Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde görevli Plastik ve Estetik Cerrah Prof.Dr. Ufuk Bilkay, genç görünmek isteyen kadınlara önemli bir ipucu verdi. Kadınların estetik ve güzel görünmesini sağlamanın bir çok yolu olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ufuk Bilkay, estetik ameliyatları planlarken bütüncül düşünmek gerektiğini söyledi. İnsanın yüzü ve ellerinin sürekli ön planda olduğuna dikkat çeken Dr. Bilkay, yüzde bir estetik işlem veya ameliyat planlarken, ellerin de bu planlamaya dahil edilmesi gerektiğini söyledi. "Yüz gençleşirken eller yaşlı kalmamalı" diyen Dr. Bilkay, "Buradaki problem şu; kişinin yüzü estetik işlem ve operasyonlarla gençleşiyor ama eller yaşlı kalıyor. "Merhaba" derken yaşlılığı ortaya çıkıyor. Elinizi de yüze uygun gençleştirmek gerekiyor. Yüz ve el estetiği aynı anda veya ayrı ayrı da yapılabilir. Ellerde zamanla yağ dokusu azalıyor. Damarlar ve tendon kirişleri daha fazla görünmüyor. Lekelenmeler de oluyor. Lekelenme için leke tedavisi yapılıyor. Kaybolan yağ dokusu için hazır dolgular veya kendi yağından faydalanıyoruz. Tekrar deri altı kalınlığı sağlanıp damarların ve krişlerin görünümünü azaltmayı amaçlıyoruz" dedi.
Dr. Bilkay el estetiği hakkında bilgilerde vererek, "Ellerimiz çok önemli fonksiyonları yerine getirmek yanında, diğer insanlarla iletişim kurmak açısından da önemli organlarımızdır. Eller soğuk hava, güneş ışınları, çeşitli kimyasallar ve deterjanlar gibi zararlı çevresel faktörlerle sık sık karşılaşırlar. Ayrıca en çok kullandığımız organ olan eller vücudumuzun diğer bölümleri gibi elbiselerle örtülmediğinden yaralanmaya ve özellikle güneşe karşı daha savunmasız ve iyileşmesi daha zordur. Bu nedenle ergenlik çağındaki dolgun ve parlak el derisi, henüz daha yirmili yaşlarda elastik yapısını yitirmeye başlar. Zamanla yaşlanma belirtileri artar, kırışıklıklar daha belirgin bir hal alır, deri altı yağ dokusu azalır böylece damarlar belirginleşir. Böylece yaşlanmanın önemli göstergesi haline gelir" diye konuştu.
"TAKILARDA BAKIŞLARI EL ÜZERİNE YOĞUNLAŞTIRIR"
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde görevli Plastik ve Estetik Cerrah Prof.Dr. Ufuk Bilkay, konuşmalarını şöyle sürdürdü:
"Eller yüzümüzle birlikte en çok göz önünde olan bölgelerimizdir. Yemek yerken, yazı yazarken, saç tararken, öksürürken, telefonla konuşurken, bir şeyler anlatırken, el sıkışırken, birine dokunurken vb. her zaman eller dikkat çeker, kaldı ki yüzük gibi takılar da bakışları el üzerine yoğunlaştırır. Özellikle yüz germe işlemi gibi yüzü gençleştirmeye yönelik işlemler yaptıran kişilerde yukarıda belirttiğim eylemler yapılırken el ile yüz sıkça bir araya geldiğinden dolayı, yüzün yaşı ile elin yaşı arasında çok belirgin bir fark ortaya çıkar. Kırışıklığa neden olan deri fazlalığı yanında deri kalınlığının azalması, dolgunluğunun gitmesi, dolayısıyla da deri altındaki damarların yeşil gölgelerinin ve parmakları hareket ettiren kirişlerin ilk bakışta dikkat çekecek şekilde görünür olması ve deri üzerinde oluşan yaşlılık lekeleri bu operasyonun çözüm getirdiği sorunlardır. Elin yaşlı görünmesine neden olan problemler arasında en sık görüleni; deri altı yağ dokusunun azalmasına bağlı olarak deri altındaki damar ve kirişlerin yüzeye yaklaşıp fazla görünür hale gelmesidir. Derinin zamanla incelmesi ve güneşe bağlı lekelenmelerin artması da bu durumu daha kötü hale getirir. Kişinin kendi yağ dokusu veya hazır dolgu maddeleri deri altına enjekte edilip, deri altı doku kalınlığı arttırılır böylece damar ile kirişlerin dışarıdan görünmesi engellenmiş veya azaltılmış olur. Dolgu maddeleri yılda bir tekrarlanması gereken bir uygulamadır. Yağ enjeksiyonunda ise iki ya da üç defa uygulandığında uzun yıllar kalıcı sonuç alınmaktadır."