İzmir’in Buca ilçesinde yaşayan 63 yaşındaki Neriman Şenyıldız’ın başına gelmedik olay kalmadı. Önce trafik kazası geçiren kızının engelli kalması, ardından eşinin geçirdiği kaza ve kalp krizi sonunda engelli kalmasıyla dünya başına yıkıldı. 80 yaşındaki babası Nurettin Çakır’a da Alzheimer teşhisi konmasıyla ne yapacağını bilemeyen Şenyıldız, bir başına hem babasına hem eşine hem de kızına bakmak için yaşam mücadelesi vermeye başladı. Babasının ve eşinin emekli maaşıyla yaşamlarını sürdürmeye çalışan çaresiz kadın, hastane ve ilaç giderlerinden belini doğrultamadı. Yakınlarının da yalnız bırakmasıyla hayatı tek başına omuzlarında taşıyan çaresiz kadın, 13 yıldır suyu bile olmayan bir evde yaşadı. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vesilesiyle evine su bağlanan Neriman Şenyıldız, kaldığı evinin her köşesine emek verdi. 13 yılın ardından kiracı olarak oturduğu evinin mirasçılar tarafından satılacağının kendisine söylenmesi ile dünyası başına yıkılan talihsiz kadın, hayırseverlerden gözyaşları içinde yardım istedi. Talihsiz kadın evden çıkmazsa 6 Kasım Pazartesi günü evden atacaklarını iddia etti.
“Beni evden atmasınlar, nereye gideyim kış günü”
Miras paylaşımı sebebiyle evinin satışa çıkarıldığını ve bakıma muhtaç babası ve eşi ile nereye gideceğini bilemediğini belirten Şenyıldız, “Bunlar beni evden atıyor, nereye gideyim kış günü yılan deliğinden çıkmıyor. Bunları koyup da ben bir yere çıkamıyorum, nasıl yapayım, ne yapayım ben. Beni bu evden atmasınlar. Allah’ını seven Müslüman varsa bana yardım etsin. Ben bunu da istemiyordum böyle bir durumda yardım istemeyi ama zorda kaldım. Ne olur ister bir ev alsınlar, ister burayı alsınlar ister başka yer olsun” dedi.
“Çok çile çektim, 16 senedir gece gündüz ağlıyorum”
Yaşamı boyunca çok çile çektiğini gözyaşları içinde anlatan Şenyıldız, gece gündüz hiç uyumadığını, sürekli babasına ve eşine bir şey olur mu diye uyanık kaldığını söyledi. Yıllardır ev temizliğine, merdiven yıkamaya, hasta bakmaya gittiğini dile getiren çaresiz kadın, "Bunların emekliliği kendilerine yetmiyor. Deterjanı var, çamaşırı var, ilaçları var. Alıyordum parayı pazar parası yapıyordum, çay şeker parası ediyordum. Akraban var ama akrep gibi soktular, yanaşmadılar. Ben çok çile çektim. Hiçbiri de elimden tutmadı. Allah var, ben gece gündüz hem ağlıyorum hem gece gündüz 16 senedir bunlara bakıyorum, 16 senedir böyleyim ben. Hiçbir Allah’ın kulu bir komşu gelip de bu yaşlılara selam verelim, ‘Selamünaleyküm ihtiyacınız var mı’ diyen yok. İnsanlık öldü mü? Biz insan değil miyiz? Benim el atanım yok. Bende hipertansiyon var. Ben yıkılıp düşsem bunlar perişan olur" diye konuştu.
“Sokaklardan koltuk topluyorum, kömürle yakmak için”
Eşinin malulen emekliliğinden dolayı bakım parası, odun, kömür yardımı yapılmadığını ifade eden çaresiz kadın, “Ben sokaklardan çekyat, koltuk topluyorum, eve getiriyorum bahçede kırıyorum da kömürle yakıyorum. Oduna para vermeyeyim, idare edeyim diye” dedi.
“Kızım ‘param yok’ diye ağlayınca ciğerlerim parçalanıyor”
Kızının da engelli olması sebebiyle kocasının bırakıp gittiğini söyleyen Neriman Şenyıldız, “Şimdi ayrı evde duruyor. ‘Anne param yok ekmek param’ diye ağladığı zaman benim ciğerlerim parçalanıyor. Yetiremiyorum. Yok yok, ben ne yapayım” ifadelerini kullandı.
Çaresiz kadının eşi Celal Şenyıldız ise eşinin yaşananları anlatması üzerine gözyaşlarını tutamadı. Kaza geçirdiğini, kalbinde pil olduğunu ve 13 kez ameliyat masasına yattığını belirten Celal Şenyıldız, her şeyi kafaya takmaya başladığını ve çalışamamanın kendisini üzdüğünü söyledi.