Merhaba dostlar:
Bu gün Davutoğlu’nun gidişiyle ilgili bir kaç durumu sizinle paylaşacağım. Önce Davutoğlu’nu nasıl bilirdim sorusuna bir kaç cevap vereyim. Üniversite kökenli bir hoca güzel konuşuyor, konuşmalarında milleti coşturacak nükteleri çok iyi biliyor ve iyi yapıyor. Düzgün konuşuyor, hitap şekli yüksek biri. Eşi çok hanım biri Türk ananelerine uygun davranan bir eş. Çok fazla şurada burada görmedim. Çok fazla olumsuz eleştiri okumadım, eleştiriler kesinlikle saygı sınırında olmuştur. Değerli bir insan, eşini zora sokacak bir davranışını okumadım, görmedim. Peki çocukları var mı? Evet 4 çocuğu var. Ama medyatik değiller. Gazete sayfalarında görmedim. İşte Davutoğlu böyle biri kendine ait her hangi bir yolsuzluk duymadım.
Peki böyle biri neden gitti?
Gitmedi gönderildi desek daha doğru olur. Hani derler ya doğrunun yeri yoktur bu dünya da öyle oldu. Davutoğlu’na gitmekten başka yol kalmadı. Davutoğlu bazen unutuyordu onu oraya kimin getirdiğini. Güneydoğuda barışa tekrar dönülebilir diyordu, şehit haberleri onu çok üzüyordu, barış istiyordu olmuyordu. Akademisyenler tutuksuz yargılanmalı diyor, yukardan olumsuz görüş hemen geliyor, Davutoğlu sıkışıyordu. Özgürlüklerin üzerine çok fazla gidilmesin diyor ama olmuyordu. Ve diğer bazı gelişmeler onu Cumhurbaşkanıyla ters düşürdü. Rahat değildi, rahat çalışamıyordu. Bir mutfak da iki aşçı aynı yemeği bir ocak da nasıl pişirir aynen öyle oldu.
Eğer tek başına çalışma imkanı bulsaydı Davutoğlu güzel işler yapacaktı. Çalma, cebe indirme azalacak, parlamento güçlenecek, ağzına başkanlık kelimesini dahi almayacaktı. Demokrasinin önü açılacak, özgürlükler daha fazla yaşanacak, bu kadar kan akmayacaktı. Belki hırsızlığın önüne geçecekti.
Bundan sonra ne yapar bilmiyorum, yolu açık olsun. Türkiye ye dürüst insanlar lazım. Buradan adlarını yazmak istemiyorum. Ülkemize hizmet etmiş dürüst olan çalmayan, cebe indirmeyen Bakan, Başbakan, Cumhurbaşkanı olan o insanlara teşekkür ederim.
Bir teşekkür de Mustafa Kemal Atatürk'e, ruhun şad olsun.
Başka bir yazımda buluşmak, görüşmek üzere hoşça kalın, dostça kalın.
Cengiz Yılmaz
Şiir Baba
Şair ve yazar...