"Galatasaray başkanlığını, BM Başkanlığı'na değişmem! O büyük bir sevdadır; kariyer, para, şan ve şöhret onun gölgesinde kalır." Bu sözlerin sahibi; 2015 kongresine Dursun Özbek'e karşı Galatasaray Başkan adayı olarak katılan Divan Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ahmet Özdoğan.
TGRT EU'da Yunus Bayram'ın moderatörlüğünü yaptığı, spor yazarı Hasan Sarıçiçek'in soru ve görüşleriyle destek olduğu 'Ekstra Futbol'a katılan Prof. Dr. Özdemir bomba gibi açıklamalar yaptı ve sarı-kırmızılı kulüple ilgili karanlıkta kalan birçok konuyu açıklığa kavuşturdu. İşte o açıklamalar:
Ne Alan ne de Tetteh!
"G.Saray'ın ana prensibi "Büyük düşün büyük kazan" olmalı. Ne var ki, bu yönetimin vizyonu Alan'a yetiyor. Oysa ne Alan Carvalho ne de Tetteh, Drogba'yı getirmiş ve şampiyonluk yaşamış G.Saray'ın forveti olamaz. G.Saray'ın forveti Falcao ayarında biri olmalıydı, bize o yakışırdı. 'Finansal Fair Play engeli var' diyorlar, niçin olsun? Bütçeyi doğru kullansan liderle aramızdaki bu puan farkı olur muydu, olmazdı. Ayrıca, Gomis'i gönderiyorsan önceliğin forvet olmalıydı, Emre Akbaba, Muğdat gibi oyuncular değil. 'Forvetsiz takım mı olur?' Fatih Hoca da forvete ihtiyacı olduğunu hep seslendirdi. Maalesef Mustafa Cengiz Başkan, haziran ayına iyi hazırlanamadığı için ne bunu planlayabildi ne de bütçeyi doğru kullanabildi. Şu anda G.Saray bunun sancısını yaşıyor."
Afrika-Asya pazarı...
"G.Saray'ın kuruluş felsefesi, yabancıları yenmek üzerinedir. Hedef, artık UEFA ve Süper Kupa'yı Şampiyonlar Ligi ile taçlandırmak olmalı. 'Onun da yolu para' diyorlar. Doğru ama siz hedefi küçültürseniz, nasıl büyür ve daha iyi kazanırsınız? Biz, Şampiyonlar Ligi'nde Falcao gibi yıldızlarla iddialı olabilecek kadroyu kurmak suretiyle kendimizi dünyaya daha iyi anlatabilirdik. Bu yolla; Real Madrid, Barcelona, Bayern Münih ve Liverpool gibi kulüplerin sponsorlarını G.Saray'a sponsor yapabilirdik, bu mümkündü. Afrika ve Asya pazarına girmek isteyen Ünal Aysal Başkan'ın da Drogba transferiyle yapmaya çalıştığı aslında buydu."
Fatih Terim'e rağmen...
Fatih Terim, G.Saray'ın her şeyi gibi duruyor ama gerçek öyle mi? Yönetim, hoca ile aynı dili konuşmuyor. Mustafa Cengiz Başkan ile Florya arasındaki posta iyi çalışmıyor. Soruyorum, şampiyon kadronun bozulmasını Fatih Hoca mı istedi? Eren Derdiyok ve Serdar Aziz 'Kültür anlaşmazlığı yaşıyoruz' diye kamuoyuna Terim'in takdiri gibi anlatıldı. Bu, hocanın görüşüne olan saygının ifadesi de "Hiç değilse sezon sonuna kadar kalsın" diye ısrar ettiği Ozan Kabak'ı Terim'e rağmen Stutgart'a niçin gönderdiniz? Anlıyorum, 11 milyon avro iyi para olabilir ama G.Saray için her şey para mı? Bu zihniyet, Şampiyonlar Ligi'nde G.Saray'ın elenmesine sebep oldu. Şampiyon kadro dağıtılmasaydı G.Saray, Porto ve Schalke'nin olduğu gruptan elenmezdi."
100 milyon doların yoksa başkan olma!
"G.Saray'ın '1 milyar 87 milyon TL borcu var' deniyor ama üç büyükler içinde ekonomisi en iyi olan kulüp G.Saray. TFF ve Bankalar Birliği'nin 'Kulüpleri Kurtarma" çabasına ihtiyacı yok. Niye, bu borç döndürülebilir de onun için. Yönetim bize bir sunum yaptı, üç ve altı aylık bilançolar daha iyi gelecek. Şu an G.Saray'a lazım olan 100 milyon dolar. Bu kulübe başkan olacak kişinin de zaten 100 milyon dolarla gelmesi lazım. Bunu getiremiyorsa başkan olmasın. Biz, 2015'te aday olduğumuzda yola bu vizyonla çıktık. Parayı sponsorluk yoluyla bulacaktık. 'G.Saray'ın bugün sponsoru yok, kim olur' diye düşünmeyin. Bütün enlere sahip kulüp olarak G.Saray, bu ülkenin en değerli markasıdır. Etki sahası sınırlarımızdan ibaret değildir."
TGRT EU'da Yunus Bayram'ın moderatörlüğünü yaptığı, spor yazarı Hasan Sarıçiçek'in soru ve görüşleriyle destek olduğu 'Ekstra Futbol'a katılan Prof. Dr. Özdemir bomba gibi açıklamalar yaptı ve sarı-kırmızılı kulüple ilgili karanlıkta kalan birçok konuyu açıklığa kavuşturdu. İşte o açıklamalar:
Ne Alan ne de Tetteh!
"G.Saray'ın ana prensibi "Büyük düşün büyük kazan" olmalı. Ne var ki, bu yönetimin vizyonu Alan'a yetiyor. Oysa ne Alan Carvalho ne de Tetteh, Drogba'yı getirmiş ve şampiyonluk yaşamış G.Saray'ın forveti olamaz. G.Saray'ın forveti Falcao ayarında biri olmalıydı, bize o yakışırdı. 'Finansal Fair Play engeli var' diyorlar, niçin olsun? Bütçeyi doğru kullansan liderle aramızdaki bu puan farkı olur muydu, olmazdı. Ayrıca, Gomis'i gönderiyorsan önceliğin forvet olmalıydı, Emre Akbaba, Muğdat gibi oyuncular değil. 'Forvetsiz takım mı olur?' Fatih Hoca da forvete ihtiyacı olduğunu hep seslendirdi. Maalesef Mustafa Cengiz Başkan, haziran ayına iyi hazırlanamadığı için ne bunu planlayabildi ne de bütçeyi doğru kullanabildi. Şu anda G.Saray bunun sancısını yaşıyor."
Afrika-Asya pazarı...
"G.Saray'ın kuruluş felsefesi, yabancıları yenmek üzerinedir. Hedef, artık UEFA ve Süper Kupa'yı Şampiyonlar Ligi ile taçlandırmak olmalı. 'Onun da yolu para' diyorlar. Doğru ama siz hedefi küçültürseniz, nasıl büyür ve daha iyi kazanırsınız? Biz, Şampiyonlar Ligi'nde Falcao gibi yıldızlarla iddialı olabilecek kadroyu kurmak suretiyle kendimizi dünyaya daha iyi anlatabilirdik. Bu yolla; Real Madrid, Barcelona, Bayern Münih ve Liverpool gibi kulüplerin sponsorlarını G.Saray'a sponsor yapabilirdik, bu mümkündü. Afrika ve Asya pazarına girmek isteyen Ünal Aysal Başkan'ın da Drogba transferiyle yapmaya çalıştığı aslında buydu."
Fatih Terim'e rağmen...
Fatih Terim, G.Saray'ın her şeyi gibi duruyor ama gerçek öyle mi? Yönetim, hoca ile aynı dili konuşmuyor. Mustafa Cengiz Başkan ile Florya arasındaki posta iyi çalışmıyor. Soruyorum, şampiyon kadronun bozulmasını Fatih Hoca mı istedi? Eren Derdiyok ve Serdar Aziz 'Kültür anlaşmazlığı yaşıyoruz' diye kamuoyuna Terim'in takdiri gibi anlatıldı. Bu, hocanın görüşüne olan saygının ifadesi de "Hiç değilse sezon sonuna kadar kalsın" diye ısrar ettiği Ozan Kabak'ı Terim'e rağmen Stutgart'a niçin gönderdiniz? Anlıyorum, 11 milyon avro iyi para olabilir ama G.Saray için her şey para mı? Bu zihniyet, Şampiyonlar Ligi'nde G.Saray'ın elenmesine sebep oldu. Şampiyon kadro dağıtılmasaydı G.Saray, Porto ve Schalke'nin olduğu gruptan elenmezdi."
100 milyon doların yoksa başkan olma!
"G.Saray'ın '1 milyar 87 milyon TL borcu var' deniyor ama üç büyükler içinde ekonomisi en iyi olan kulüp G.Saray. TFF ve Bankalar Birliği'nin 'Kulüpleri Kurtarma" çabasına ihtiyacı yok. Niye, bu borç döndürülebilir de onun için. Yönetim bize bir sunum yaptı, üç ve altı aylık bilançolar daha iyi gelecek. Şu an G.Saray'a lazım olan 100 milyon dolar. Bu kulübe başkan olacak kişinin de zaten 100 milyon dolarla gelmesi lazım. Bunu getiremiyorsa başkan olmasın. Biz, 2015'te aday olduğumuzda yola bu vizyonla çıktık. Parayı sponsorluk yoluyla bulacaktık. 'G.Saray'ın bugün sponsoru yok, kim olur' diye düşünmeyin. Bütün enlere sahip kulüp olarak G.Saray, bu ülkenin en değerli markasıdır. Etki sahası sınırlarımızdan ibaret değildir."