Les Ferdinand'dan sonra Beşiktaş'ın ikinci siyahi ve ilk Afrikalı futbolcusu olma özelliğini taşıyan efsane oyuncu Fani Madida, Türkiye'de futbol oynadıktan sonra ülkesine dönüp sessiz bir hayat tercih etmişti.
Yıllar sonra Fani Madida'nın, Beşiktaş ile tekrar yolları kesişti ve Beşiktaş Dergisi'nin Ekim sayısına röportaj verdi.
İşte siyah-beyazlıların efsanesinin konuşmasından satır başları;
"Türkiye'de ve Beşiktaş'ta oynayabildim diyebilmek olağanüstü bir şey. Beşiktaş'tan hiç ayrılmak istemedim. Sanki ben ayrılmak istemişim gibi bir hava yaratmıştı o zaman medya. Babam hastaydı ve Türkiye'de gördüğüm yenilikleri bir an önce ırkçı hükümetinden kurtulan Güney Afrika'ya getirmek istedim, bu doğru, ama ayrılmamın sebebi değildi. Teknik direktörlerin anlaştığı menajerler vardır ve sadece onların futbolcuları ile çalışırlar. Ben yanlış zamanda yanlış menajerin oyuncusuydum."
"İnönü'de oynayan futbolcuların duygularını anlatmak için kelime üretilmedi. Zaten anlatılmaması daha iyi, yaşayanlar bilsin. Ama şunu söyleyebilirim, orada koşarken ayaklarım hiç yere bastığını hatırlamıyorum. Sanki kırk bin taraftar seni kaldırmış ve itiyor gibi bir şeydi. Yani elimde değildi yaptıklarım."
"On beşinci dakikada attığım bir gol var, bildin mi (gülüyor)? Kornerlerde hep kalecinin önünde dururum, çok güzel orta gelmişti. Özellikle Fenerbahçe'ye atmak güzeldi, suratlarındaki ifade paha biçilmezdi. Bazen denk gelir internette, taraftarlarımızın o gol için yaptığı tezahürat... Yazıktır, şey etmeyin o kadar!"
"Burada bir alışveriş merkezinde bir Türk lokantası var, ailecek gideriz. İlk gittiğimde "Hey dostum sen Fani Madida'ya çok benziyorsun" demişlerdi. Ben ise "Sizler siyahları hep birbirine benzetirsiniz" demiştim ve sandıkları kişi olmadığıma inandırmıştım... Ama sonra "Siyah!" diye bağırınca mutfaktan aşçılar çıktı, garsonlar servisi bıraktı, yumak olduk "Oley oley oley oley, şampiyon Beşiktaş!" diye bağırarak zıplamaya başladık. Hala normal Beşiktaş taraftarı arıyorum, yok galiba."
"Telefonumda uygulamaların ayarları hep Beşiktaş için ayarlı. Beşiktaş kazandığında içimden "Aferin çocuklar" derim."
"Sizi hala seviyorum ve unutamıyorum! Bir daha "Fani, Fani, Fani Madida, Madida, Madida, Fani Madida" demenizi duymak için neler vermezdim. En büyük mutluluğu hak ediyorsunuz."
Yıllar sonra Fani Madida'nın, Beşiktaş ile tekrar yolları kesişti ve Beşiktaş Dergisi'nin Ekim sayısına röportaj verdi.
İşte siyah-beyazlıların efsanesinin konuşmasından satır başları;
"Türkiye'de ve Beşiktaş'ta oynayabildim diyebilmek olağanüstü bir şey. Beşiktaş'tan hiç ayrılmak istemedim. Sanki ben ayrılmak istemişim gibi bir hava yaratmıştı o zaman medya. Babam hastaydı ve Türkiye'de gördüğüm yenilikleri bir an önce ırkçı hükümetinden kurtulan Güney Afrika'ya getirmek istedim, bu doğru, ama ayrılmamın sebebi değildi. Teknik direktörlerin anlaştığı menajerler vardır ve sadece onların futbolcuları ile çalışırlar. Ben yanlış zamanda yanlış menajerin oyuncusuydum."
"İnönü'de oynayan futbolcuların duygularını anlatmak için kelime üretilmedi. Zaten anlatılmaması daha iyi, yaşayanlar bilsin. Ama şunu söyleyebilirim, orada koşarken ayaklarım hiç yere bastığını hatırlamıyorum. Sanki kırk bin taraftar seni kaldırmış ve itiyor gibi bir şeydi. Yani elimde değildi yaptıklarım."
"On beşinci dakikada attığım bir gol var, bildin mi (gülüyor)? Kornerlerde hep kalecinin önünde dururum, çok güzel orta gelmişti. Özellikle Fenerbahçe'ye atmak güzeldi, suratlarındaki ifade paha biçilmezdi. Bazen denk gelir internette, taraftarlarımızın o gol için yaptığı tezahürat... Yazıktır, şey etmeyin o kadar!"
"Burada bir alışveriş merkezinde bir Türk lokantası var, ailecek gideriz. İlk gittiğimde "Hey dostum sen Fani Madida'ya çok benziyorsun" demişlerdi. Ben ise "Sizler siyahları hep birbirine benzetirsiniz" demiştim ve sandıkları kişi olmadığıma inandırmıştım... Ama sonra "Siyah!" diye bağırınca mutfaktan aşçılar çıktı, garsonlar servisi bıraktı, yumak olduk "Oley oley oley oley, şampiyon Beşiktaş!" diye bağırarak zıplamaya başladık. Hala normal Beşiktaş taraftarı arıyorum, yok galiba."
"Telefonumda uygulamaların ayarları hep Beşiktaş için ayarlı. Beşiktaş kazandığında içimden "Aferin çocuklar" derim."
"Sizi hala seviyorum ve unutamıyorum! Bir daha "Fani, Fani, Fani Madida, Madida, Madida, Fani Madida" demenizi duymak için neler vermezdim. En büyük mutluluğu hak ediyorsunuz."