim olmayacağız. Direneceğiz, kazanacağız” diye konuştu.
“Size talimatımdır, gidin imza verin”
Diğer cumhurbaşkanı adaylarının aday olabilmesi için toplanan 100 bin imzaya da değinen İnce, “Size talimatımdır, gidin arkadaşlarımıza imza verin destek olun. Demokrasi böyle bir şeydir. Devletin uçağını, helikopterini, örtülü ödeneğini, televizyonlarını, gazetelerini almış, başka kimseye yaşama hakkı vermeyeceksin. Böyle bir şey olur mu? Kaymakamlar il başkanı, parti başkanı gibi olmuş. Ben yarın tüm adaylardan başarı dilemek için randevu isteyeceğim. Saraya çağırırsa saraya da gideceğim, milletin arasında küslük olmaz. Selahattin Demirtaş’ı da ziyaret edeceğim. Ben rakibimin bir kolunu bağlayarak güreş yapmam. Güreş mertçe, yiğitçe olacak” ifadelerini kullandı.
CHP’nin adayını son anda belirlenmesine yönelik yapılan eleştirilere yanıt veren İnce, “İnce siyaset’ diyor benim için. Siyaset, diplomasi ince bir iştir. Kalın kafayla yapılmaz. Yanına kalın alarak siyaset yapılmaz, siyaset ince yapılır. Ne güzel yazmış Balıkesirli çocuklar; ‘Sarayı boşalt Yalova’dan eniştem gelecek’ diye. Eğer bu 45-50 günde bunlar ince hastalığa tutulmazsa ben de neyim. 'Bunların tek dertleri var, beni indirmek’ diyor, bizim senle bir derdimiz yok. Benim derdim memleket. Seni indirsek acaba senin yanında ne iner ona bakıyorum. Dolar, euro, faiz, benzin fiyatı, gübre, mazot iner. Seni indirsek egoların da iner. Seninle derdimiz yok ama seni indirdiğimizde bu kadar şey iniyorsa, sen de in be kardeşim ne olacak” şeklinde konuştu.
“Yargı bağımsız, tarafsız olacak”
24 Haziran’dan sonra işe başlamaları gerektiğini belirten İnce, “Ekonomiyi düzeltmenin yolu yargıyı düzeltmektir. Yargıyı düzeltmediğimiz sürece Türkiye’de hiçbir şey düzelmez. Yabancılar bu ülkeye güven duymadığı sürece iki yakamız bir araya gelmez. Yapmamız gereken iş yargıyı adam etmektir. Yargıyı öyle bir hale getirmeliyiz ki beni de yargılayabilmeliler. Yargı bağımsız, tarafsız olacak. Benim cumhurbaşkanlığımda yüksek yargıçlar ben salona girdiğimde ayağa kalkmayacaklar, kalkmamalılar. Benim cumhurbaşkanlığımda yargıçların karşısına geçip önümü ilikleyip ifade vermek şereftir. Önce yargıyı düzelteceğiz, bu doğal olarak ekonomiyi tetikleyecek. Piyasaya, dış dünyaya güven vereceğiz. İnsanlarımızın yüzü gülecek, özgür bir Türkiye yapacağız. Merak etmeyin geleceğimizi geri alacağız. Fizik öğretmeni Muharrem İnce’nin sözü çocuklarımız en iyi şekilde yetişecek” dedi.
“Milleti barıştıracağım”
Cumhurbaşkanı olduğunda sarayda oturmayacağını ifade eden İnce, “Bu ülkenin en zeki evlatlarını, üniversite sınavında ilk 5 bine girmiş kişilere tahsis edeceğim. En akıllı çocuklarımıza tahsis edeceğim. Ben bu çocuklara 16 sene fizik anlattım, mekanik anlattım. Meslektaşlarım iş bulamıyor, onların üniversiteye girmeleri için çaba harcarken, şimdi işe girmeleri için çaba harcayacağım. Çarşamba günü Edirne’de, Perşembe Diyarbakır’da miting yapacağım. Cuma günü Rize’de olacağım. Edirne’de neyi konuşuyorsam, Diyarbakır’da onu konuşacağım. Diyarbakır’da neyi konuşuyorsam, Rize’de onu konuşacağım. Kıvırmak yok, kandırmak, kandırılmak yok. Milleti barıştıracağım, önce içeride birlik, sonra Putin’e de, Trump’a da sıra gelecek. Başörtülü ile mini etekliyi, sakallıyla küpeliyi birleştireceğiz” diyerek sözlerini noktaladı.
Samet Doğru - Abdullah Çibir - Hurşit Topal