CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, dün Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmüştü. Görüşme sonrasında Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbullu olduğunu ifade ederek, "Açıkçası oyunu da istedim. O da gülümsedi" açıklamasında bulunmuştu. Erdoğan'la görüştüğü için eleştiri oklarının hedefi olan İmamoğlu'na oğlu destek verdi.
KILIÇDAROĞLU'NUN BEŞTEPE'YE GİTMEMESİ HATIRLATILDI
Ekrem İmamoğlu'na Erdoğan'la görüşmesi nedeniyle eleştiriler de yöneltilmişti. CHP'nin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni 'Kaçak Saray' olarak nitelendirmesi ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun resepsiyonlara katılmaması hatırlatılmıştı.
"DÜŞÜNÜLENİN AKSİNE SAĞLAM BİR DURUŞ"
Mehmet Selim İmamoğlu, Facebook hesabından "Cumhurbaşkanı'nı ziyaret etmek düşünülenin aksine sağlam bir duruştur. Halk ben buradayım ve işimin arkasındayım demektir" mesajını vererek şöyle devam etti:
"Bunu düşünmeye ve uygulamaya herkesin yüreği yetmez. Eğer bir siyasi lider, rakibi hatta en önemli rakibi olan şahsı ziyaret etme davranışında bulunuyorsa ve bu onun yönetmeyi planladığı halkı her kesimiyle ne kadar önemsediğini gösterir. Bu aynı zamanda kalıplaşmış politikalardan sıyrılıp bir seçimin hatta bir davanın kazanılmasında ve birleştirici güç olma yolunda ilk adımların nasıl atılması gerektiğini gösterir. Mevzubahis saraysa bu saray yapılırken düşünülmesi gereken bir konuydu. Artık konumunu kabul etmemiz gereken bir Cumhurbaşkanlığı Külliyesi var. Bu külliyeye gitmemek boykot etmek sanıldığının aksine rakibi güçlendirir, ferahlatır. Ama eğer bir lider "Ben buradayım ve bu dava için varım" demek istiyorsa sorunları dile getirmeyi bırakıp artık çözüm için çalışmalıdır ve bunun için de her şeyi ardında bırakıp fedakar olup ne gerekiyorsa yapmalıdır. Mesele oraya gitmek ya da gitmemek değil. Artık bir şeylerin değişeceğinin habercisi olmaya çalışmaktır. Bunu içimizden biri elbet yapmalıydı, yapıyor da. Bizden biri sesimiz, gücümüz, yüreğimiz olmalı. İşte lider dediğim ise birçok şeyi gözardı ederek moderatör görevini üstlenip başarılı insanların boy gösterebileceği ortamları alanları yaratmak ve bu sayede ülkemizin daha aydınlık günlere erişmesi için çözüm bulmak adına bu hamleleri gerçekleştirmelidir. Bu ülke artık politik duruş klişelerini kaldırabilecek bir vaziyette değil. Hepimizin bunu kabul edip kendisini dinlediğimizde bize "Evet ya da tam da bu" dedirten bir lider varsa onun arkasında yürümeli onunla bu mücadelede var olmalıyız. İşte bu yüzden benim liderimsin baba."