Kısıklı'da bulunan evinden çıktığı sırada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konvoyunu durduran Aysel Karakuş isimli kadın, 17 yaşında öldürülen oğlunun katillerinin bulunmasını istedi. İşte o annenin acı hikayesi...
17 YAŞINDAKİ OĞLUNUN KUŞKULU ÖLÜMÜ
6 Eylül 2008'de bir plastik doğrama dükkânında çalışan 17 yaşındaki lise öğrencisi Güven Karakuş'un ölümü kuşkulara neden olmuştu. İşyeri sahibi, 'üzerine cam düştü öldü' derken anne Aysel Karakuş oğlunun alacak verecek davası yüzünden öldürüldüğünü iddia etti. Ancak oğlunun öldürüldüğüne dair hiçbir kanıta ulaşamadı.
İŞ KAZASI MI CİNAYET Mİ
Okul harçlığını çıkarmak isteyen 18 yaşındaki lise öğrencisi Güven Karakuş, 6 Eylül 2008'de çalıştığı işyerinin patronu M.E ile birlikte plastik pencere takmak için Mehmet Rıfat Evyap Anadolu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi'ne gitti. Olayın yakın tanıklarından patron M.E ve okul müdürü Hüseyin Bişkin'in iddialarına göre, 'ellindeki büyük cam parçalarını taşırken camların üzerine düştü' ve öldü. Ancak anne Karakuş oğlunun, patronu M.E ve yanındakilerin "alacak-verecek tartışması" sonucu "öldürüldüğünü" öne sürdü.
ANNE KARAKUŞ: PATRONDAN ALACAĞI VARDI
Şişli Lisesi 3'üncü sınıf öğrencisi Güven Karakuş'un okul giderlerini karşılamak için boş zamanlarında ailesiyle birlikte yaşadığı Ayazağa Mahallesi'nde bulunan bir plastik doğrama dükkânında çalışıyordu. İddialara göre işyeri sahibi M.E, daha önce birlikte iş yapmalarına rağmen Karakuş'a borçluydu. Karakuş bu durumdan ailesine bahsetmiş ve şikâyet etmişti. 5 Eylül 2008'de M.E, Mehmet Rıfat Evyap Anadolu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi'ne doğrama takacakları için Güven Karakuş'u tekrar iş yapmak için çağırdı. 18 yaşındaki genç işçi Karakuş da patronunun bu istediğini daha önceki alacakları tahsil etmek için son kez kabul etti. 6 Eylül 2008'de 08.45'te Karakuş evden ayrıldı ve patronu M.E, damadı ve tesisatçı ustası bir kişiyle buluşup ve okula gitti.
"YARALIYKEN KANLAR İÇİNDE ARABADA BEKLETMİŞLER"
Güven Karakuş, okulda çalışırken 'kuşkulu' bir şekilde yaralandı. Anne Aysel Karakuş, görgü tanıklarından öğrendiklerini şöyle anlattı; "Oğlum M.E'den alacaklı olan parasını sormuş. Bunun üzerine bir tartışma başlamış aralarında. M.E ve damadı oğlumu saldırıp darp etmişler. Güven yaralanınca da okuldan çıkarıp hastaneye götürecekleri yerde bir arabaya bindirip kanlar içinde öylece bekletmişler. Güven, biraz kendini toparlayıp arabadan kaçmış. Çevredeki dermopolikniğe gitmeye çalışırken de sanırım yolda bayılıp yere yığılmış. Sokaktan geçenler bulmuş oğlumu ve yardım etmişler."
"OĞLUM DOKTORA ANLATMAYA ÇALIŞMIŞ"
Oğlunun daha sonra poliklinikten Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi'ne götürüldüğünü belirten Aysel Karakuş, "Bu sırada bana hiç haber verilmedi. Oğlum ameliyata alınmış hatta ancak öldüğü kesinleştikten sonra bilgimiz oldu" dedi. Ölümden dolayı Şişli 12. Asliye Mahkemesi'nde bir soruşturma açıldığını anlatan anne Karakuş, oğlunun hastaneye kaldırıldığı sırada Şengül Kömeç isimli bir kadının yaşananları bizzat gördüğünü ve kendisine aktardığını şöyle anlattı: ''Hastanede oğlumun yanına doktorun geldiğini ve olayın nasıl meydana geldiğini sormuş, oğlum Güven'in ise o yaralı halde olmasına rağmen eliyle patronu Eker'in yanında bulunan damadını eliyle işaret etmiş.''
ACILI ANNE, ERDOĞAN'DAN OĞLUNUN KATİLİNİN BULUNMASINI İSTEDİ
Erdoğan'ın konvoyu hareket ettiği sırada Karakuş ellerini açarak "Çok şükür cumhurbaşkanı duydu sesimi" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı konuşmayı anlatan Karakuş, 2008 yılında 17 yaşındaki lise öğrencisi oğlu Güven Karakuş'un darp edilerek öldürüldüğü belirterek, "Cumhurbaşkanına benim çocuğumu faili meçhul bırakmayın' dedim. Cumhurbaşkanı bana 'bu olaya el atacağım, anneciğim sen sabırlı ol' dedi." diye konuştu.