Başbakan Ahmet Davutoğlu Ürdün Başbakanı Abdullah Ensour ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, Suriye'deki ateşkesi destekliklerini ve Suriye'deki krizin sona ermesini istediklerini belirterek, "Suriye rejiminin vahşeti ve DAEŞ, YPG ve PKK gibi Suriye'deki terör örgütleri sadece bizim ülkelerimize değil bölgemizin istikrarına da saldırıyor" diye konuştu.
Ürdün'deki temaslarını sürdüren Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ürdünlü mevkidaşı Abdullah Ensour ile baş başa ve heyetler arası gerçekleşen görüşmelerin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Amman'da öğrencilik döneminde Arapça eğitimi için 1988 yılında 8 ay kaldığını ifade eden Başbakan Davutoğlu, Amman'ın kendisinin ikinci evi olduğunu söyledi. Ürdün'e Başbakan olarak ilk ziyaretini gerçekleştirdiğini söyleyen Davutoğlu, bu ziyaretin son derece önemli olduğunu kaydetti. Ürdün'le benzer zorluklar yaşadıklarını söyleyen Başbakan Davutoğlu, "Bölgemizdeki hedeflerimiz de aynıdır. Bölgesel istikrar Türkiye ve Ürdün açısından önemlidir" dedi.
Ankara'daki terör saldırısı nedeniyle Ürdün ziyaretini ertelemek durumunda kaldığını söyleyen Davutoğlu, Ürdün Başbakanı ve Ürdün halkının Türkiye'ye gösterdikleri dayanışmadan dolayı minnettar olduğunu ifade etti. Ziyaretini iptal etmesinden çok kısa bir süre sonra Amman'da bulunmaktan dolayı onur duyduğunu söyleyen Davutoğlu, çok önemli ve verimli görüşmeler gerçekleştirdiğini belirterek Ürdün Kralı Abdullah ile de görüşmekten onur duyacağını söyledi.
"TÜRKİYE'NİN ÜRDÜN'DEKİ YATIRIMLARI 300 MİLYON DOLAR SEVİYESİNE ULAŞTI"
Ürdün'le ikili ilişkilerin mükemmel derecede seyrettiğini ifade eden Davutoğlu, bu ilişkilerin bölgede örnek teşkil ettiğini söyledi. Davutoğlu, "Bölgede benzer siyasi yaklaşımlar sergiliyoruz. Ekonomik açıdan da büyük bir potansiyeli paylaşıyoruz ve bu bağlamda bazı anlaşmalara da imza attık. Türkiye ile Ürdün arasında 2009 yılında imzalanan serbest ticaret anlaşması, ekonomik ilişkilerimizde yeni bir atmosfer oluşturdu. Bugün de aramızda, serbest ticaret anlaşmasının imzalanmasının ardından ikiye katlanan yaklaşık 1 milyar dolarlık ticaret hacmi bulunmaktadır. 2017 yılında ikinci aşamasına geçilecek olan serbest ticaret anlaşmasının da ticari ilişkilerimize daha da ivme kazandıracağına eminim. Türkiye'nin Ürdün'deki yatırımları 300 milyon dolar seviyesine ulaştı ve bu yeni girişimlerle de daha da artmasını bekliyoruz. Kültürel ilişkilerimiz de işbirliği ruhu kapsamında gelişiyor. Ürdün Üniversitesi'nde geçen yıl ilk mezunlarını veren Türk Dili Bölümü ve Yermük Üniversitesi'nde bu yıl açılacak olan Türk Dili Bölümü de kültürel ilişkilerimizin çok güzel örnekleridir. Arapça öğrenmeleri için Ürdün'e yüzlerce öğrenci gönderiyoruz. Bugün imzaladığımız özellikle Hicaz Demiryolu'nun restorasyonu kapsamındaki anlaşma ve diğer birçok kültürel projeler de bizim ortak tarihi mirasımızın örneğidir. Sivil havacılıkla alakalı imzaladığımız anlaşma ve Akabe Limanı projesinin önemi gibi özellikle ulaştırma alanında işbirliğimizin üzerinde durduk. Akabe Limanı özellikle Suriye ve Irak'taki krizin ardından bizim için stratejik bir yer" ifadelerini kaydetti.
"İSKENDERUN LİMANI'NDAN AKABE LİMANINA RO-RO TAŞIMACILIĞINI BAŞLATMAK İSTİYORUZ"
İskenderun Limanı'ndan Akabe Limanına Ro-Ro taşımacılığını başlatmak istediklerini belirten Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Böylelikle Akabe, Türkiye'nin sadece Ürdün'e değil, Körfez ülkelerine ve Arap Yarımadası'na açılan kapısı haline gelecektir. Aynı zamanda turizm alanındaki fırsatları da ele aldık. Mekke'ye giden hacılarımın önce Amman ve Ürdün'ü görmelerini istiyoruz. Ayrıca Kudüs'e giden ziyaretçilerin de Amman üzerinden geçmeleri de iki kardeş halk arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi açısından önemli bir fırsat olacaktır" dedi.
"ATEŞKESİ DESTEKLİYORUZ VE SURİYE'DEKİ BU KRİZİN SONA ERMESİNİ İSTİYORUZ"
Bölgesel konuları da müzakere etmekten son derece memnun olduğunu kaydeden Başbakan Davutoğlu, "Türkiye ve Ürdün benzer coğrafi konuma sahiptir. Irak ve Suriye'ye komşusu olan iki kritik ülkeyiz. Bu sebeple özellikle Suriye krizinde aynı zorluklarla karşılaşıyoruz. Mülteciler kuzeye ilerleyerek Türkiye'ye, güneye doğru ise Ürdün'e geçiyorlar. Suriye'nin istikrarı da komşular olarak bizim için daha da önemli hale gelmiştir. Ateşkesi destekliyoruz ve Suriye'deki bu krizin sona ermesini istiyoruz. Suriye rejiminin vahşeti ve DAEŞ, YPG ve PKK gibi Suriye'deki terör örgütleri sadece bizim ülkelerimize değil bölgemizin istikrarına da saldırıyor. Cenevre'deki görüşmelerin Suriye halkının arzu ve istekleri doğrultusunda sonuçlanmasını ve istikrarın Suriye'de yeniden sağlanmasını umuyoruz. Irak ve Suriye'deki DAEŞ tehdidine karşı birlikte omuz omuza mücadele ediyoruz. Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasını ve bölgesel istikrarın hakim olmasını istiyoruz. Uluslararası konularda da Ürdün'le her yerde koordineli şekilde çalışıyoruz. Önümüzdeki ay İstanbul'da yapılacak İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi'nde ve yine İstanbul'da Mayıs ayında yapılacak Dünya İnsani Zirvesi'nde de Ürdün'den üst düzey katılım bekliyoruz" diye konuştuç
Filistin konusunu da ele aldıklarını belirten Davutoğlu, "Filistinli kardeşlerimizin hakları ve Mescid-i Aksa'yı korumak her ikimizin de ortak davası. Türkiye her zaman Kudüs ve Mescid-i Aksa hakkında özel bir konuma sahip Ürdün'ün yanında olacaktır. Filistin halkının haklarını korumak ve Kudüs'teki Mescid-i Aksa üzerindeki ortak mirasımızı korumak için elinden geleni yapacaktır" dedi.