Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından, DEAŞ başta olmak üzere terör örgütlerinin yarattığı tehdidi bertaraf ederek hudut güvenliğini artırmak ve koalisyon güçlerine destek vermek maksadıyla; 24 Ağustos 2016 tarihinde başlatılan Fırat Kalkanı Harekâtı Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları ve BM Sözleşmesinin 51’inci maddesinde yer alan meşru müdafaa hakkı ile BM’nin DEAŞ’la mücadeleye yönelik almış olduğu kararlar çerçevesinde sürdürülüyor.
TSK’dan yapılan açıklamada, Fırat Kalkanı Harekatında 14 Eylül 2016 günü saat 18.00’e kadar meydana gelen gelişmeler şu şekilde açıklandı:
“Suriye sınır hattında, gerekli emniyet tedbirleri alınarak, Cerablus ve Rai bölgesinde halen kontrol edilen bölgede keşif, gözetleme, hedef tespiti ve ele geçirilen bölgelerde (845 kilometrekare) oluşturulan savunma tedbirlerini geliştirme faaliyetlerine devam edilmiştir. Ateş destek vasıtaları tarafından, harekât sahasında bulunan 1 DEAŞ terör örgütü hedefine toplam 6 Fırtına obüs mermisi atılmıştır. Hava Kuvvetlerimize ait uçaklar tarafından hava harekâtı icra edilmemiş, ani çıkacak hedeflere yönelik olarak yerde bekler uçak görevlendirilmiştir. Koalisyon Güçleri tarafından, Cakka (Zeytinlik) bölgelerinde tespit edilen DEAŞ unsurlarına yönelik 1 hava harekâtı icra edilerek, 1 havan mevzii imha edilmiştir. Suriye sınır hattında bir adet Bayraktar İHA ile kesintisiz keşif ve gözetleme faaliyeti icra edilmeye devam edilmektedir. AFAD ve Kızılay’a ait unsurlar ile Özgür Suriye Ordusu ve sivillere yönelik lojistik faaliyetler kesintisiz olarak sürdürülmektedir. Terör örgütleri tarafından kullanılan ve hudut bölgemizde güvenlik riski doğuran Suriye kuzeyinde, icra edilen koalisyon harekâtına destek veren Türk Silahlı Kuvvetleri, bölgede yaşayan sivil halkın zarar görmemesi için her türlü tedbiri almakta ve bu konuda azami hassasiyet göstermektedir. Bu kapsamda; sivil zayiatın meydana gelmemesi maksadıyla son teknolojik yöntemler kullanılmakta, buna ilişkin tüm tedbirler alınmakta, elde edilen görüntü ve tespitlerle, hedefler hassasiyetle saptanmakta, hedeflerin sivil yerleşim yerlerine belirli kıstaslardan daha yakın olmamasına ve sivillerin zarar görmemesine mutlak şekilde dikkat edilmektedir. Etki altına alınması uygun bulunan terörist hedefleri, hedefin imhası için gerekli ve orantılı ateş sağlayan uygun mühimmatla bir plan dahilinde ateş altına alınmakta, kesin terörist olduğu teyit edilmeyen hedefler asla ateş altına alınmamaktadır.”