Gerici Örgütler Sürüylen
Millet sanıyor ki, Gülen Cemaati tokadı yedi ve tehlike geçti. Siz öyle sanın! Bu ülkede Fetö örgütü gibi grupların haddi hesabı yoktur.
Önce şunu söyleyelim… Yaklaşık 15. Yüzyıldan buyana İslamiyet gerileme dönemini yaşamaktadır. Ve o süreçlerden beri hemen hemen medreselerden, tekke ya da zaviyelerden bir ulu kişi yok gibidir.
Ve zaten o süreçlerden başlamış olan inanç yozlaşmaları 19. Yüzyıla kadar kör topal ilerlemiş olup bütün o gerici gruplarının kapıları zorunlu olarak örtülmüştür. Ve yeni cumhuriyetimizle birlikte, çoktan beri işlevlerini yitirmiş olan tekke ve zaviyelerin kapılarına kilit vurulmuştur.
Çok sonraları başta Demokrat Parti, sonra onu izleyen Adalet Partisi, Doğru Yol Partisi ve Refah partisi zamanında gericiliğe sürekli pirim verilmiş, böylelikle de siyaset yoluyla cehalet adım adım geri döndürülmüştür. Son on dört yıldır iktidarda bulunan Adalet ve Kalkınma Partisi sürecinde ise tarikatlar tavan yapmış ve gele gele iktidarın tam göbeğine yerleşmiştir.
Bütün bunlar gizli yapılmadı elbet… Göz göre göre kıllandırılıp milli eğitime, sağlık kuruluşlarına, yargıya, medyaya ve bilahare de TSK’ya monte edildiler.
Şimdi iktidar sözcüleri, fırsat buldukça bu halden şikayet ediyorlar. Çünkü yaptıklarını yaptılar ve ambarda bölüşülecek mal kalmayınca birbirlerine çamur atmayı marifet saydılar. Ehh iktidarın gücü baskın çıktı ve Atatürkçü komutanların uzak durmasıyla ortaya hesapsız konulan darbe geri tepti.
Şimdi iktidar sözcüleri, “sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer” örneğinde olduğu gibi düşünerek, tehlikenin henüz geçmediğinde birleşiyorlar.
Evet sevgili okurlarım. Tehlike geçmedi gerçekten de… Nedeni de şu:
Ülkemizde ne yazık ki, Fetö örgütü gibi, içten içten karanlık emeller besleyen birçok grup var ortalıkta… Bunların, Türkiye’nin hemen hemen her yerinde azlı-çoklu müridleri var ve genellikle de sağ partileri desteklemekteler. Tespit ettiğim bu grupların başlıcaları şunlardır:
1. İsmail Ağa Cemaati
2. Feyhullah Gülen Grubu
3. İskender Paşa Cemaati
4. Erenköy Cemaati
5. Süleymancılar
6. İhlascılar
7. Kırkıncı Hoca
8. Yahyalı Cemaati
9. Melamiler
10. Hakikatçiler
11. Hazneviler
12. Menzilciler
13. İcmalciler
14. Uşşakiler
15. Cerrahiler
16. Kadiriler
17. Hizbul Tahrir
18. Tillocular
19. Galibiler
20. Halveti Şabaniye
21. Adnan Hoca Grubu
22. Mustafa İslamoğlu
23. Okuyucular
24. Yazıcılar
25. Közcüler
Söylemeye çalıştığım gibi başlıcalarını duyurduğum bu grupların, yarın nerede ve nasıl tavır alacağı, hangi düşmanla birlik olacağı bellisizdir. İktidar yetkililerini de uyararak söylüyorum. Yalnızca darbeye teşebbüs etmiş olanları değil, bu yurdun asıl sahipleri olan Atatürkçü kuruluşların dışındaki bütün tekke ve zaviyelerin de kapılarını kilitlemelisiniz. Çünkü Su uyur, düşman uyumaz. Bunu yapmaz da, yalnızca düşman bellediklerinizden kurtulduğunu sanırsanız, yeni bir hatanın önünü açmış olursunuz.
Biliniz ki, ülkenin düze çıkmasının ve demokrasiye dönmenin tek yolu vardır. Ve bu yol, Atatürk’ün çağdaş ilkeleriyle aydınlanmış olan laik ileri yoldur. Ondan yapılacak sapmalar, sizi karanlığa ve uçuruma götürür ancak, asla unutmayın!