Saat sabah 06-45 ve şehit haberi ile giriyoruz yeni güne. Bizler sıcacık yataklarımızda yatarken, bir askerimiz şehir oluyor. Bir ocak daha sönüyor. O yetmiyor köy koruyucuları yaralanıyor. Operasyonlar sırasında çok sayıda silah, mühimmat, tıbbi malzemeler ve metrelerce uzunlukta tüneller tespit ediliyor. Bunu duyan oğlum ise, kucağıma yatarak anne bir tane daha şehit var, acı var diyor.
7 yaşındaki çocuğumun ağzından dökülen sözler içimi acıtıyor. Sonra çocuk işte diyecekken, birden anne bede şehit olacak mıyım diye soruyor. Bir an dona kalıyorum. Gözlerim doluyor. O an avazım çıktığı kadar bağırmak geliyor içimden yeterrrrrr diye. Oğluma tek diyebildiğim şey olur mu? Annem o nerden çıktı diyebiliyorum. O servisle okula gidiyor ve ben yazmaya devam ediyorum.
Saat 12 ve bu defa Van’dan acı haber geliyor. Yola mayın döşenmiş ve iki polis memurumu şehit olmuş. Allah’ım diyorum yeter. Ama yetmiyor Şehit haberi almadan bir günümüz geçmiyor. Bu defa kendimi tutamıyorum. Başlıyorum bağırarak ağlamaya. Canından can kopuyor sanki. Bu gün peş peşe gelen şehit haberleri dün öyle, bu gün böyle, yarını aklıma bile getirmek istemiyorum. Ama benim gibi oğlu olan anneler içinde hep o korkuyu yaşayacağını iyi biliyorum..
YA BİR GÜN SIRA BENİM ÇOCUĞUMA GELİRSE DİYE!!!!