Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 18 Mart Stadyumu ve Şehitler Abidesi'nde düzenlenen 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi'nin 104. Yılı Törenleri'nde konuştu.
Yeni Zelanda'daki saldırıya değinerek önemli mesajlar veren Erdoğan, "İstanbul'u Konstantinapol yapamayacaksınız. Dedeleriniz geldiler, burada olduğumuzu gördüler, kimi ayakta kimi tabutta geri döndüler. Aynı niyetle gelecekseniz sizi de bekleriz. Sizleri de dedeleriniz gibi uğurlayacağımızdan hiç şüpheniz olmasın. Çanakkale bizim için namusunu çiğnetmeyen ve çiğnetmeyecek olan Asım'ın neslinin sembolüdür. Ve Asım'ın nesli de burada. Dostça gelirseniz sizi ağırlayacaklar, düşmanca gelirseniz de ona göre muamele edecekler. Tıpkı çukur açan teröristlere, sınırımıza musallat olan DEAŞ'lı katillere yaptığımız gibi ayak bastığınız yere gömecekler" dedi.
Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
"1000 yıldır istiklalimiz ve istikbalimiz için bir gül bahçesine düşer gibi toprağa düşen tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Çanakkale'de 1 asır önce neler yaşandığını bilmeyen, anlamayan, kavramayan hiç kimseye bu ülkenin havası da, suyu da, ekmeği de helal olmaz. Çanakkale savaşını savaşlardan bir savaş sananın bu topraklarla, bu milletle, bu ülkeyle ilgisi yok demektir. Bursa'da, Edirne'de verilen mücadelenin anlamını bilmeyen İstanbul'un fethinin anlamını anlayamaz. Çanakkale'yi hazmedemeyen, İstiklal Harbimizin kodlarını da çözemez.
"DÜŞMANLARA MEZAR ETMEKTEN ÇEKİNMEYİZ"
Ömrünün son döneminde 'İstiklal Marşı yeniden yazılsa daha iyi olmaz mı' diyen dostuna Akif, 'Allah bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın' diye cevap vermiştir. Ancak, şayet böyle bir durum ortaya çıkarsa, tıpkı 104 yıl önce olduğu gibi Çanakkale'nin denizini de topraklarını da o düşmanlara mezar etmekten asla çekinmeyiz.
"BİZİ SINIYORLAR"
Türkiye'nin sabrını ve kararlılığını aradan geçen 1 asra rağmen hala sınamaya devam ediyorlar. Suriye sınırımızı taciz ederek, burada bir terör koridoru kurmaya çalışarak sınıyorlar. Aynı şekilde Irak'ta. Kıbrıs'ta haklarımıza tecavüz etmeye kalkarak bunu sınıyorlar. Ege'de denize ayak basamaz hale getirmeye çalışarak bunu sınıyorlar. Sokakları karıştırarak, darbe girişiminde bulanarak, karanlık ittifaklarda bulunarak bizi sınıyorlar. Ülkemizden 16 bin 500 km uzaklıkta Yeni Zelanda'da oradan verdikleri mesajlarla bizi sınıyorlar.
"DEDELERİNİZ GİBİ UĞURLAYACAĞIMIZDAN ŞÜPHENİZ OLMASIN"
Çanakkale'den 104 yıl sonra bir kez daha sesleniyor ve diyoruz ki, mesajınızı aldık. Hislerinizi de niyetinizi de anladık. kininizin, nefretinizin canlı olduğunu anladık. Bir teröristin ortaya çıkarak 50 Müslümanı öldürmesinin ne olduğunu anladık. Aldığımız nefesi bize çok gördüğünüzü anladık. Biz buradayız, biz Çanakkale'deyiz. 1000 yıldır buradayız, kıyamete kadar da burada olacağız. İstanbul'u Konstantinapol yapamayacaksınız. Dedeleriniz geldiler, burada olduğumuzu gördüler, kimi ayakta kimi tabutta geri döndüler. Aynı niyetle gelecekseniz sizi de bekleriz. Sizleri de dedeleriniz gibi uğurlayacağımızdan hiç şüpheniz olmasın.
"AYAK BASTIĞINIZ YERE GÖMECEKLER"
Biz Çanakkale'yi barışın, kardeşliğin sembolü olarak görüyoruz. Çanakkale bizim için namusunu çiğnetmeyen ve çiğnetmeyecek olan Asım'ın neslinin sembolüdür. Ve Asım'ın nesli de burada. Dostça gelirseniz sizi ağırlayacaklar, düşmanca gelirseniz de ona göre muamele edecekler. Tıpkı çukur açan teröristlere, sınırımıza musallat olan DEAŞ'lı katillere yaptığımız gibi ayak bastığınız yere gömecekler.
"BU MİLLET, ÖLÜMÜ ÖLDÜREN BİR MİLLETTİR"
Teröristlerle, ekonomiyle, tehditlerle, sinsi ayak oyunlarıyla çelme takmaya çalışanlara karşı yazacak tarihimiz var. Bu millet ölümü öldüren bir millettir."