Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan terör konusunda Avrupa ülkelerini uyararak, "Suriye'deki terör örgütlerine silah desteği sağlanmaması konusunda bölgede faaliyet gösteren ülkeleri uyardık. Şimdi bu silahların bir kısmı ülkemize yöneltildi. Aynı silahların bir kısmı da yarın onları veren ülkelere karşı kullanılmaya başlanacak. Bunun da haberini şimdiden veriyorum" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Sudan Sorumlu Bakanlar Konferansı'na katıldı.
Konferansta yaptığı konuşmada Diyarbakır'da yaşanan terör saldırısının ayrıntılarını anlatan Erdoğan, "Perşembe günü Diyarbakır şehir merkezine 20 km mesafedeki Tanışık köyü yakınlarında bir patlama meydana geldi. Yapılan incelemede şu şekilde cereyan etti. Terör örgütü mensupları Bingöl'de yol çalışması kamyonunu çalarak araca bomba yüklüyorlar. Bu aracı tali yolları kullanarak güvenlik güçleri denetimine takılmadan şehir merkezine sokmaya çalıyor. Tanışık köyüne geldiklerinde Seyithan Yakar isminde daha önce AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyeliği de yapmış vatandaşımız şüpheleniyor, teröristlere müdahale ediyor. Çıkan tartışma ardında teröristler kamyonla birlikte kaçmaya başlıyorlar. Tanışık köyündeki vatandaşlarımız da iki araçla kamyonu takibe başlıyorlar. Mezraya geldiklerin teröristler kendilerine rehberlik eden başka bir otomobile geçerek Tanışık Köyü'nden gelen vatandaşlarımıza ateş açıyorlar. Çatışma sürerken teröristler kamyondan uzaklaşıp, bombayı ateşliyorlar. Yaklaşık 15 tonluk bombanın havaya uçması ile kamyon ve onların yanında bulunan iki araçta buluna 16 vatandaşımız hayatın kaybediyor. Bomba öyle bir patlıyor ki geride ne araçtan, ne de 16 cesedin 12'sinden parça kalmıyor. Şu anda parçalar toplanmak suretiyle 4 vatandaşımızın cenazesi bütün olarak bulunuyor defnediliyor, diğer vatandaşlarımızın durumu ancak DNA testi ile ortay çıkartılıyor. Burada bir terör örgütünün yüzlerce masum insanı katletmeye yönelik eylem teşebbüsü ve bu eylemi hayatları pahasına engelleyen 16 vatandaşımızın söz konusu" diye konuştu.
"DÜNYANIN SORUNU TERÖR DEĞİL, TERÖR ÖRGÜTLERİ KARŞISINDA TAKINILAN İKİ YÜZLÜ TUTUMDUR"
Normal şartlarda böyle bir patlayıcı ile yapılan eylemin tüm dünyada ciddi şekilde yankı bulması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Daha önce buna benzer birçok eylem oldu ama dünya hep sessiz kaldı. Bölücü terör örgütünün çeşitli isimler altında desteklendiği batı ülkeleri başta olmak üzere kimseden bu hadiseye yönelik ciddi ses çıkmamıştır. Paris'te olunca çıkıyor, Brüksel'de olunca çıkıyor ama Lahor'da olunca, Ankara'da olunca, İstanbul'a olunca, Diyarbakır'da oluna çıkmıyor. Bizim içimiz bundan yanıyor. Bu ikircikli tavır nereye kadar. Siyasetin dünyada dürüst olmadığını görüyoruz. Bölücü örgüt eylemi açıkça sahiplendiği halde ne teröre karşı hassasiyet gösterdiğini iddia eden ülkeler, ne medya bu mesele ile ilgilenmemiştir. Bugün dünyanın en önemli sorun terörün kendisi değildir. Terör örgütleri karşısında takınılan bu iki yüzlü, riyakar, samimiyetsiz tutumdur. Çünkü terör örgütleri en büyük gücü bu tutumdan alıyor" şeklinde konuştu.
"BU SİLAHLARIN BİR KISMI, YARIN ONLARI VEREN ÜLKELERE KARŞI KULLANILACAK"
Avrupa ülkelerine yönelik terör tepkisin sürdüren Erdoğan, "Dünyada silah sektörünü elinde tutan ülkeler bu teröristlere bizzat silahlarını veriyorlar. Hadi buna da hayır desinler. Artık bu örgütlerin elinde hangi ülke silahları olduğu biliniyor. Bunları dünyaya anlatıyoruz. Suriye'deki masum insanların hayatların korumak için Güney sınırında bir güvenli bölge oluşturulması için çalmadık kapı bırakmadık. Bunu ABD Başkanı ile de, Rusya ile de paylaştım. Batı ülkeleri ile paylaştım. Hepsi şöyle böyle ama uygulamaya gelince kimse adım atalım demiyor. Bu teklifimize kulak tıkayanlar şimdi mülteci dalgaların önünü kesmek için olmadık yöntemlerin arayışındalar. Suriye'deki terör örgütlerine silah desteği sağlanmaması konusunda bölgede faaliyet gösteren ülkeleri uyardık. Şimdi bu silahların bir kısmı ülkemize yöneltildi. Aynı silahların bir kısmı da yarın onları veren ülkelere karşı kullanılmaya başlanacak. Bunun da haberini şimdiden veriyorum. Çünkü terörün karakteri böyledir. Eninde sonunda akrep gibi kendisini tutan eli de sokar. Bugün işine geldiği için terör örgütü ile kucak kucağa hareket edenler, yarın kendi kucaklarından patlayacak bombaların müsebbibi olduklarını iyi bilmeliler" ifadelerini kullandı.
"KİLİSE DÜŞEN ROKETLERİ ENGELLEMEK İÇİN YARDIMCI OLUNMAZSA O MESELEYİ DE BİZ ÇÖZECEĞİZ"
Kilis'te roket saldırıları nedeniyle yaşanan ölümleri hatırlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugün Kilis'e komşu olan terör örgütünün yarın hangi batı ülkesinde kime komşu olacağını tahmin etmek mümkün mü? Şimdi Kilis'in sıkıntılarını çözmek için çalışmalara başladık. Bir yandan şehir için güvenlik tedbirleri alırken, diğer yandan vatandaşlarımızın mağduriyeti giderecek çalışmalar yürüyor. Kilisli vatandaşlarımız yalnız bırakmayacağız. Bölücü terör örgütü ve DAİŞ ile mücadeleyi devam ettiriyoruz. Her iki örgütün de ülkemize karşı rejimle ve bölgedeki güçlerle işbirliği içinde olduğunu biliyoruz. Türkiye sadece PKK, DAİŞ değil, YPG ve PYD ile mücadelesine devam ettiriyor. Görünenle değil, görünmeyenle mücadele etmek işimizi zorlaştırıyor. DAİŞ bahanesiyle Suriye ve Irak'ta kurulan can pazarları, silah pazarları, kirli ittifaklar, yarın dünyanın başına daha büyük sorunların musallat olmasının yolunu açıyor. Terör örgütlerine karşı ilkeli bir mücadele yönetmekte anlaşılmazsa gelecekte dünya herkes için güvenlik bir yer olmaktan çıkacaktır. Bugün kendi konforları bozulmasın diye Suriye'de katledilen 600 bin masumu görmezden gelenler için yarın çok geç olacaktır. Biz kendi işimizi kendimiz görmeye alışmış milletiz. Allah'ın izni ile bölücü terör örgütünün de, DAİŞ terör örgütünün de üstesinden geleceğiz. Kilise düşen roketleri engellemek için yardımcı olunmazsa o meseleyi de biz çözeceğiz. Ancak bu riyakarlık karşısında insanlık vicdanında açılan yaraları sarmaya tek başına gücümüz yetmez. Yarın terör örgütlerinin küreselleşecek eylem tehditleri ile biz başa çıkamayız. İkaz görevimizi yerine getiriyoruz. Batı ve bölgedeki ülkeler yine bildiklerini okurlarsa tarihe notumuzu düşmüş oluruz".