İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) Kasım ayı toplantılarında İBB bütçesi görüşüldü. 2017 yılı tahmini bütçesi hakkında CHP Grubu adına görüş, öneri ve eleştirilerini sıralayan İBB Meclisi'nin CHP'li Üyesi Mali Müşavir Süleyman Tarık Balyalı, İBB'nin borç miktarının 2 kat arttığını söyledi. Balyalı, ”2017 yılı bütçemiz meclisimize 18.500.000,00 TL olarak sunuldu. Gider bütçemize 13.900.000,00 Gelir, 4.600.000,00 TL borçlanmayla ulaşmak amacındayız. Bu durumda giderlerimizin yüzde 25’ini yani dörtte birini borçlanmayla yüklenmeye çalışacağız. Borçlanma miktarında çok ciddi bir artış var. Borçlanmamız 2015 yılında 2.400.000,00 TL, 2016 yılındaysa 3.400.000,00 TL’yken sadece 2 yılda neredeyse yüzde 100 artarak 4.600.000,00 TL’ye ulaşmış durumda. 2017 yılı borçlanmamızın yüzde 60’ı yani 2 milyar 834 milyon'u dış borçlanma olarak karşımıza geliyor.Sayın Başkan son iki yılda ne işçi maaşları ne de mal alım fiyatları yüzde 100 artmazken borçlanma miktarını 2 kat arttırmak nasıl bir işleyiştir. Borçlanmada ki bu artış size normal geliyor mu? Değerli arkadaşlar, İyi niyetli bir biçimde acaba bu borçlanma metro ya da karayolu tüneli gibi büyük yatırımlarda mı kullanılacak diye düşünebilirsiniz. Ancak gerçek öyle değil. Çünkü;Yatırım Programımıza göre 2017 yılında yapılacak tüm büyük yatırımlarımız için ihtiyacımız olan dış kaynak sadece 1.811.619,00 TL” dedi.
“Yatırımlar için gerekli dış borçlanma rakamı 1 miyar 811 milyon TL’yse o zaman geriye kalan 1 milyar liralık dış borç nereye harcanacak” diyen Balyalı, “Bütçede dikkatimizi çeken bir diğer husus, arsa satışlarının da geçen seneye oranla yüzde 100’e yakın bir oranda artması. 2017 yılında arsa satışlarından beklediğimiz gelir 1 milyar 465 milyon. Arsa satışları 2016 bütçesinde sadece 800 milyonmuş. Hemen şunu söyleyelim. Bu arsa satışları vatandaşa satılan hisse satışları değildir. Tamamen gelir amaçlı satışa sunulan büyük arsalardan bahsediyoruz. Yatırım ihtiyacının çok üzerinde dış borca katlanmanın ve bu kadar büyük miktarda arsa satmanın tek bir sebebi olabilir. O da borç ödemektir. Sayın Başkan, Bu gerçekten çok büyük bir bedeldir ve İstanbullular ceplerinden çıkan milyarlarca liranın karşılığını hala alabilmiş değillerdir. İstanbul halkına söz verdiğiniz metro yatırımlarını bir an önce bitirmenizi bekliyoruz. Lütfen sözünüzü tutunuz” şeklinde konuştu.
“Sayıştay İBB’nin 2015 yılı hesaplarını incelerken İştiraklerimizle ilgili çok sayıda eleştiriye yer vermiş”
Planlamalar ve yatırımlar doğru yapılmazsa vatandaşların yaşam kalitesinin olumsuz etkileneceğini söyleyen Balyalı, ”Bu nedenle Avrupa Birliğinin yürütme organı olan Avrupa Komisyonuna bağlı Kentsel Politika ve İletişim Genel Müdürlüğünün 2015 yılında Avrupa’da ki 83 şehirde yapmış olduğu memnuniyet araştırmasında 83. Sırada yani en sonda yer almışız. Sayıştay İBB’nin 2015 yılı hesaplarını incelerken İştiraklerimizle ilgili çok sayıda eleştiriye yer vermiş. Örneğin İSTAÇ Biz İBB meclisinde hemen hemen her ay İSTAÇ’ a hafriyat alanları tahsis ediyoruz. Orman Bakanlığından aldığımız her hafriyat alanı içinde Orman Bakanlığına tahsis parası ödüyoruz. İSTAÇ’ın da bu hafriyat alanlarını işletmeye başlamadan önce bu tutarları İBB’ye ödemesi gerekiyor. Prosedür bu şekilde işliyor. Ancak gelin görün ki İSTAÇ bu parayı bize ödemediği gibi biz İSTAÇ’a bu paraların ödenmesi için gerekli tahakkuk işlemlerini bile yapmıyoruz. 2015 yılında İBB olarak Orman ve Su İşleri Bakanlığına 70 milyon tahsis parası ödemişiz, bunun sadece 13 milyon lirasını tahsil ederken yaklaşık 19 milyonluk rakam kayıtlara dahi girmemiş. Yani ne İBB’ye gelir yazılmış ne de İSTAÇ’a gider. Buhar olmuş uçmuş. İSTAÇ 2015 yılında 7.176.000,00 TL faaliyet zararı elde etmiş. Gider olarak yazılmayan 19 milyonu da eklerseniz aslında İSTAÇ’ın zararı 26 milyon liraya kadar ulaşır. Sevgili arkadaşlar hepimiz biliyoruz ki hafriyat işlerinde böyle zararlar olmaz. Yine Sayıştay'ın yaptığı incelemede İSTAÇ ve İBB arasında ki bu karmaşık düzenin önceki yıllarda da olduğu ve milyonlarca liranın hesabının sorulmadığı net olarak görülüyor” diye konuştu.
Sayıştay raporuna göre kirada olan bin 433 işyeri olduğunu söyleyen Balyalı, bu işyerlerinin 379 tanesinde işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı olduğunu söyledi. Balyalı, "Kiraya verdiğimiz 429 adet işyerine ruhsat vermeye gerek bile görmemişiz. O kadar zenginiz ki buradan gelecek gelire bile ihtiyacımız olmamış. Malumunuz olduğu üzere bizim karşı çıkmamıza rağmen bazı yandaş vakıf ve derneklere yer tahsisi yapıldı ya da kiraları üstlenildi. 2016 yılı içinde yapılan tahsisler için İBB olarak üstlendiğimiz yıllık bedel 17.734.116 TL’dir. Bu bedel kaynak israfı olduğu kadar yandaş vakıf ve derneklere yapılan siyasi bir kaynak aktarımıdır. Sayın başkan umarım yakın bir gelecekte bunlar içinde kandırılmışız demezsiniz. Zira bizim sizlerin daha fazla kandırılmasına tahammülümüz kalmadı” dedi.
“Doğru bir planlamaya ve kaynakların etkin kullanımına ihtiyacımız var”
Park ve bahçelere çok ciddi bütçeler ayrıldığını ve bunun her geçen yıl arttığını ifade eden Balyalı, ”2015 yılında 936 milyon olan Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı bütçemiz 2016 yılında 1 milyar 130 milyona, 2017 yılında ise 1 milyar 330 milyona çıkmış.Bütçelerde çok ciddi bir öncelik sorunumuz var. İstanbul’un en büyük sorunu nedir diye sorsam herhalde herkesin ortak cevabı trafik olur. Peki İBB yönetimin trafik sorununun çözümüne büyük katkısı olacağını söylediği karayolları tünellerinin yapımı için ayırdığı bütçenin park ve bahçelere ayırdığı bütçeden daha az olduğunu biliyor musunuz?Park ve Bahçelere ayırdığımız bütçe 1 milyar 330 milyonken, karayolları tünellerine ayırdığımız bütçe 1 milyar 255 milyonda kalmış. Şimdi bugün burada bulunan herkesin önceliği bu toplantıdan sonra çıkıp evine ulaşmak mıdır yoksa tıkanmış trafikte oturup duvarlarda ki çiçeklere bakmak mıdır? Keşke her yere çiçek yapabilsek. Ancak biz ne Dubai gibi zengin ne de Berlin gibi sorunsuz bir şehiriz. Bizim acilen çözülmesi gereken sorunlarımız var ve bunlar için doğru bir planlamaya ve kaynakların etkin kullanımına ihtiyacımız var“ şeklinde konuştu.
“Sayın başkan bu iddialara yalan bile demedi, tek kelime etmedi”
Balyalı konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Sizlere bir belediye başkanı örneği vereceğim ve bir değerlendirme yapmanızı isteyeceğim. Bir belediye başkanı düşünün, elinde ki imkanları kullanarak damadının yapmış olduğu inşaatlara fazladan imar hakkı vererek haksız bir rant yaratacak ve daha sonra kendisi de şirketleri aracılığıyla bu ranttan payını alacak. Ne düşünürsünüz? Ayrıca bu mesele ortaya çıktığı zaman kamuoyunun sorduğu sorulara cevap bile vermeyecek. Allah aşkına dünyanın herhangi bir yerinde böyle usulsüzlükleri çıkan bir belediye başkanının ne yapmasını istersiniz. Belediye Başkanımız Kadir Topbaş’ın FETÖ terör örgütüne üye olmaktan tutuklanan damadına sağladığı inşaat rantı ve oradan şirketi aracılığıyla aldığı 5 tane gayrimenkul bu mecliste konuşuldu, soru önergesi verildi, basında yer aldı. Ancak sayın başkan bu iddialara yalan bile demedi, tek kelime etmedi. Biz en azından bugün kendisinden meclisimize damadının şirketine tanıdığı haksız rant ve şirketi üzerine alınmış tapularla ilgili açıklama yapmasını bekliyoruz”
Başkan Topbaş'a damadıyla ilgili basında yer alan haberlere ilişkin bilgi vermesi çağrısında bulunan Balyalı, “Sizin bu iddialarla ilgili kendi meclis grubunuza uzun uzun bilgi verdiğinizi ve sizinde, damadınızın da bir suçunuzun olmadığını, damadınızın da FETÖ'yle hiçbir ilişkisi olmadığını ifade ettiğinizi biliyoruz. Eğer gerçekten bu konuda sizin ya da damadınızın bir suçu yoksa ve bütün bunlar bir yanlış anlaşılma ise neden meclise ve kamuoyuna bilgi vermiyorsunuz? Sayın Başkan buradayken hemen birkaç hatırlatma daha yapalım. FETÖ’den tutuklu olan bu damadın geçmişte Esenyurt’ta yapmış olduğu inşaatlarda yükseklik 9 buçuk metreden 99 buçuk metreye bu mecliste çıkarılmıştı. Hepimiz hatırlıyoruz değil mi?“ dedi.
Başkan Kadir Topbaş'ın damadına ayrıcalıklı imar verildiğini iddia eden Balyalı, ”Türkiye’de ilk özel Havaray yapma yetkisi ve plan değişikliği nereye yapıldı arkadaşlar. Damadın “Vadi İstanbul” projesinde. Yine bu damadın şirketinin projeyi üstlenmesinden sonra buraya ayrıcalıklı imar verildi mi? Elbette verildi. Yani Belediyemizle Belediye Başkanımızın damadı arasında tam olarak al gülüm ver gülüm işler dönmüş. Ver imarı al tapuyu. Oh ne güzel. Bir işadamımız var. İstanbul’un göbeğinde milyarlık inşaatı mühürleniyor. Bu işadamımız imzalanan bir protokol sonucunda İBB’ye 18 tane arsa veriyor. Çok masum bir iş değil ama hadi masum kabul edelim. Ancak bu 18 arsadan 3 tanesinin belediye başkanının evinin hemen etrafında olmasına ne diyeceğiz. Ayrıca bu 3 arsadan bir tanesinin bu mecliste “taziye ve ibadet alanı” ilan etmenize ne diyelim.” ifadelerini kullandı.