Bir televizyon programına katılan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Gökçek, o gece Belediye'den yarım saat erken ayrılması sayesinde darbecilerden kurtulduğunu belirterek, darbe girişimi olduğunu anladıktan sonra bir gecekonduya gidip, buradan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere bakan, milletvekili ve bürokratlarla yaptığı görüşmelere değindi.
"Dünyada böyle bir darbe bastırma şekli yok"
Başkan Gökçek, gece boyunca Emniyet ve Valilik’le koordineli bir çalışma yaptıklarının altını çizerek, Büyükşehir Belediyesi’ne ait kepçe, kamyon ve otobüslerin, adeta “tanksavar” görevi gördüğünü ardından bir halk direnişi başladığını ve muvaffak olunduğunu ifade etti.
Gökçek, “Dünyada böyle bir darbe bastırma şekli yok. Bu, Türkiye’ye nasip oldu. Bir kalkışma, bir darbe girişimi, halkın tepkisiyle önlendi” diye konuştu.
Gökçek, 15 Temmuz gecesinin Ankara’ya yaşattığı bir zarar maliyeti çıkarılıp çıkarılmadığı ile ilgili, “Burada maliyetin önemi yok. 4 milyon TL civarında ama manevi maliyeti önemli ve en önemlisi 237 şehit. Binin üzerindeki yaralı, yani gaziler önemli” değerlendirmesinde bulundu.
"FETÖ'nün listesinde yer almak bizim için torunlarımıza bırakacağımız miras"
FETÖ’nün, darbenin başarılı olması durumunda öldürmeyi planladığı listede kendisi ve oğlu Osman Gökçek’in de bulunmasına ilişkin ise Gökçek, "50 kişilik listenin birinci sırasında Sayın Cumhurbaşkanımız, 2. sırasında da Sayın Başbakanımız yer alıyor. Bana 6. sırayı, oğluma da 31. sırayı vermişler. Gökçek ailesi olarak, böyle bir listede yer almak, bizim için torunlarımıza bırakacağımız miras. Allah’a hamdolsun, bu hainlerin hedefiymişiz. Bunlar bizi öldürecekmiş” dedi.
"Başbakan adayları Meral Akşener'di"
FETÖ’cülerin darbe girişimlerinde başarılı olmaları durumunda Başbakan adaylarının Meral Akşener olduğunu vurgulayan Başkan Gökçek, şöyle devam etti: "Bunu inkar etmeye gerek yok. Sloganlarına bakın Meral Akşener’in, bir de bunların bildirideki sloganlarına bakın. Meral Akşener’in propaganda süresince her tarafta dikkat edin, destekleyenler FETÖ'cülerdi. ‘15’inde çok güzel şeyler olacak ve 15’inden sonra siz görün’ diyordu. Sen nereden biliyorsun 15’ini? ‘Başbakan olacağım, başbakan olacağım’ deyip duruyordun. Bazı şeyler geçmişte anlaşılamıyor ama olaylar ortaya çıktıktan sonra anlaşılıyor. Her iki tarafın da sloganları aynı, ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’, olacak iş değil. 'Sen bu sloganı kullanacaksın ve alıp başını gideceksin' dediler. Devam olarak o da bunu söylüyordu dikkat edin.”
Gökçek, kalkışmanın en yoğun yaşandığı ve büyük zararlar verdiği Başkent Ankara’da uçak ve helikopter saldırılarına ilişkin bir füze kalkanı sistemi kurulup kurulmadığı ile ilgili de “Bildiğim kadarıyla yapılıyor ve yapılması da lazım. Özellikle belli yerlere konulduğu zaman sadece Meclis ve Köşk korunmuş olmaz, Ankara da korunur” ifadesini kullandı.
Gökçek, artık sıranın ve hesap verme döneminin FETÖ’cülere geldiğini belirterek, “Hiçbiri, yanlarına kar kalmayacak. İnanıyorum ki Parlamento'dan idam cezası çıkacak. Melih Gökçek olarak kişisel kanaatimi söylüyorum, Parlamento'dan idam kararı çıktıktan sonra referandum yapılıp, halkın oyuna sunulmalı. Bunu halk istiyor mu, istemiyor mu, bunu bütün dünya görsün. Yüzde 70-80’in altında çıkması mümkün değil. Böyle net bir rakamın çıkması da dünyaya çok net bir mesaj olacak” şeklinde konuştu.
"Ya Türkiye’den vazgeçecekler ya da demokrasiyi öğrenecekler"
İdam kararının çıkması halinde, bundan sonra kalkışmada bulunanların idam edileceğini bileceğini de ifade eden Gökçek, Fransa, Almanya ve İngiltere’deki benzer olaylarda yaşananlarla ilgili, "Sizin başınıza geldiği zaman kanun kitap dinlemeden en ağır şeyleri yapıyorsunuz. Bize geldiği zaman ‘olmaz’. Ya Türkiye’den vazgeçecekler ya da demokrasiyi öğrenecekler. Demokrasiyi İngiltere’ye, Amerika’ya ve Avrupa’ya biz öğretiyoruz ve öğretmeye de devam edeceğiz. Bu darbe kalkışmasının arkasında dış güçler olduğunu zaten herkes düşünüyor. Amerika, ‘Biz arkasında yokuz’ diyor. Yoksan FETO’yu teslim edeceksin” çağrısında bulundu.
Gökçek, Almanya ve Avusturya’da, vatandaşların evlerinin balkonlarına Türk Bayrağı asmalarının engellenmesine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bizdeki demokratlık, ne Almanya’da ne Fransa’da ne Avusturya’da var. Bunlar sahte demokrat."
"Bazı askeri birliklerin arazileri dev parklar haline getirilebilir"
Fethullah Gülen’in, ABD tarafından teslim edilmemesi durumunda ara bir yolla Mısır veya Kanada’ya gönderilebileceğini de kaydeden Gökçek, “Bu örgüt, bütün dünyaya tehdit, sadece Türkiye’ye değil. Suçluların iade edilmesi anlaşması olmayan her ülkeye kaçabilir” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım tarafından açıklanan, askeri bazı birliklerin taşınması ve arazilere neler yapılacağı konusu ile ilgili Gökçek, “Bunların Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmesi ve dev parklar haline getirilmesi düşünülüyor. Oradaki binalar da BELMEK, BELTEK kurslarının, Gençlik lokallerinin olduğu yer haline gelir. Orman gibi olan alan da bir piknik alanı olarak hizmete açılır. Akıncılar’da bir de golf sahası varmış. Yeni öğrendim ben de. Orayı da açarız halka. 2 havaalanı var. Bunlar artık sivil havaalanı olmalı” diye konuştu.
"Bu ülke batarsa onlar da batar, biz de"
İktidar ve muhalefetiyle tek yürek olan Türkiye’de, CHP ile ilgili ise Gökçek, “Benim CHP’ye karşı fikirlerim değişmedi ve değişmez de. Şu sırada bile CHP’li bazı milletvekillerinin anormal çıkışları devam ediyor. Sayın Kılıçdaroğlu, darbenin karşısında durdu ve ilk defa ‘FETÖ’ dedi. Bu ortak noktada birlikte olup, o kırgınlıkları unutacağız. Siyasi mücadelemizi yine yaparız. İlk günden beri özen göstermeye çalıştım. Her gün CHP aleyhinde tweet atan Melih Gökçek, bunu gündeminden çıkarttı. Bu ülke batarsa onlar da batar, biz de. FETÖ gelseydi, kendisine muhalif herkesi temizlerdi” ifadelerini kullandı.
Gökçek, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu bizzat telefonla aradığını ve 15 Temmuz Kızılay Demokrasi Meydanı’ndaki nöbetlere davet ettiğini hatırlatarak, bu konuya Kılıçdaroğlu’nun da olumlu baktığını ve gelmeyi istediğini söylediğini kaydetti.
Başkan Gökçek, CHP Ankara’da miting yaparsa ve kendisini de davet ederse gideceğini söyledi.
"Ayıklama yapıyoruz"
Gökçek, FETÖ’cü olduğu tespit edilen kamu çalışanlarının açığa alınmasıyla ilgili şunları ifade etti:
“Onların ayıklamasını yapıyoruz. Pazartesi günü itibariyle belli bir kısmı açığa alınıyor. 350-400 civarında ama tam net rakam yarın ortaya çıkar. Bunların belirlenmesi, istihbarat raporları, müfettişler ve üst düzey arkadaşlarımızın tespitlerine göre yapılıyor. Zaten biz karar veremiyoruz, Valilik'teki bir komisyon karar veriyor. Yakın çevremde de vardı ama son seçimlerden sonra yakın çevremdekileri uzaklaştırdım, kalmadı."
"Aldatılmış olduğum için üzüntü duyuyorum"
Paralel Yapı'ya daha önce yapılan iyiliklerden dolayı pişmanlık duyup duymadığı ile ilgili, pişmanlık duymadığını fakat aldatılmış olmanın acısının olduğunu kaydetti. Genel anlamda bu grubun yasal olarak kendilerinden istediği her şeye yardımcı olduklarını belirten Gökçek, "Bunları müslüman gördüğüm için yaptım. Bunların gerisinde alçaklar grubu olduğunu kesinlikle bilmiyordum. Geçmiş dönemdeki yaptıklarımı Allah rızası için yaptığımdan dolayı pişmanlık duymuyorum, ama aldatılmış olduğum için üzüntü duyuyorum” açıklamasında bulundu.
Gökçek, bu yapıya hiçbir zaman arsa vermediğini, sadece yasal çerçeveler içerisinde yapılan ihalelerde 30 yıllığına tahsis edilen arsanın üstüne belli binalar yapıldığını vurgulayarak, yapılanların tamamen yasal olduğunu ve son açıklanan kararla da bunların geri alınacağını söyledi.
"Milletimiz rahat olsun, kalbini serin tutsun, Türkiye’de darbe-marbe olmaz"
Çankaya Köşkü ve bazı askeri birlikler başta olmak üzere Belediye kamyonlarının nöbetlerine devam edip, etmeyeceklerine ilişkin olarak da Gökçek şunları aktardı: “Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘meydanlardan çekilin’ diyeceği günü bekliyoruz. O zaman hepsini çekeceğiz. Türkiye’de siyasi değişikliklere neden olan birçok olay ve suikastın arkasında FETÖ var. MHP’deki kaset skandallarından, Rus uçağının düşürülmesine, Hrant Dink cinayetinden, Deniz Baykal’ın kaset skandalına kadar. MHP’yi dizayn etmek istiyorlar. Bunlar sadece AK Parti’yle falan uğraşmaz. Bunlar her tarafa girmeye çalışıyor. MHP’de Sayın Bahçeliyi aşamadılar, onun için de direkt Meral Akşener’i getirmeye çalıştılar. AK Parti’deki bütün operasyonların neticesi de Bülent Arınç’ı başa getirmekti. Olmayınca da yeni operasyonların peşine düştüler. Milletimiz rahat olsun, kalbini serin tutsun. Türkiye’de darbe-marbe olmaz. Olsa da suikast olur, onun da üstesinden millet gelir."